Polonya’da polis Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı bastı: Haklarında hapis cezası olan eski İçişleri Bakanı Kaminski ve yardımcısı gözaltına alındı

Polonya’da polis Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na baskın düzenledi. Varşova polisi, "görevi kötüye kullanmak" ve "yolsuzluğa azmettirmek" suçlamasıyla 2'şer yıl hapis cezasına çarptırılan eski İçişleri Bakanı Mariusz Kaminski ile Yardımcısı Maciej Wasik'i Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na girerek gözaltına aldı.

Kaminski ile Wasik'inin Cumhurbaşkanı Andrzej Duda'nın akşam saatlerinde Belaruslu muhalif lider Svietlana Tsihanouskaya ile görüştüğü esnada gözaltına aldığı bildirildi.

Polonya İçişleri Bakan Yardımcısı Czeslaw Mroczek sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Kaminski ile Yardımcısı Wasik'inin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gözaltına alındığını doğruladı.

DUDA'DAN AÇIKLAMA

Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, dün Başkanlık affı çıkardığı iki milletvekilinin Başkanlık Sarayı’ndan gözaltına alınması sonrası başlayan krizle ilgili bugün halka seslenerek “Mariusz Kaminski ve arkadaşları özgür olana kadar dinlenmeyeceğim” dedi.

Polonya Cumhurbaşkanı Duda bugün halka sesleniş konuşmasında “Adil ve doğru bir Polonya devleti için verilen mücadelede dinlenmeyeceğim. Mariusz Kaminski ve arkadaşları özgür olana kadar dinlenmeyeceğim, sizi temin ederim. Korkmuyorum. Daha önce olduğu gibi, Anayasaya ve hukuka uygun olarak hareket edeceğim” dedi. Duda, dünkü gözaltının Polonya Anayasası’nın ve yasalarının ihlali olduğunu vurguladı.

AÇLIK GREVİNE BAŞLADI

Cezaevine gönderilen eski bakan, bugün siyasi mahkum olarak “açlık grevine” başladığını duyurdu. Kaminski’nin eski yardımcısı Blazej Pobozy, başbakanlık ofisi önünde düzenlediği basın toplantısında eski bakanın mahkumiyetini “siyasi bir intikam” olarak değerlendirdiğini söyledi.

Polonya Adalet Bakan Yardımcısı Maria Ejchart yaptığı açıklamada, "Bir politikacının hapiste olması onun siyasi mahkum olduğu anlamına gelmez. Herkesin yemek yememe ve bir şey içmeme hakkı vardır, bu bireysel bir karardır. Bir kişinin devletin gözetimi altında olduğu bir durumda, hüküm giydiğinde tıbbi muayeneye tabi tutulur, kilo ölçümleri yapılır, yemek yemeyi bırakma kararına vücudunun nasıl tepki vereceği incelenir" dedi.

NELER YAŞANDI?

Polonya’da 2007-2010 yılları arasında Yolsuzluk Karşıtı Merkez Büro CBA Başkanı olan Kaminski ve Yardımcısı Wasik hakkında siyasi amaçlarla "görevi kötüye kullandıkları" ve "yolsuzluğa azmettirdikleri" suçlamasıyla Varşova Yerel Mahkemesi'nde dava açılmıştı. 2015 yılında sonuçlanan dava neticesinde mahkeme Kaminski ve Wasik'i suçlu bularak 3'er yıl hapis cezasına mahkum etmişti.

O dönem Kaminski ve Wasik'in de üyesi olduğu Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) iktidara gelmişti. Aynı yıl PiS'in adayı olarak Cumhurbaşkanlığı görevine seçilen Duda ise af yetkisini kullanarak, 2016 yılının mart ayında Kaminski ve Wasik'in hapis cezalarını affettiğini açıklamıştı. Kaminski ve Wasik, Polonya parlamentosunda milletvekilliği görevlerine devam etmiş, 2019-2023 yılları arasında Mariusz Kaminski İçişleri ve İdari İşler Bakanı, Maciej Wasik ise Bakan Yardımcısı olarak görev yapmıştı.

Varşova Savcılığı ise Kaminski ve Wasik’in hapis cezaları üst mahkemece kesinleşmeden Cumhurbaşkanı tarafından affedilemeyeceği gerekçesiyle Yüksek Mahkeme’ye başvurmuştu. Polonya Yüksek Mahkemesi ise geçtiğimiz sene haziran ayında Cumhurbaşkanı'nın af yetkisinin bu durumda geçerli olamayacağına hükmederek dosyayı Varşova Bölge Mahkemesi'ne göndermişti.

Varşova Bölge Mahkemesi, 20 Aralık 2023 tarihinde gerçekleştirdiği son oturumda Kaminski ve Wasik'i "görevi kötüye kullandıkları" ve "yolsuzluğa azmettirdikleri" suçlarından bu kez 2'şer yıl hapis cezasına mahkum etmişti. Varşova Bölge Mahkemesi'nin kararı kesin olduğundan 15 Ekim 2023 genel seçimlerinde yeniden parlamenter seçilen Kaminski ve Wasik’in, milletvekilliği Polonya Seçim Yasası gereğince parlamentonun alt kanadı Sejm Başkanı Szymon Holownia tarafından düşürülmüştü.

Ana muhalefet partisi konumundaki PiS üyeleri tüm yaşananların iktidar partisi Vatandaş Platformu'nun (Platforma Obywatelska) siyasi bir intikamı olduğunu ileri sürerken, Cumhurbaşkanı Duda ise anayasanın kendisine verdiği af yetkisini kullandığını, söz konusu kişileri 2016 yılında affettiği konusunda ısrar etmişti.