Güncelleme Tarihi:
AVRUPA ülkelerinden 6 bin cihatçı Suriye ve Irak’ta terör saflarında savaşıyor. Alman istihbarat raporuna göre Almanya’dan Suriye ve Irak’a giden cihatçı sayısı 800 civarında. Almanya’dan gitme 130 cihatçı, çatışmalarda öldü. Müslüman gençler, ifade, vicdan ve inanç özgürlüğünü sınırsızca yaşadığı Avrupa’dan niçin hiçbir özgürlüğün olmadığı, hatta bu özgürlükleri yok etmek için savaşan radikal İslamcı terör örgütlerine katılıyor? Avrupa’da Müslüman gençlerin radikalleşmesinde İslamofobinin, İslam düşmanı aşırı sağcı partiler ve Pegida gibi hareketlerin nasıl bir etkisi var?
Göttingen Üniversitesi öğretim üyesi İslambilimci Prof. Riem Spielhaus, Avrupa’daki İslam karşıtı aşırı hareket ve partilerle, radikal İslamcıların İslam anlayışının birbiriyle örtüştüğüne ve birbirini karşılıklı beslediğine dikkati çekti. Spielhaus, “Çok ilginçtir, İslam karşıtı aşırı uçlarla radikal İslamcıların İslam hakkındaki görüşleri birbiriyle örtüşüyor. İkisi de İslam’ı şiddet yanlısı, çağdışı gösteriyor” dedi.
İKİSİ DE AYNI GÖSTERİYOR
Spielhaus, Almanya’da Pegida ve AfD’nin, İslam’ı terör örgütü DEAŞ’la aynı gösterdiğine işaret etti. Aşırı sağ uçların İslam’ı şiddet yanlısı, kapalı, kadınların burka giydiği, kadın erkek eşitliğinin olmadığı bir din olarak tanımladığını söyleyen Spielhaus, DEAŞ gibi terör örgütlerinin de İslam’ı benzer biçimde yorumladığını vurguladı. İslam karşıtlarının çağdaş Müslümanları istisna olarak nitelediğini belirten Spielhaus, şöyle dedi:
“Onlar radikal İslamcıları göstererek, ‘İşte gerçek İslam bu’ diyorlar. Radikal İslamcılar da gerçek İslam adı altında aynı görüşü savunuyorlar. İslam karşıtı aşırılar, ‘Gerçek İslam bu’ diyerek insanları İslam’a karşı kışkırtıyor. Aşırı İslamcılar da, Müslüman gençleri, ‘Bak yıllardır Avrupa’da yaşıyorsun, kendini Avrupalı görüyorsun. Ama Müslüman olduğun için dışlanıyorsun. Seni kabul etmiyorlar’ diyerek kendine çekiyor. İki aşırı uçta birbirini karşılıklı besliyor. Birbirinden karşılıklı yararlanıyor.”