İhsan DÖRTKARDEŞ/ (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 29, 2007 11:17
KUZEY Irak'ta ‘Kürdistan Bölgesi Koruma Güçleri' adı verilen Peşmergelerin sözcüsü ve aynı zamanda bölgesel Kürt yönetiminin Peşmerge Bakanı Cebbar Yaver, Türkiye'nin kendilerini devre dışı bırakarak denetimleri altındaki topraklarda sınır ötesi operasyon düzenlemek istediğini belirtirken, “Bir sorun varsa öncelikle bizimle görüşülmesi, bizim gözardı edilmemiz gerekir” dedi.
Kurdsat TV'nin
haber bültenine konuk olan Yaver, Ankara’da Irak ile Türkiye arasında imzalanan ikili anlaşmasına değindi. Türkiye'nin Kuzey Irak'taki yönetimi yok sayan bir politika izlediğini söyleyen Cabbar Yaver, Türkiye ve İran ile yakın ve dost ilişki kurmak istediklerini anlattı. Yaver, Kuzey Irak'ta bölgesel Kürt hükümeti, 'Kürdistan Bölge Başkanı', Kürdistan Parlamentosu bulunduğunu, bütün bunları yok sayarak hareket etmenin gerçekçi olmayacağını iddia etti. Yaver, komşu ülkelere rahatsızlık veren sorunların çözümü için işbirliğinin gerekli olduğunu anlatırken, Ankara'da imzalanan anlaşmanın güvenlikle ilgili olduğunu ve bu anlaşmanın 1926 ile 1946 yıllarında yapılan anlaşmaları pekiştirdiğini söyledi. Buradaki anlaşma maddelerinin siyasi kişiler ve hukukçular tarafından detaylı olarak incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini belirten Yaver, “Çünkü anlaşmada hassas ve önemli maddeler var” dedi.
Türkiye'nin PKK'ya karşı düzenlenen operasyonlarda geçmişte defalarca Kuzey Irak'a girdiğini, teröristlerin üslendiği bölgenin oldukça sert arazi yapısına sahip olduğunu anlatan Cabbar Yaver, “İran da, Türkiye de o bölgenin kontrol edilemeyeceğini biliyor. Bir mücadele yapılacaksa birlikte hareket edilmesi gerekir. Öncelikle bizim muhatap alınmamız gerekir. Burası bizim denetimimizdeki bir bölge” dedi.
Yaver, Irak Kürdistan Demokrat Partisi'ne ait ‘Peyamner' isimli internet sitesinde de Irak ile Türkiye arasında imzalanan en önemli maddesinin Türkiye’nin Irak'ı PKK’ya Irak topraklarında herhangi bir siyasi faaliyet göstermesine yol vermemeye bağlı duruma getirmesi olduğunu söyleyerek, ”Çünkü anlaşmanın maddelerinden birinde PKK/KONGRA-GEL ve buna bağlı oluşumlar terörist olarak tanınıyor” dedi. Yaver, şöyle devam etti:
“Türkiye'nin Irak’ı bağlı kılmaya çalıştığı iki önemli maddeden biri : Tükiye’nin Irak hükümetine sormadan istediği zaman Kürdistan (Kuzey Irak) Bölgesi’ne girerek PKK’ya karşı operasyon düzenlemesi idi ancak bu anlaşmadan bu madde kaldırıldı. İkinci bir madde ise Irak hükümetinin PKK’nın üst düzey kadrolarını yakalayıp Türkiye’ye teslim etmeye bağlanması idi. Bu maddede de değişiklik meydana geldi. Değişikliğe göre Irak hükümeti PKK üst düzey kadrolarını yakalayıp Irak’ta yargılayabilir ya da Türkiye’ye teslim edebilir. Anlaşmada önemli ve hassas maddeler bulunuyor. ’Bunların genel olarak emniyetle ilgili olduğunu bundan dolayı anlaşmaya karşı herhangi bir tepki göstermeden ve bu konuda bir yorumda bulunmadan önce hukukçuların ve siyasi kişileri anlaşma üzerinde dikkatli bir şekilde konuşması gerekir.”
Yaver, özellikle PKK ve buna bağlı oluşumların kesin bir şekilde yasaklanması açısından bakıldığında anlaşmanın içeriğinin ne kadarının denetimleri altında bölge ile bağlantısı olduğunun ve Irak hükümetinin Türkiye ile imzaladığı bu anlaşmanın maddelerine kendilerini bağlı kılma niyetinde olup- olmadığının anlaşılması için bu anlaşmanın siyasi uzman kişiler ve hukukçular tarafından detaylı olarak incelenmesi gerektiğini ekledi.