Oluşturulma Tarihi: Haziran 05, 2009 10:11
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye'nin reformlara hız vermesi gerektiğini, Türkiye içindeki AB üyeliği karşıtı kuşkuyu kırmak için de Ankara'ya karşı "samimi olmaları gerektiğini" söyledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı ve Dünya Bankası yetkilileriyle, "Türkiye'yi de kapsayan geniş yelpazedeki konuların ele alındığı" görüşmeler yapan Rehn, Reuters'a verdiği özel demeçte, Türkiye'nin, "ifade özgürlüğü ve medya, sendikal haklar" gibi alanlarda "bir çok işi tamamlaması gerektiğini" belirtti.
"Türkiye, temel hakların güçlendirilmesi için, reform sürecine ciddi biçimde yeniden başlamalı" diyen Rehn, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Dünya Bankası yetkilileriyle, "Türkiye konusunu da ele aldıklarını" belirtti.
Rehn, Türkiye'de sendikal hakların, uluslararası çalışma örgütlerinin standartları düzeyine çıkarılmasını sağlayacak bir yasanın belirlenmesi gerektiğini, bu talebi 3 yıldır gündemde tuttuklarını ifade etti. Rehn, "bu konuda önce Ocak'ta söz verildi, sonra Nisan'da, ardından bir şey göremedik. Anlaşma olmaması nedeniyle, tam üyelik müzakerelerinde çalışma hayatına ilişkin sosyal politika başlığını açamıyoruz" diye konuştu.
-"TÜRKİYE İÇİNDEKİ ÜYELİK KARŞITI KUŞKUYU KIRMALIYIZ"-
Rehn, Türkiye içindeki, AB karşıtı kuşku taşıyan çevrelerin etkisini kırmak gerektiğini de ifade ederek, "Bu kuşkuları kırmak için (AB olarak) çok sıkı çalışmamız şart" dedi.
Rehn, "bu olumsuz çemberi kırmanın yolu, samimi ve sağlam bir duruştur. AB, Türkiye'ye karşı taahhütleri konusunda sağlam durmalı, Türkiye'ye, bir gün AB üyesi olabilmesi yönündeki gereklilikleri yerine getirebilmesi şansı verilmeli" diye konuştu.
-"BİR ÇOK YENİ BAŞLIK AÇILACAK"-
Rehn, Çek Cumhuriyeti'nin AB dönem başkanlığının son ayında bir çok yeni müzakere başlığının açılmasının beklendiğini, buna, İsveç'in dönem başkanlığında da devam edileceğini ifade etti.
Vergi başlığını örnek veren Rehn, bu konuda anlaşmanın yakın olduğunu, böylece tamamlanması gereken 35 başlıktan 11'inin açılmış olacağını kaydetti.
Küresel mali kriz, Avrupa Parlamentosu seçimleri ve diğer bazı AB içi "yerel" konular nedeniyle, "AB'nin genişlemesiyle ilgili konuların gündemin gerisinde kaldığını" ifade eden Rehn, "Genişleme konusunda Avrupa'da yıllar içerisinde bir bitkinlik, bezginlik oluşmuş durumda. Ama genişleme, mali krizin ve ekonomik daralmanın sebebi bir günah keçisi haline de getirilmemeli" diye konuştu.