Putin’den İdlib mesajı

ÇİN’de düzenlenen “Bir Kuşak Bir Yol” zirvesinde Suriye ile ilgili dikkat çeken açıklamalar yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, muhaliflerin denetimindeki İdlib vilayeti ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Putin, “Suriye’nin kuzey bölgelerinde ve özellikle İdlib’deki teröristlerin saldırıları zaman zaman devam ediyor. Ancak biz elimiz bağlı durmayacağız. Oradaki terörist gruplara karşılık verilecek. Yanıt verme zamanının yaklaştığını teröristler de hissediyor. Gereken yanıtın ne zaman verileceğine gelince, şu anda geniş ve kapsamlı bir askeri operasyona gerek olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bölgede sivil halkın can güvenliğinin göz önünde tutulması gerek. Tabi teröristler bu durumdan cesaret alarak yine sivillere ve gerçek muhalefete çile çektiriyor. Baskı altında tutuyor. Dolayısıyla hesaplar çok iyi yapılarak operasyon ihtimali de dışlanmamalı” dedi.

ANAYASA KOMİSYONU

Rusya lideri, 2011 yılından bu yana devam eden Suriye İç Savaşı’nın Beşar Esad yönetimi tarafından kazanıldığını söyledi. Zirvenin oturumunda yaptığı konuşmasında Rusya’nın tüm istikametlerde başarılı dış politika sergilediğini ima ettikten sonra Suriye konusuna değinen Putin, “Suriye’de gelinen noktada ülkedeki muhalefet bile artık Beşar Esad yönetiminin ihtilafta galip gelen taraf olduğunu kabul ediyor. Suriye Anayasa Komisyonu oluşturulmasına dair görüşmeler sürecinde muhaliflerin Şam yönetiminin kazanan taraf olarak kendi görüş ve şartlarını empoze etmeye çalıştığını söylemesiyle Esad’ın galip geldiğini kabul etmiş oluyor. Bence de bu artık bir gerçek” açıklamasını yaptı.

UKRAYNA GELİŞMELERİ

Konuşmasında Ukrayna konusuna da geniş yer ayıran Rusya lideri Putin, geçtiğimiz hafta başkanlık seçimlerini kazanan yeni lider Volodimir Zelenski’den beklentilerini de sıraladı. Zelenski’nin yemin ederek göreve başladığında Rusya’nın kendisinden ilk beklentisinin Donetsk ve Lugansk krizine çözüm bulunması olduğunun altını çizen Putin, “Ukrayna’nın bu bölgelerinde yaşayan yüz binlerce insan normal hayata dönebilmek için çözüm bekliyor. Benim de Zelenski’den bu konuda yapıcı davranarak Minsk anlaşmalarını hayata geçirmesini görmek isterdim. Ama maalesef seçim sonrası ilk açıklamaları rövanş niteliğinde oldu. Rusya’nın Donetsk ile Lugansk bölgelerindeki halka kolaylaştırılmış biçimde Rus pasaportu verilmesine gelince... Benim insani niyetlerle imzaladığım kararnameden sonra tepkiler aldık. Dolayısıyla bu kürsüden daha fazlasını söylemek isterim. Sadece Donetsk ve Lugansk’takilere değil, tüm Ukrayna vatandaşlarına kolaylaştırılmış Rus vatandaşlığı verilmesini gündeme getireceğiz” diye konuştu.

HAVA SALDIRISINDA 5 SİVİL ÖLDÜ

SURİYE’de “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi” sınırları içinde yer alan sivil yerleşimlere gece geç saatlerde düzenlenen hava saldırısında 5 sivil yaşamını yitirdi. “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi” sınırları içinde yer alan İdlib’in güney kırsalındaki Kevkebe ve El Fakii köyleri ile Hama’nın batı kırsalındaki Amkiyye köyüne hava saldırısı düzenlendi. Öte yandan Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Halep’in kırsalında terör örgütü El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) ve Huras ed Din örgütünün düzenlediği iki ayrı saldırıda Beşar Esad rejimine bağlı 22 asker ve milisin hayatını kaybettiğini duyurdu. Halep’in kırsalındaki iki saldırıda rejime bağlı 30 asker ve milis yaralanırken, Gözlemevi Direktörü Rami Abdülrahman, dün sabah erken saatlere kadar süren çatışmalarda iki örgütten 8 militanın öldüğünü ifade etti.

64 MİLYAR DOLARLIK ANLAŞMA İMZALANDI

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, başkent Pekin’de düzenlenen “Bir Kuşak Bir Yol” forumu esnasında katılımcı ülke ve uluslararası kuruluşlarla 64 milyar dolar (380 milyar TL) değerinde anlaşmalar imzalandığını duyurdu. Üç günlük forumun son gününde açıklama yapan Cinping, Çin’in öncülük ettiği projelerin çoğulcu, çevreci ve şeffaf olacağını vurguladı. Pekin’deki zirveye aralarında Rusya, Avusturya, Yunanistan ve İsviçre’nin de bulunduğu 37 ülke lideri katıldı. ABD, Hindistan ve bazı Avrupa ülkeleri Çin’i modern İpek Yolu ismiyle bilinen proje kapsamında birçok ülkeyi ucuz kredilerle borçlandırarak söz konusu ülkeler üzerinde tahakküm kurmaya çalışmakla suçluyor.