Pizza, votka, bomba...

SURİYE’nin genelinde IŞİD ve Fetih el Şam Cephesi (eski adıyla El Nusra Cephesi) dışındaki grupları kapsayan ateşkes üzerinde ABD ve Rusya, önceki gece anlaşmaya vardı. Ateşkes bir hafta boyunca sürdürülebilirse, ABD ve Rusya, belirledikleri terörist hedeflere karşı ortak operasyonlara başlayacak. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un yaptığı görüşmeler sırasında kendilerini bekleyen gazetecilere pizza ve votka ikramı yapıldı. İkram sırasında Lavrov, “Pizzalar Amerikan delegasyonundan, votkalar Rus delegasyonundan” diye açıklama yaptı.

PAZARYERİ VURULDU

Ancak ateşkes müzakerelerinden gelen bu renkli görüntülerin ardından dün Suriye’de yeni saldırılar oldu. Yarın itibarıyla başlayacak ateşkes öncesi Suriye hava kuvvetleri, muhaliflerin elindeki İdlib’i bombaladı. Saldırıda bir pazaryeri vuruldu. En az 28 kişinin öldüğü ve 40’tan fazla kişinin yaralandığı ifade edildi. AA’ya konuşan İdlib sivil savunma yetkilisi Muhammed Ali, “Saldırıda onlarca araç, işyeri ve evde yangın çıktı. Bombardımanda çarşıda can pazarı yaşandı. Sivil savunma ve itfaiye ekipleri yangını söndürdü” dedi. Rejimin hava saldırısında yaralananların ambulanslarla kentteki sahra hastanelerine taşındığını kaydeden Ali, ölü sayısının artmasından endişe ettiklerini kaydetti. Pazaryeri, kurban bayramı öncesi olduğu için kalabalıktı. Ateşkes sonrası Rusya, Suriye yönetiminin ateşkese uymaya hazır olduğunu açıklamıştı. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de, “Umuyoruz ki Rusya Suriye Devlet Başkanı Esad’ı barışın sağlanması için görüşme masasına oturtabilir” demişti.

‘ZOR BİR DOĞUM OLDU’

Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier ise “Suriye’deki durumun son derece çok yönlü ve karışık olması nedeniyle farklı çıkarlar konusunda mutabakat sağlanması gerekiyordu, zor bir doğum oldu. Şimdi hızlı bir şekilde uygulanması gerek” dedi. İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson ise “Suriye ancak siyasi bir geçiş ile çifte belaları olan Esad ve terörden kurtulabilir” ifadesini kullandı.

DIŞİŞLERİ MUTABAKATI MEMNUNİYETLE KARŞILADI

Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin ABD ile Rusya’nın Suriye’de ateşkes konusunda vardığı mutabakatı memnuniyetle karşıladığını bildirdi. Açıklamada, “ABD ile Rusya Federasyonu arasında müzakereleri bir süredir devam eden ve Suriye’de kapsamlı bir çatışmasızlık ortamı tesis edilmesine,  insani yardımların ihtiyaç sahiplerine daha kolay eriştirilmesine yönelik düzenlemeler içerdiği açıklanan mutabakatı memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye, Halep’te ve Suriye’nin diğer bölgelerindeki insanların sıkıntılarının azaltılması, çatışmasızlık durumunun etkin biçimde uygulanması ve bu yeni durumun siyasi çözüm doğrultusundaki çabalara da olumlu yansıması yolundaki gayretlerini sürdürecektir” denildi.

‘IŞİD ÜYELERİ SAKALLARINI KESİP CERABLUS’TA KALDI’

İngiliz Independent gazetesi, Faraj adlı bir IŞİD militanıyla yaptığı röportajı yayınladı. Faraj, Türkiye’nin Suriye operasyonuna değinirken, “Türk ordusu, Cerablus’a girdiğinde oradaki arkadaşlarımla konuştum. Aslında IŞİD çekilmedi sadece sakallarını kestiler” iddiasında bulundu. Artık savaşmadığını ancak IŞİD’in ideolojisini savunmaya devam ettiğini söyleyen Faraj, IŞİD’in Irak ve Suriye’de yenilse bile Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yeniden yükseleceğini, dünyanın her yanında uyuyan hücreleri olduğunu savundu.

BM KONVOYLARININ SURİYE’YE GEÇİŞİNE KOLAYLIK

SURİYE’de Kurban Bayramı’nın ilk gününe denk gelen ateşkes konusunda mutabakata varılmasından memnuniyet duyduğunu açıklayan Türkiye, bu ülkeye ateşkes süresince daha fazla yardım ulaştırılması için düğmeye bastı. Edinilen bilgiye göre Ankara, insani amaçlı yardım malzemeleri, bu malzemelerin dağıtımında görev alacakların Suriye’ye geçiş yapmasına olanak tanımak amacıyla BM ile işbirliğine hazır olduğunu bildirdi. Hürriyet’e konuşan yetkililer, bu konuda BM ile temasın yapıldığını, bir talep gelmesi halinde geçişlere imkân tanınmasında bir sorun olmayacak şekilde hazırlıkların mevcut olduğunu belirtti. Yetkililer Türk Kızılayı ve AFAD’ın sınır hattındaki yardımlarının aralıksız sürdüğünü, bu nedenle Türk makamlarının geçişler için tecrübeye sahip olduğunu belirtti.