Prens Charles: Putin Hitler gibi davranıyor
Güncelleme Tarihi:
İngiltere veliaht prensi Charles, Kanada’nın Nova Scotia bölgesindeki Ulusal Göç Müzesi’ne yaptığı resmi ziyaret sırasında Rusya’nın Ukrayna’daki faaliyetlerini Nazi Almanyası’nın Avrupa’da yaptığı işgallere benzeterek tartışma yarattı.
Müzede Prens Charles ile bir araya gelen 78 yaşındaki Polonya göçmeni Marienne Ferguson İngiliz Daily Mail gazetesine yaptığı açıklamada, “Prens bana Kanada’ya ne zaman geldiğimi sordu, ben de 1939 diye cevap verdim. O da bunun üzerine bana Putin’in, Hitler’in bazı hareketlerini tekrarladığını söyledi” dedi.
KRALİYET PROTOKOLÜNÜ BOZDU
Musevi ailesi ile birlikte Nazi işgalinden kısa süre önce anavatanı Polonya’dan Kanada’ya kaçmayı başardığı, ancak birçok akrabasını Nazi kamplarında kaybettiği belirtilen Ferguson’ın Prens Charles ile ilgili açıklamaları İngiliz medyasında geniş yer buldu.
Gelecek ay İkinci Dünya Savaşı anma törenleri kapsamında Fransa’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelecek olan prensin, bu sözleriyle uluslararası politikaya karışarak kraliyet protokolünü bozduğu iddia edildi.
Kraliyet sözcüleri ise, “Prens Charles’ın söz konusu yorumu özel bir konuşma sırasında yaptığına” dikkat çekerek konu ile ilgili bir açıklama yapmayı reddetti.
BBC Kraliyet muhabiri Peter Hunt konu ile ilgili kaleme aldığı analizde, “Marienne Ferguson BBC’ye yaptığı açıklamada bu sözlerin bu denli tartışma yaratacağını düşünemediğini söyledi. Ancak bu sözler çok önemli çünkü bir gün devletin başına geçecek bir kişi tarafından söylendi” dedi.
BAŞBAKAN YARDIMCISI SAVUNDU
Prens Charles’ın yorumlarını savunan ilk İngiliz siyasetçi Başbakan Yardımcısı Nick Clegg oldu. Clegg BBC Radio 5’te katıldığı bir programda “Ben prensin özgürce konuşma hakkını savunuyorum. Özellikle de böyle özel resmi olmayan diyaloglar söz konusu olduğunda. Kraliye ailesi üyelerinin hiç bir konuda fikir sahibi olmamalarını beklemek gerçekçi değil” dedi.
Geçtiğimiz aylarda Prens Charles’ın birçok bakana yazdığı siyasi içerikli mektuplar basına yansımış ve prensin, “Devlet işlerine karışarak haddini aştığı” yönünde yorumlara neden olmuştu.