Güncelleme Tarihi:
POLONYA Cumhurbaşkanı Andrzej Duda dahil ülkenin önde gelen siyasilerin dile getirdiği tazminat talebi, ülkede kampanyaya dönüştürüldü. Bu çerçevede, hükümete yakın Republika TV’nin internet sitesinde, Polonya’daki nazi toplama kampı Auschwitz’in kapısında yazan “Çalışmak sizi özgürleştirir” sloganına atfen aynı formatta “Tazminat sizi özgürleştirir” yazan montajlı bir görsele yer verildi.
Ağustos ayında yapılan bir ankette “Almanlar, İkinci Dünya Savaşı sırasında Polonyalılara karşı işledikleri soykırım suçu için Polonya’ya tazminat ödemeli mi?” sorusuna “evet” cevabını verenlerin oranı yüzde 68 oldu.
Konuya ilişkin haberlerde, Berlin’den alınacak parayla neler yapılabileceği listelendi. Dile getirilen tazminat miktarı farklılaşsa da sağ görüşlü medya, ödenmesi gereken paranın 25 trilyon Polonya Zlotisini (5.9 milyar euro) bulduğunu yazdı.
TALEBİMİZDEN ASLA VAZGEÇMEDİK
İktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) Başkanı Jaroslaw Kaczynski’nin temmuzda yaptığı bir konuşmada, “Polonya, İkinci Dünya Savaşı tazminatlarından asla vazgeçmedi. Öyle düşünenler yanılıyor” diyerek kampanyayı başlattı. Bu tarihten sonra sık sık gündeme gelen konu çerçevesinde hükümet yetkileri de görüş bildirdi.
Almanya Hükümet Sözcüsü ise tazminat tartışmalarının yeniden canlanmasına karşın “konunun geçmişte karara bağlandığını” savundu.
NAZİLER KATLİAM YAPTI
Polonya, Alman işgali sırasında, nüfusunun beşte birine denk gelen 5,5 milyon vatandaşını kaybederken, başkent Varşova dahil birçok şehir ve kasaba yerle bir oldu. Ayrıca Almanlar, ülkenin altyapısına verdikleri zararın yanı sıra çıkardıkları madenleri de götürdü. Savaş sonrası, taraflar Sovyetler Birliği’nin tazminat alması ve bunun bir kısmını Polonya’ya ödemesi konusunda anlaştı.
Sovyetler, 1953’de Doğu Almanya’nın zayıflamasına yol açmamak için tazminat iddiasından vazgeçmeye karar verirken, dönemin Polonya hükümeti baskı altında buna uygun hareket etti.
Ancak bugün kampanya yürütenler, Polonya’nın hiçbir zaman tazminat hakkından vazgeçmediğini, 1953’teki hükümetin Sovyet etkisi altında olduğunu savunuyor. Buna karşı çıkanlar ise Polonya’nın, Soyvetlerin yıkılması ve Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinin ardından bir miktar tazminat aldığını ve 2004’te AB’ye katılırken 1953 yılındaki açıklamayı tanıdığını dile getiriyor.
Söz konusu tazminat kampanyanın arkasında “Polonya’nın, hukukun üstünlüğü ilkesi konusunda Brüksel ile yaşanan gerilimde, Almanya’yı AB üzerindeki etkisini Varşova aleyhine kullanmakla suçlamasının olduğu” değerlendiriliyor.