Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2008 00:00
Los Angeles Times, 1996’da cinayete kurban giden ünlü rap şarkıcısı Tupac Shakur’un öldürülmesinde rap kralı "Diddy"nin parmağı olduğu haberinin sahte FBI belgelerine dayandığı ortaya çıkınca özür diledi. Haberi yazan Pulitzer ödüllü muhabir Chuck Philips de, sözde polis belgelerinin kaynağının "hayal dünyasında yaşayan" bir hapishane mahkumu olduğunu kabul etti.
ABD’nin en çok satan üç gazetesinden biri olan, 2004’te beş Pulitzer Ödülü’ne birden layık görülen, ancak birkaç yıldır saygınlığını zedeleyen haberlere de imza atan Los Angeles Times, bir başka krizle karşı karşıya.
Gazete, Pulitzer ödüllü muhabirlerinden Chuck Philips’in 17 Mart tarihli haberinde, "FBI kayıtları, görgü tanıkları ve bir polis muhbirinin ifadelerine" dayanarak, ünlü rap şarkıcısı Tupac Shakur’un öldürülmesine kadar giden "kan davasını" başlatan 1994’teki silahlı saldırıyla ilgili bir iddia ortaya atmıştı.
Haberde, Shakur’u 1994’te vurduranın, müzik dünyasındaki rekabeti azılı bir düşmanlığa varan "Diddy" lakaplı Sean Combs ve arkadaşları olduğu iddia ediliyordu. Gazete, bu ciddi suçlamayı yaparken
haber kaynaklarının ismini vermedi. Hikaye o kadar ilgi çekti ki, LA Times’ın bir yıl içinde internet üzerinden en çok okunan haberi oldu.
SMOKING GUN BULDU
Shakur’un New York’taki stüdyosu önünde vurulmasıyla ilgisi olmadığını söyleyen "Diddy" ve diğer isimler, haberin itibarlarını zedelediğini açıkladı. Bunun üzerine muhabir Philips, artan baskılar üzerine, temel dayanağı olan emniyet belgelerini eski bir FBI ajanına gösterdiğini ve hepsinin gerçek olduğunu savundu.
Belgelerin sahte olduğunu, ünlülerle ilgili adli kayıtları yayınlayan The Smoking Gun adlı blog ortaya çıkardı. Belgelerin bilgisayarda değil daktiloda yazılmış olmasından şüphelenen site, sonunda olayı çözdü. Belgeler, daha önce de rap müzik dünyasında önemli bir pozisyonu olduğunu haksız şekilde iddia etmekten sabıkalı olan bir hapishane mahkumu tarafından taklit edilmişti.
YALANCI ŞİŞKO
The Smoking Gun, "Yalancı Şişko" başlığıyla duyurduğu haberde, dolandırıcı James Sabatino (31) adlı hükümlüyü teşhir etti. İnternette yayılan skandal yüzünden LA Times iç soruşturma başlattı. Birkaç saat içinde, belgelerin sahte olduğu gazete tarafından da kabul edildi. Editor Russ Stanton imzasıyla yayımlanan düzeltmede, "Hem
okuyucularımızdan, hem de haberde adı geçen kişilerden özür dileriz" dendi. Eğlence dünyasındaki yolsuzlukları 1999’da ortaya çıkararak Pulitzer kazanan muhabir Philips de, haberi kontrol eden editör Marc Duvoisin ile birlikte özür dilerken, "Belgelerin hakiki olup olmadığını daha iyi soruşturmam gerekirdi. Gerçek şu ki, kandırıldım" ifadesini kullandı.
Kan davasını başlatan saldırı2PAC olarak tanınan Tupac Amaru Shakur, 30 Kasım 1994’te, New York’taki stüdyosuna giderken üzerinde asker üniforması bulunan iki kişi tarafından gasp edildi ve beş kurşunla yaralandı. Olay, ABD’nin Batı kıyısındaki "gangster" rap çeteleriyle, Doğu kıyısındakiler arasında bir kan davası başlattı. Shakur’un suçladığı isimlerin başında, "Diddy" olarak bilinen rapçi Sean Combs geliyordu. Shakur, 7 Eylül 1996’da ikinci ölümcül saldırıya uğradı. Bu olayın hemen ardından, kariyerinin doruğundaki bir diğer rapçi olan Notorious B.I.G de benzer bir cinayete kurban gitti.
RAP HUSUMETİNDE CİNAYET İDDİASILos Angeles Times, rap dünyasının güç simsarı Sean "Diddy" Combs ve yakın çevresinin, Tupac Shakur’un öldürülmesinde rol oynadığını yazmıştı.
LA Times’ın sabıkası kabarıyorLOS Angeles Times’ın saygınlığını zedeleyen ilk gelişme, 1999’da, gazetenin basın ilkelerini çiğneyerek gizli reklam yapmak üzere Staples Center spor salonuyla anlaşmasının ortaya çıkması üzerinde yaşanmıştı. 2003 yılında, tam da California seçimleri öncesinde vali adayı Arnold Schwarzenegger’in "
film kariyeri boyunca onlarca kadına elle sarkıntılık ettiği" haberi de övgüden çok, eleştiri aldı. Bu haberin ardından LA Times, 10 bin abone kaybetti.
Gazete, 12 Kasım 2005, solcu köşeyazarı Robert Scheer’i kovarak liberal okuyucuların bir kez daha tepkisini çekti. Muhafazakar köşeyazarı Joshua Muravchik’in bir yıl sonra "İran’ı Bombalayın" başlıklı yazısı buna tuz biber oldu. Geçen yıl yayılan dedikodulara göre de, eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in, gazetenin yayıncısı David Hiller ile şahsi yakınlığı var.