Güncelleme Tarihi:
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batı’nın Ukrayna’ya askeri desteğini sürdürmesi ve Rusya üzerindeki baskı politikasını sürdürmesi halinde Kore Yarımadası’ndaki gerilimi tırmandırma imasında bulundu. Resmi ziyaret kapsamında bulunduğu Vietnam’ın başkenti Hanoi’de Rus medyası için basın toplantısı düzenleyen Putin; Ukrayna krizi, Kuzey Kore ile yapılan savunma işbirliği anlaşması ve nükleer silah doktrinindeki olası değişiklikler üzerine değerlendirmeler yaptı.
‘SEUL ZARARLI ÇIKAR’
Hafta başında Kuzey Kore ile imzalanan ve dış müdahale durumunda karşılıklı savunma işbirliği öngören anlaşmaya değinen Putin, “Bağımsız ve egemen iki devlet olarak 1962 yılındaki anlaşmayı yenilemiş olduk” dedi. Güney Kore’ye de mesaj veren Putin, Seul yönetimine Kiev’e askeri yardım yapılması halinde kendilerinin de Kuzey Kore’ye silah verecekleri uyarısını yaptı. Rusya lideri, “Bizim yaptığımız anlaşmadan sonra Güney Kore’nin Ukrayna’ya silah vermeye başlayacağını açıklaması kendilerine zarar verir. Biz de Kuzey Kore’ye kendini savunması için gereken silahları veririz. Bu işten Güney Kore zararlı çıkar” diye konuştu.
NÜKLEER TEHDİDİ
ABD ve NATO’nun politikalarını da eleştiren Putin, “Washington yönetiminin Rusya’nın Ukrayna’da yenilmesi için dünya ülkelerine baskı yaptığını ve dünyadaki kriz odaklarını kurcaladığını“ savundu. “Bunu yaparken NATO’yu Asya Pasifik bölgesine de taşıma sinyalleri veriyor. Bu durum Rusya’nın ulusal güvenliğini yakından ilgilendirdiği için önlem almak zorundayız” diyen Putin, daha önce de dile getirdiği nükleer güç kullanımı tehdidini yineleyerek, “Nükleer doktrinimizde gerekli değişiklikleri yapmaya ve sonuna kadar gitmeye hazır olacağımız bilinmeli” dedi.
‘BARIŞ FORMÜLÜ BELLİ’
Ukrayna’daki krizin çıkış yolunun 2022 yılında yarıda kesilen Minsk ve İstanbul müzakerelerine dönülmesinden geçtiği tezini tekrarlayan Rusya lideri, Rusya’nın işgal ettiği bölgelerden geri çekilmesi yönündeki beklentilerin “boşuna” olduğunu söyledi. Putin, Ukrayna’daki savaşı bitirmek için yaklaşık 10 gün önce açıkladığı şartların geçerliliğini koruduğunu dile getirdi. Putin 15-16 Haziran’da İsviçre’de düzenlenen Ukrayna barış konferansı öncesinde açıklama yapmış ve Ukrayna’da kalıcı barışın sağlanması için Lugansk, Donetsk, Zaparojye ve Herson bölgelerinin yanı sıra 2014’te ilhak edilen Kırım’ın Rusya’nın parçası olarak tanınması ve Ukrayna’nın NATO’ya katılmamayı taahhüt etmesi şartlarını ileri sürmüştü.
ABD’DEN KUZEY KORE YORUM: ‘İNANILMAZ ENDİŞELİYİZ’
ABD yönetimi Rusya ve Kuzey Kore arasında imzalanan savunma anlaşmasından “inanılmaz derecede endişeli” olduklarını bildirdi. Günlük basın brifinginde konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, “Pyongyang’a Rus silahlarının sağlanmasının Kore Yarımadası’nı istikrarsızlaştıracağını ve sağladıkları silahların türüne bağlı olarak BMGK kararlarını ihlal edeceğini” söyledi. ABD ve Güney Kore dışişleri bakanlıkları anlaşmanın bölgedeki barış ve istikrar için “tehdit oluşturduğu” açıklamasını yapmıştı.
DİĞER SİPARİŞLER BEKLEYECEK... ABD’DEN KİEV’E TESLİMAT ÖNCELİĞİ
ABD’nin Ukrayna’ya yapılacak Patriot ve diğer hava savunma sistemi yardımlarını hızlandırmak amacıyla bazı müttefik ülkelerin siparişlerini Ukrayna’ya yönlendireceği bildirildi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, “yakın vadeli teslimatların önceliklerini belirleme konusunda zor ama gerekli bir karar alındığını” belirterek, “Ukrayna’ya ihtiyacı olan sistemlerin ulaşmasını sağlayacağız. Ortaklarımıza anlayışları için teşekkür ediyoruz” dedi. Siparişlerdeki gecikmelerin ne kadar süreceğine ve hangi ülkelerin bu karardan etkileneceğine ilişkin bir bilgi paylaşmayan Kirby, “Şu anda Ukrayna’nın bu ek kapasiteye acilen ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Açıkçası daha fazlasına da ihtiyacı var” dedi. Kirby, Ukrayna’nın önümüzdeki yaklaşık 16 ay boyunca sistemlerin montaj hattından çıkar çıkmaz öncelikli sevkiyatları alacağını ve ülkeye bu süre zarfında “yeterli kapasite” sağlayacağını kaydetti.
BIDEN SİNYAL VERMİŞTİ
ABD Başkanı Joe Biden geçen hafta İtalya’da düzenlenen G7 toplantısı sırasında, “İhtiyaçlar karşılanana kadar elimizdeki her şey Ukrayna’ya gidecek. Sonra da diğer ülkelere verdiğimiz taahhütleri yerine getireceğiz” sözleriyle bu yönde bir adım atılabileceğinin sinyalini vermişti.