Güncelleme Tarihi:
ABD Yüksek Mahkemesi, 11 yıldır gündeminde olan davada kararını verdi ve PKK’nın da aralarında bulunduğu terör örgütlerine akıl ve eğitim verme gibi “maddi yardımları” da yasaklayan terör yasasını onayladı. Başyargıç John G. Roberts Jr., karar sonrası yaptığı açıklamada “Kürtler adına konuşabilirsiniz ama PKK’ya akıl vermeye ve birlikte çalışmaya kalkarsanız hakkınızda ceza davası açılır” dedi.
PKK’nın ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından terörist örgüt listesine alındığı 1996 yılında çıkarılan yasa sonrasında, ABD tarafından terör örgütü kabul edilen organizasyonlara her türlü yardım yapmak suç olarak kabul edilmiş ve bu süreden beri ABD’de yaklaşık 150 kişi hakkında soruşturma açılıp ömür boyu hapis de dahil olmak üzere çeşitli cezalar verilmişti.
İfade özgürlüğü değil
PKK’ya destek olmaktan yargılanan California Üniversitesi profesörü emekli yargıç Ralph Fertig ve “Humanitarian Law Project” isimli organizasyon başta olmak üzere 5 örgüt, terör örgütü üyelerini eğitmenin ve onlara haklarını öğretmenin terörle ilgili olmadığını ve “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunuyorlardı. Karara uymayanlara 15 yıl
ABD’nin terörle mücadele yasası, 11 Eylül 2001’deki saldırıların ardından “Vatanseverlik Yasası” ile daha da sıkılaştırılmıştı. Yasayı ihlal edenlere 15 yıl hapis öngörülmüş ancak California’daki 9. Bölge Temyiz Mahkemesi, yasanın “muğlak” olduğuna hükmetmişti. Böylece PKK’nın sözde “insani yardımları” için “eğitim”, “uzman görüşü”, alması serbest bırakılmıştı. Ancak ABD yönetiminin Yüksek Mahkeme’ye taşıdığı davada alınan bu son karar PKK ve Tamil Kaplanları gibi terör örgütlerine büyük bir darbe oldu. Artık ABD Dışişleri Bakanlığı’nın terör örgütleri listesindeki bir gruba, barışçıl amaçlarla da olsa her türlü uzman danışmanlığı ve eğitim faaliyetlerinin sağlanması yasak.
BM’de konuşabilirler
Şiddet ve teröre sert bir şekilde karşı olduğunu ifade eden Yüksek Mahkeme Başyargıcı John G. Roberts Jr., buna rağmen yardım gruplarının fikirlerini Birleşmiş Milletler çerçevesinde belirtebileceklerine inandığını söyledi.
Yasaya karşı çıkan yargıçlar Stephen G. Breyer, Ruth Bader Ginsburg ve Sonia Sotomayor, Anayasa’da teminat altına alınan özgürlüklere herhangi bir kısıntı getirilmemesi gerektiğini savunarak karşı yönde oy kullandılar.