Radikallerle ılımlılar arasındaki köprü çöktü
Güncelleme Tarihi:
Suriye’de kurucuları arasında Kaide ile bağlantılı isimlerin de yer aldığı ve rejime karşı savaşan en büyük örgütlerden biri olan Ahrar-uş Şam liderlerinin öldürülmesi muhalif cepheyi sarstı.
Salı gecesi İdlib’te kritik bir toplantı sırasında örgütün lideri Hasan Abbud dâhil 47 kişinin öldüğü saldırı, ABD’nin Irak ve Suriye’de Irak-Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) yönelik operasyonda hangi gruplarla işbirliği yapacağı tartışmalarına denk geldi. Hem IŞİD hem rejimle savaşan örgüt henüz saldırı ile ilgili kimseyi suçlamazken olayın intihar saldırısı, kimyasal saldırı, bomba yüklü araçla saldırı ya da füze saldırısı olabileceğine dair senaryolar ortaya atıldı.
Kazançlı çıkan IŞİD
Ahrar-uş Şam Kaide çizgisi ile ılımlılar arasında bir denge unsuruydu. Saldırıda ağırlıklı olarak muhalif cephede ulusalcı, ılımlı İslamcı ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte hareket etmekten yana olan komutanların ölmesi örgütteki dengeyi bozdu. Abbud’un yerini Ebu Cabir (Haşim el Şeyh) alırken örgüt içindeki ılımlı selefilerin ÖSO’yla bağlantılı Mücahitler Ordusu gibi gruplara, radikal selefilerin de Kaide’nin Suriye kolu Nusra Cephesi ve IŞİD’a kayabileceği söyleniyor. Geçen yıl İslam Ordusu ve Tevhid Tugayı gibi İslamcı örgütlerle ‘İslami Cephe’ adlı çatı örgütünü kuran Ahrar-uş Şam, 31 Ağustos 2014’te ani bir kararla Devrimci Genelkurmay Konseyi’ne katılmıştı. Konsey, ÖSO Genelkurmay Başkanlığı’na benzer bir yapılanma olarak 4 Ağustos’ta farklı yelpazeden 18 örgütün katılımıyla oluşturulmuştu. Körfez’den özellikle Kuveyt’teki selefi hareketlerden mali destek gören Ahrar-uş Şam’ın Katar ve Türkiye ile de bağlantıları vardı. Koşullara göre bazen Nusra’yla, bazen ÖSO’yla hareket eden Ahrar-uş Şam’ın lider kadrosunu kaybetmesinin İslami Cephe’deki grupları da yeni ittifak arayışlarına itmesi bekleniyor. İslami Cephe’nin siyasi lideri de olan Abbud, militanların IŞİD’a kaymasını önleyen bir figürdü. Ahrar-uş Şam Halep’teki ‘kurtarılmış’ bölgeleri ve Bab el-Heva (Cilvegözü) ve Bab es-Selame (Öncüpınar) sınır kapılarını almayı planlayan IŞİD’in önündeki en güçlü bariyerdi.
El Kaide bağlantısı
Suriye sınırları içerisinde şeri bir devlet hedefleyen ve son zamanlarda milli unsurlarla daha fazla işbirliğine yönelen örgütün yeni lider kadrosuyla birlikte nasıl bir istikamet alacağına dair tahminde bulunmak zor olsa da yaklaşık bir yıldır süren IŞİD’la düşmanlığın son ermesi umulmuyor. Son saldırının birincil zanlısı IŞİD’la düşmanlık ocakta örgütün kurucularından Ebu Halid el Suri’nin öldürülmesiyle ayyuka çıkmıştı. Kaide’nin kurucusu Usame bin Ladin’le birlikte savaşmış olan El Suri, Ladin’in halefi Eyman el Zevahiri’nin de Suriye temsilcisiydi.