Prenses ölü bulundu

Devrik İran Şahı Rıza Pehlevi'nin küçük kızı Leyla Pehlevi, Londra'daki lüks bir otelin odasında ölü bulundu. Babasını bir türlü unutamayan Leyla'nın, yıllardır çektiği acıya dayanamayarak intihar ettiği sanılıyor.

Aşırı dozda hap yuttuğu anlaşılan 31 yaşındaki bekar prensesin cesedi, 10 Haziran Pazar gecesi, beş yıldızlı Leonard Oteli'ndeki suitinde personel tarafından bulundu. Marble Arch semtindeki otele gelen cinayet masası dedektifleri, şüpheli bir ipucuna rastlamadılar. Polis yetkilileri, Leyla Pehlevi'nin uzun süredir yaşadığı depresyon nedeniyle intihar ettiği ihtimali üzerinde dururken, soruşturmanın sürdürüldüğünü söylediler.

İngiliz gazetelerine konuyla ilgili açıklama yapan devrik şahın eşi Farah Pehlevi ise, kızının babasının 1980 yılındaki ölümünden sonra bir türlü toparlanamadığını, geçen yılların da onun acısını azaltmaya yetmediğini belirtti. Kızı Leyla'nın bu nedenle sürekli bir depresyon halinde olduğunu belirten Farah Pehlevi, 9 yaşından itibaren sürgünde yaşayan kızının yaşamının hep bu acıyla geçtiğini anlattı.

İran'da 1979 yılındaki İslam devrimiyle ülkeden sürülen Şah Rıza Pehlevi, bir yıl sonra yakalandığı kanser hastalığını yenemeyerek Mısır'da ölmüştü.

İNTİHAR MEKTUBU

Şah'ın dört çocuğunun en küçüğü olan Leyla Pehlevi'nin ABD'nin Connecticut eyaletinde yaşadığı ve çok sevdiği Londra'ya sık sık seyahatlerde bulunduğu belirtildi.

İki buçuk yıldır sürekli, haftalığı 3 bin sterline kiralanan bu otelde kalan prenses, pazar günü odasından çıkmayınca hizmetçisi ilgilileri uyardı. Odaya giren görevlilerin Leyla Pehlevi'nin yerdeki cesediyle birlikte bir intihar mektubu bulundukları da ileri sürüldü.

Sarayda doğup bir otel odasında ölen prenses için yakınları ‘‘Önce vatanını kaybetti. Sonra parasını bitirdi. Öldüğü gün, etrafında hiçbir şeyi kalmamıştı’’ diye konuştular.

Londra jet sosyetesinde yakından tanınan prensesin hazin ölümü çok kimseyi üzüntüye boğdu. Londra'nın bir numaralı gece kulübü Tramp, en top modacılardan giyinen güzel prensesin anılarıyla sarsıldı. Kraliyet ailesinden olduğunu hissettirmek için çok pahalı mücevherler takan Prenses Leyla, 4 bin çok değerli taşlı kıyafetiyle ile 1967 yılında tahta geçen babası İran Şahı'nın şöhretini dışarda sürdürmeye çalışıyordu. Tüm dünyada en zengin ve en ünlülerle partiden partiye koşup dedikodu sütunlarından düşmeyen Prenses, yaşadığı hızlı hayattan sonunda yorgun düşmüştü.

Prenses Leyla, Amerika'da Brown Üniversitesi'nde edebiyat okumuş, İran'ın imajını dünyada tanıtmak için didinip durmuştu. Son olarak babasının gerçekleştirmek istediği İran Ansiklopedisi projesi üzerinde çalışan Prenses'in cenazesinin otopsi sonuçları belirlenmediği için ne gün kaldırılacağı henüz belli değil.