Priştine'den @-mail var

Güncelleme Tarihi:

Priştineden @-mail var
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 1999 00:00

Haberin Devamı

Hürriyet'in Priştine muhabiri Burbuçe Ruşiti, 24 Mart günü NATO operasyonu başladığı saatlerde göç yolundaydı. Toplam 27 saat süren zorlu bir yolculuktan sonra iki çocuğuyla birlikte Türkiye'ye ulaştı. Gazeteci olduğu için Sırpların başlıca hedeflerindendi ve Kosova'dan kesinlikle ayrılması gerekiyordu... Burbuçe Ruşiti, o günden beri Kosova'nın değişik bölgelerindeki haber kaynaklarından e-mail aracılığıyla haberler alıyor. Gelen son elektronik posta ise Kosova'nın başkentiyle ilgili. Mektup, Priştine'nin Sırpların elinde kanunsuz bir kente dönüştüğünü, yağma ve talansız tek bir gün geçmediğinı anlatıyor. İşte Priştine'den gelen @-mail'deki çarpıcı paragraflar...

Sarhoş gezen sivil Sırpların terörü

PRİŞTİNE'nin sokaklarında artık sadece Sırp asker ve polisi değil, silahlı siviller de kol geziyor. Arnavutların evlerinden zorla çıkartılıp kitleler halinde sürülmesinden sonra, Priştine'de kontrolü tamamen ele geçiren Sırp siviller, işe giderken bile silahlarını yanlarında taşıyorlar. Sırp siviller, silahlarıyla korku ve terör yarattıkları için sokaklar tamamen boşalmış durumda. Sırplar, araba içinde bir Arnavut gördükleri takdirde derhal indirip araca el koyuyorlar ve kent içinde anormal hız yaparak yeni bir dehşet daha yaratıyorlar.

Bir kilometrelik mesafe içinde üç kontrol noktası birden var. Polis ve milis güçleri, halkı durdurup kontrol yapıyorlar. Priştine'yi Makedonya'ya

bağlayan karayolunun kavşak noktasındaki kontrollerde insanlara büyük eziyet çektiriliyor. Arnavutların elindeki bütün değerli eşyalar alınıyor. Sırpların kahvehanelerinde sadece silahlı insanlar var. Hepsi kör kütük sarhoş.

Ağaçları kesip evleri ateşe veriyorlar

Priştine'deki Arnavutlara ait evlere de giren Sırp güçleri, bu evlerde kaldıkları süre içinde bahçelerdeki ağaçları kesiyor, arkalarında birer virane bırakıyorlar. Evleri harabeye çeviren Sırplar koltukların üzerine şarap döküyor, şişelerle camları kırıyor ve eşyaları parçalıyorlar. Ortalık cam kırığından geçilmiyor. Göçe zorlanan Arnavutların boşalttığı evlerden geriye kalan manzara, sanki vahşi hayvanlar geçmiş gibi. Sırplar mücevher ve elektronik cihaz gibi değerli eşyaları alıyor, sonra da evlerin çoğunu ateşe veriyorlar.

Dragodan semtindeki Arnavutlara ait villalara da tamamen Sırp güçleri yerleşti. Evlerinden kovulan ve Priştine'de mahsur kalan Arnavutlara eşyalarını almak için izin verilmiyor. Arnavutlara ait apartmanlarda Bosna ve Hırvatistan'dan gelen Sırp mülteciler kalıyor.

NATO'yu şaşırtmak için yer değiştiriyorlar

Sırp güvenlik güçleri, NATO'nun Kosova'ya yönelik hava operasyonlarından kurtulmak için de çeşitli hilelere başvuruyorlar. Hedef şaşırtmak için sürekli yer değiştiren Sırp güçleri, özel ve kamu şirketlerinin binalarında üsleniyor ve bir süre sonra başka binalara geçiyorlar.

Arnavutlarayiyecek vermiyorlar

Priştine'deki ekmek ve süt kuyrukları bir türlü bitmek bilmiyor. Ancak bu kuyruklarda beklemek sadece Sırplar için bir sonuç ifade ediyor. Çünkü kuyrukta kimlik kontrolü yapılıyor ve Arnavutlar kuyruktan çıkarılıyor. Sırplara da ekmek ve süt karneyle veriliyor.

Kendi evlerinde kalabilen Arnavutlara da sık sık baskınlar düzenleniyor. Bu baskınlar sırasında Arnavut evlerinde başka bölgelerden gelen misafir bulan Sırplar bu insanları derhal kovuyor ve ev sahiplerine kötü muamele yapıyor.

Son günlerde Kosova dışına çıkmak için otobüs ve trenlere binenler de beklemedikleri bir sonla karşılaşıyorlar. Kişi başına 150-200 Alman Markı bilet parası ödeyen Arnavutlar, çoğunlukla aynı tren ya da otobüsle geri götürülüyorlar.

Priştine'nin en büyük hasar gören bölgesi, kentin merkezi. Sırpların yağmaladığı, NATO'nun da bombaladığı merkezdeki postane binasında şimdi Sırp bayrağı dalgalanıyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!