Prense bir iyi bir kötü haber... Yeni senaryo... ABD ve İsrail

Güncelleme Tarihi:

Prense bir iyi bir kötü haber... Yeni senaryo... ABD ve İsrail
Oluşturulma Tarihi: Kasım 01, 2018 21:22

Washington Post gazetesi, Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın itibarının ciddi oranda zedelendiğini ve ülke yönetimindeki pozisyonunun da tehlikeye düştüğünü yazdı. Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Kaşıkçı'nın öldürülmesinden sonraki süreçte Trump'a ulaştığı ve Selman'a destek istediği iddia edildi. NYT ise Trump yönetiminin Selman'ın, yönetimdeki yerini korumak için çözüm arayışına girdiğini ileri sürdü.

Haberin Devamı

Washington Post'ta yer alan bir haberde, Kaşıkçı cinayetinin, Suudi Arabistan ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın itibarına da ciddi hasar verdiğine işaret edildi.

Haberde, "ABD Başkanı Donald Trump, 33 yaşındaki Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın en büyük destekçilerindendi, ancak o bile Riyad'ın Kaşıkçı meselesini ele alma biçimini açıkça eleştirdi." değerlendirmesinde bulunuldu.

ABD Başkanı Trump'ın Suudi Arabistan'a silah satışını durdurma ve yaptırım uygulama konusunda isteksiz davrandığına vurgu yapılan haberde, buna rağmen Kongre'deki hem Cumhuriyetçi hem Demokrat isimlerin Suudi yönetimine tepkisini ortaya koyduğu ve ayrıca iş dünyasından birçok ismin de Suudi Arabistan'dan desteğini çektiği kaydedildi.

YENİ KRALİYET SENARYOSU

Suudi Arabistan Veliaht Prensi bin Selman'ın yönetimdeki pozisyonunun tehlikeye düştüğü ve Kral Selman bin Abdülaziz üzerindeki baskıların arttığı belirtilen haberde, şu ifadeler kullanıldı:

Haberin Devamı

"Kral bin Abdülaziz'in Londra'da yaşayan kardeşi Prens Ahmed bin Abdülaziz'in Suudi Arabistan'a döndüğüne dair çıkan haberler, tahtın bir sonraki sahibini değişebileceği spekülasyonlarını da artırdı. Ortaya atılan senaryolardan birisi, Muhammed bin Selman'ın iktidarını, Krallığa karşı uluslararası güveni tekrar temin edecek daha üst düzey bir akrabasıyla paylaşmaya mecbur bırakılması."

Haberde, Trump yönetiminin, bin Selman'a, Yemen'deki iç savaş, Katar'a yönelik ambargo ve Lübnan Başbakanı Saad Hariri'nin kaçırılması gibi konularda arka çıktığı hatırlatıldı.

Kaşıkçı cinayetinin ardından durumun değiştiği vurgulanan haberde, "Suudi Arabistan geçmişte Yemen konusunda uluslararası eleştirilerin hedefi olduğunda, Trump yönetimi, sürekli Riyad'ı savundu ama Kaşıkçı'nın öldürülmesinden sonra bu durum değişiyor." ifadeleri kullanıldı.

NETANYAHU DESTEK İSTEMİŞ

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinden sonraki süreçte ABD Başkanı Donald Trump'a ulaştığı ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a destek istediği iddia edildi.

Amerikan Washington Post gazetesinde yer alan ve adı açıklanmayan bazı Amerikalı yetkililere dayandırılan haberde Netanyahu'nun, Prens Muhammed bin Selman'a destek verdiği belirtildi.

Haberin Devamı

Haberde, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul'daki Başkonsolosluğunda öldürülmesinin ardından eleştiri oklarını üzerine toplayan Veliaht Prens'e bazı Orta Doğu ve Körfez ülkelerinin yanı sıra İsrail'in de üstü kapalı olarak "sahip çıktığı" kaydedildi.
Buna göre, Kaşıkçı olayının ardından Beyaz Saray'a telefonla ulaşan Netanyahu'nun, Trump'la yaptığı görüşmede "Prens Muhammed bin Selman'la olan ilişkisini koruması" yönünde tavsiyede bulunduğu ileri sürüldü.

Aynı haberde Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin de Trump'la yaptığı görüşmede aynı yaklaşımı sergilediği ve Prens bin Selman'a destek istediği ifade edildi.

Haberin Devamı

Almanya, İngiltere ve Fransa gibi bazı Avrupa ülkelerinin Kaşıkçı konusunda Riyad yönetimi üzerinde baskı kurma yönünde açıklamalar yaptığı hatırlatılan haberde, İsrail, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ülkelerin ise güçlü şekilde Veliaht Prens'in yanında durduğu belirtildi.

NYT: ABD PRENS'İN OTORİTESİNİ KORUYOR

New York Times gazetesi, Trump yönetiminin Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın, Gazeteci Cemal Kaşıkçı'ya karşı husumetinin farkında olduğunu ve cinayetin ardından Beyaz Saray'ın prensin yönetimdeki yerini korumak için çözüm arayışına girdiğini ileri sürdü.

