Güncelleme Tarihi:
İstanbul'dan 10 yıl önce İngiltere'ye yerleşen Serhan ve Burçin Akbaşak çifti, Londra'nın kuzeyinde Türklerin yoğun olarak yaşadığı Tottenham'da çıkan isyanlar sırasında yaşadıkları evleri ateşe verilen ve sonrasında tamamen yıkılan çift, DHA'ya konuştu.
Akbaşak çifti, geçici olarak yaşadıkları iki odalı evlerinde, yeniden inşaa edilen evlerine yakın zamanda taşınıp, ikiz kızları ile birlikte yeni bir hayat kurmayı bekliyorlar.
PRENS CHARLES ÜÇÜNCÜ KEZ ZİYARETE GELDİ
Olayların sembollerinden biri haline gelen Akbaşak çifti geçtiğimiz hafta hasar gören evlerinin bulunduğu semti ziyarete gelen Prens Charles ile sohbet etmişti.
Ayaklanmalar sırasında zarar gören semti üçüncü kez ziyarete gelen İngiliz Kraliyeti'nin veliahtı Prens Charles ile Akbaşak çifti sohbet ederken çiftin 13 aylık ikizlerinden Kayra, Prens Charles'ın burnunu sıkınca Türk bebekler bir anda İngiliz medyasının ilgi odağı oldu. Objektiflere yansıyan bu olay, Clinton ve Erkan bebeği hatırlattı. Clinton, ABD Başkanı olduğu dönemde 17 Kasım 1999 Marmara depremi sonrası depremzedeleri ziyaret etmiş, ziyareti sırasında Erkan Işık isimli bebeği kucağına almıştı. Altı aylık bebeğin, Clinton'un burnunu sıkması gündeme oturmuştu.
'BU DURUM, ONUN DA HERKESİN DE HOŞUNA GİTTİ'
Mehmet Serhan Akbaşak, 13 aylık kızları Kayla ve Lara ile o gün Prens Charles'ın ziyaretindeki yaşananları şöyle anlattı:
"Prens Charles'ın, bölgeye bir ziyaret yapmak istediğini öğrendik. Daha önce zaten tanışmıştık kendileriyle. Bu ziyaretinde bizi de görmek istemiş. Yanan evimizin önünde beklerken bizi görünce yanımıza geldi. Nasıl olduğumuzu, yeni evimize ne zaman taşınacağımız sordu. Ben pilotluk eğitimi alıyorum. Onunla ilgili soru sordu, başarılar diledi. İkiz kızlarımızla ilgilendi. O sırada bir yakınlaşma oldu. İkiz kızlarımdan Kayra, Prens Charles'ın burnuna dokundu. O sırada hoş bir an oldu. Bu durum, onun da herkesin de hoşuna gitti."
'HER ŞEY ANİDEN BAŞLADI'
6 Ağustos 2011'de başlayan isyanlarda evlerinin tamamen yandığını ve her şeylerini kaybettiklerini söyleyen Serhan Akbaşak'ın eşi Burçin Akbaşak ise olayları şöyle anlattı:
"O gün Türkiye'ye gitmek üzere eşim beni havaalanına bırakmıştı. Aslında önceleri bizim oralarda bir şey yoktu. Haberleri de ben eşimden alıyordum. Sonra her şey aniden başladı. 26 daireli apartmanımızın altındaki halı mağazasına molotof kokteyli atıldı. Ev tamamen yandı. Kullanılamayacak hale geldi. İki gün sonra da yıkıldı."
'EVİMİZİN YANIŞINI TELEVİZYONDA CANLI SEYRETTİM'
Mağazaya, molotof kokteyl atıldığı sırada evde bulunan Serhan Akbaşak ise olay sırasında yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Yangın büyümeye başlayınca gece yarısından sonra evden çıktım. İsyanlar devam ettiği için itfaiye ekipleri de bölgeye yanaşamıyordu. Her şeyi geride bıraktım. Arkadaşımla birlikte ofisine gittik, televizyonu açtık. Televizyondan evimizin yanışını canlı yayında seyrettik. Bina zeminden çatıya kadar alevler içindeydi. Ev tamamen yandı."
Burçin Akbaşak, evlerinin yıkılmasının ardından evleri zarar gören diğer ailelerle birlikte otellere yerleştirildiklerini ve daha sonra belediyenin sağladığı geçici konutlara taşındıklarını söyledi. "O günden bu yana bu adresteyiz. Yeni evimize nisan ayında taşınacağımız söylendi. Henüz biz de kesin tarihi bilmiyoruz" diye konuşan Akbaşak, olayların binanın sahibi için de sigorta şirketi için de bir şok olduğunu söyledi.
'YAPTIKLARI İÇİN TAKDİR EDİYORUM'
Gerek İngiliz hükümetinin gerekse belediyenin sağladığı maddi manevi destek hakkında memnun olduklarını ifade eden Burçin Akbaşak, kendilerine verilen destek ile ilgili şunları söyledi:
"Manevi olarak özellikle Haringey Belediyesi ellerinden geleni yaptı ve yapmaya devam ediyorlar. Sonuç itibariyle kimse dışarda kalmadı. Eleştirilecek noktaları vardır ama onları ben görmüyorum bile. Televizyonda başka ülkelerde yaşananları gördükçe Haringey Belediyesi ile İngiliz hükümetini bu yüzden takdir ediyorum."
Kuzey Londra'nın Tottenham bölgesinde 6-11 Ağustos tarihleri arasında meydana gelen ve ülke çapına yayılan yağma olayları sırasında yüzlerce işyeri ve konut zarar görmüştü. 100 dolayında ailenin evlerinin zarar gördüğü için bölgedeki bir halı mağazası da ateşe verilmiş ve tamamen yanan işyerinin üzerinde bulunan 26 daireli bina kül olmuştu. Akbaşak Ailesi de, bu dairelerden birinde yaşıyordu.