Güncelleme Tarihi:
ABD hükümeti, Cuma günü Türkiye’ye F-16 jetlerinin satılmasına onay verdi.
23 milyar dolar değerinde bir anlaşmayı işaret eden bu karar sonrası Yunan Kathimerini gazetesi sayfasında skandal bir analize yer verdi.
Türkiye'ye yönelik provokatif önerileri ve açıklamaları ile pek çok defa gündeme gelen Michael Rubin imzalı yazı 'Yunanistan ve Kıbrıs, Türkiye'nin F-16'larını işgalin sona ermesine bağlamalı' başlığı ile yayınlandı.
ABD'nin verdiği bu kararın yanlış olduğunun savunulduğu yazıda şu skandal ifadelere yer verildi;
'Türkiye'nin F-16'ları NATO operasyonlarını desteklemek yerine komşularını taciz etmek için kullanması daha muhtemel. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i Avrupa'ya, demokrasiye veya barışa yönelik bir tehdit olarak değil, bir iş ortağı olarak görüyor.'
Türkiye'nin ABD ekipmanını alarak tersine mühendislik faaliyetleri yürüteceğini öne süren Rubin 'Erdoğan'ın Amerikan askeri donanımı edinmedeki amacı NATO'nun birlikte çalışabilirliği değil, daha ziyade Türkiye'nin kendi yerli askeri endüstrilerini desteklemek amacıyla tersine mühendisliktir' dedi.
Rubin, Türkiye kendi savaş uçağını ürettiğinde verilen sözlerin de anlamsız olacağını savundu.
Kıbrıs Barış Harekatı sonrası adada bulunan Türk askerlerini 'işgalci' olarak lanse eden yazar, Yunanistan ve Rum kesimine tavsiyelerde bulundu.
F-16, 2015 yılından bu yana dünyanın en çok kullanılan askeri sabit kanatlı uçağı. Bugün dünya çapında iki binden fazla uçağın hala aktif olarak kullanıldığı düşünülüyor.
'Biden, Erdoğan'ın kendi parlamentosunun onayladığı yasayı gerçekten imzalamasını sağlamak için F-16 satışını hızlandırmaya çalışırken, Yunanistan ve Kıbrıs, Türkiye'nin taktik kitabından bir sayfa almalı ve diplomatik olarak sert davranmalı' denilen yazının devamında şu ifadelere yer verildi;
'Yunanistan ve Kıbrıs'ın bu konuda tutumu var. Türkiye'nin Yunan hava sahasını sık sık ihlal etmesi ve Yunan toprakları üzerinde uçuş yapması göz önüne alındığında, Yunanistan'ın endişelenmek için nedenleri var.'
'Hem Atina'nın hem de Lefkoşa'nın elinde koz var' diyen Rubin yazısında 'Souda Körfezi'nin genişlemesi ve Dedeağaç'taki Amerikan varlığıyla Yunanistan, Türkiye ile stratejik açıdan eşit bir konuma geldi. Birlik sayısı her şey değildir. Bu arada Kıbrıs, insani operasyonlar ve Doğu Akdeniz'in güvenliği açısından stratejik bir varlık haline geldi' ifadelerine yer verdi.