New York Times'ta "Kaşıkçı cinayetinde aldığı lekeye rağmen, Suudi Veliaht Prens'in otoritesi korunuyor" başlığıyla haber yayımlandı.

Haberin Devamı

Haberde, Washington Post gazetesinin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın, Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürülmesinin ardından Beyaz Saray ile yaptığı bir telefon görüşmesinde Kaşıkçı için "tehlikeli bir İslamcı" dediği iddiaları anımsatılarak, Trump yönetiminin konudan haberdar olduğu vurgulandı.

CİNAYETİN ARDINDAN BEYAZ SARAY'DA ÇÖZÜM ARAYIŞLARI

Beyaz Saray içindeki yetkililere dayandırılan haberde, ABD ve bölgedeki güçlerin kendi çıkarlarını düşündüklerine işaret edilerek, Trump yönetimindeki yetkililerin Veliaht Prens bin Selman'ın yönetimdeki yerini muhafaza etmek için çözüm arayışına girdiği belirtildi.

Haberin Devamı

Trump yönetimindeki yetkililerin, Kral Selman bin Abdülaziz'e ülkenin günlük yönetimi ve dış politikasını gözetleyecek güçlü bir başbakan ya da üst düzey yetkili atamasını teklif etmek gibi seçenekleri düşündükleri ancak daha sonra bu düşünceyi gerçekçi bulmadıkları kaydedildi.
ABD Kongresi'ndeki hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat isimlerin yaptığı baskılar nedeniyle Beyaz Saray'ın Kaşıkçı cinayetiyle ilgili Suudi Arabistan'a birtakım yaptırımlar uygulayacağını belirten kaynaklar, bu yaptırımların Prens bin Selman-ABD ortaklığına zarar vermeyecek şekilde sınırlı tutulacağı bilgisini paylaştı.

"POMPEO VE MATTİS'İN YEMEN ÇAĞRILARI PLANIN BİR PARÇASI"

Kaynaklar, ABD'nin Kaşıkçı konusunda Veliaht Prens bin Selman'ın yanında durarak topluma verdiği kötü görüntüden kurtulmak için de Suudi Arabistan'a Katar'a yönelik tecritinin kaldırılması ve Yemen'deki iç savaşa son verilmesi gibi konularda baskı yapmayı planladığını söyledi.
Kaynaklar, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Savunma Bakanı Jim Mattis'in "Yemen'de 30 gün içinde ateşkes sağlanması" çağrısının da bu planın bir parçası olduğunu kaydetti.

Ayrıca Suudi Arabistan Kraliyet ailesinden bazı kişiler de Muhammed bin Selman'ın Kaşıkçı cinayetiyle ailenin gözünü daha çok korkuttuğunu belirterek, "Aileden birçok kişi bin Selman'dan nefret ediyor ama ne yapabilirler ki? Başka ülkeler silah satmak ya da petrol almak isterken, seslerini çıkarsalar, hapse atılacaklar." ifadesini kullandı.

Bazı Batılı diplomatlar da Kaşıkçı cinayetiyle bin Selman'ın aldığı kararların sorgulanmaya başladığı ve böylece Batılı ülkelerin gözünde eskisi kadar etkili bir lider olamayacağı görüşünü paylaştı. Diplomatlar, buna rağmen ABD ve Batılı devletlerin Suudi Arabistan'la güçlü bağlarından dolayı bir anda bu ülkeden kopamayacaklarını da sözlerine ekledi.

KAŞIKÇI CİNAYETİ 

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan, 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra haber alınamamıştı.  Türk yetkililerin inceleme başlatarak olayın üzerine gitmesiyle Kaşıkçı'yı öldürmek üzere Suudi Arabistan'dan konsolosluğa özel bir infaz timi geldiği, cesedin yok edilmesi için ormanlık alanda keşif yapıldığı ve binadaki delillerin karartılmaya çalışıldığı detayları ortaya çıkmıştı.

Dünya gündeminin ön sıralarına yerleşen bu gelişmeler üzerine, Suudi Arabistan yönetimi 18 gün sonra gazetecinin başkonsoloslukta öldürüldüğünü kabul etmek zorunda kaldı. Suudi tarafının olayın planlı bir cinayet olmadığı iddiası ise uluslararası kamuoyunda kabul görmedi. Çok sayıda ülkeden tepkiler devam etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "planlı cinayet"in talimatı veren kişiye kadar tüm ayrıntılarının açıklığa kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
ABD Başkanı Donald Trump ise bir taraftan Suudi Arabistan'a yaptırım uygulanabileceğini dile getirirken diğer taraftan ikili ilişkilerini bozmak istemediği sinyali verdi.

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak gerekli iş birliğini yapma sözü verirken, Riyad'daki başsavcılık cinayetin planlı olduğunu açıkladı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından dün yapılan açıklamada, "Maktul Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018 tarihinde, evlilik işlemleri için girdiği Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'nda, daha önceden yapılan planlama doğrultusunda, başkonsolosluk binasına girer girmez boğularak öldürülmüştür. Cesedi, yine önceden yapılan planlama doğrultusunda parçalanarak yok edilmiştir." ifadeleri kullanılmıştı. 

 

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!