Güncelleme Tarihi:
İslam ve göçmen karşıtı PEGIDA hareketi, cumartesi günü 14 Avrupa kentinde yürüyüş düzenleyecek.
Kendilerini "Batı'nın İslamlaşmasına karşı vatansever Avrupalılar" olarak adlandıran PEGIDA hareketinin üyeleri, "vatanseverler günü" ilan ettikleri 6 Şubat cumartesi günü, aralarında Londra, Varşova, Tallinn, Prag, Graz, Bratislava, Amsterdam ve Birmingham'ın yer aldığı 14 Avrupa kentinde, "Avrupa'nın İslamlaşmasına karşı” sokağa çıkmaya hazırlanıyor. Ana etkinlik ise PEGIDA'nın 2014 yılının Ekim ayında kurulduğu Almanya'nın Dresden kentinde yapılacak.
Sığınmacı kriziyle Almanya'da daha fazla destek toplamaya başlayan hareketin yöneticileri, PEGIDA'yı Avrupa'ya yayma hedefi doğrultusunda diğer ülkelerde İslam ve mülteci karşıtı örgütlerle işbirliğini geliştirmeye çalışıyor.
"Avrupa'ya yayılmayı hedefliyorlar"
Dresden Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Hans Vorlaender, Berlin'de bir grup gazeteciye yaptığı değerlendirmede, Avrupa'ya çok sayıda mültecinin gelmesiyle kamuoyunda oluşan endişelerin PEGIDA'ya ilgiyi arttırdığını ancak hareketin büyük bir kitle hareketine dönüşmesini beklemediğini söyledi.
Vorlaender, "Şimdi ikinci bir hamleyle Avrupa'ya yayılmayı hedefliyorlar. Hareketi Avrupa'ya yayma amacındaki bu girişim, geçtiğimiz yıla kıyasla daha fazla ilgi görebilir çünkü sığınmacı krizi var. Ancak PEGIDA'nın bir kitle hareketine dönüşmesini beklemiyorum" diye konuştu.
"PEGIDA'nın siyasetteki temsilcisi AfD"
Alman siyaset bilimci, son kamuoyu yoklamalarında oy oranını federal düzeyde yüzde 13’e çıkartan göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi ile PEGIDA arasındaki bağı da değerlendirdi.
Bir sokak hareketi olan PEGIDA'nın siyasetteki karşılığının AfD olduğunu aktaran Vorlaender, "Yapılan araştırmalara göre, PEGIDA destekçilerinin üçte ikisi, AfD partisine oy vereceklerini söylüyor. Sokak hareketi olan PEGIDA ile siyaset alanındaki temsilci AfD arasında resmi olmasa da fiili bir bağ var" dedi.
"Şiddeti meşrulaştırıyor"
Almanya'da sığınmacı yurtları, göçmenler ve camilere yönelik saldırıların son aylarda büyük artış göstermesi, sadece 2015'te sığınmacı yurtlarına yönelik binin üzerinde saldırı yapılması dikkati çekiyor.
PEGIDA hareketi üzerine uzman olan Vorlaender, yükselen aşırı sağcı şiddeti değerlendirirken şöyle konuştu:
"PEGIDA hareketi ile şiddet eylemleri arasında doğrudan bağ yok ancak bu yürüyüşlere Neonazi çevrelerinden kişiler, ırkçı holiganlar da katılıyor ve bazı noktalarda gazetecilere yönelik saldırılar oldu. Bizzat PEGIDA'nın kendisini saldırıların artışından sorumlu tutamam ancak şunu söyleyebilirim: ‘PEGIDA söylemlerde değişime yol açtı, hareketin sözcüleri retorikte radikalleşmeyi beraberinde getirdi. Söylem ile eyleme geçme arasındaki mesafe kapandı. Yani bazıları bundan dolayı şiddet eylemlerinin meşrulaştığını düşünebilir. Söylem sertleşiyor ve bu bağlamda PEGIDA, şiddet eylemi gerçekleştirilmesi zeminin genişlemesine yol açtı."
"Merkel ve Gauck'u istemiyorlar"
Vorlaender, İslam karşıtı hareketin Dresden kentine özgü bir olgu olduğunu ifade ederek "Bu hareketi destekleyenlerde Dresdenlileri üstün görme ve onlar dışındaki herkesi hor görme söz konusu. Onlara göre iki işgal var. Birincisi 90'lı yıllarda, duvarın yıkılmasıyla gelen Batı Almanların işgali, ikincisi de 2015'teki Müslüman işgali" değerlendirmesini yaptı.
PEGIDA'yı aşırı sağcı öfke hareketi olarak tanımladıklarını söyleyen Vorlaender, "Bu hareket, sığınmacı, göçmen karşıtlığı, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi'yi kapsıyor. PEGIDA, korkuları araçsallaştırıyor. Sadece siyasete değil medyaya da tepkili bir hareket ancak devlete karşı değil aksine, Başbakan Merkel ve Cumhurbaşkanı Gauck'u istemiyorlar ama daha güçlü, kendi beklentilerini karşılayacak bir devlet talep ediyorlar" dedi.
Merkel'in Doğu Alman kökenli olmasına rağmen yine Doğu Almanya'da ortaya çıkan PEGIDA hareketi tarafından düşman olarak görülmesini yorumlayan Vorlaender, şunları kaydetti:
"Merkel, yeni yıl mesajında kamuoyuna seslenirken 'Nefret dolu PEGIDA yöneticilerinin peşinden gidilmemesi' çağrısı yaptı. O an, üzeri çizildi. Yine Gauck da benzer bir açıklama yaptığı için o da Merkel ile en çok nefret edilen siyasetçi oldu çünkü bu PEGIDA taraftarları arasında, Doğu Alman hassasiyetlerine ihanet olarak algılandı."