Pazartesi göstericilerine ihanet
Güncelleme Tarihi:
Almanya’da genel seçimler yapıldı. Ama alınan sonuçlar haklı olarak sağduyulu insanların tedirginliğini de artırdı. Çünkü 23 Mayıs 1949 tarihinde Anayasa’nın kabulüyle resmen kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti’nin tarihinde ilk kez ırkçı, sağ popülist, İslam düşmanı bir parti olan Almanya İçin Alternatif (AfD), Federal Meclis’e girdi.
Hem de toplam oyların yüzde 12.6’sını alarak.
Federal Yüksek Seçim Kurulu’nun resmi verilerine bakıldığında, AfD’nin eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerde aldığı oy oranı, demokrasi ve özgürlükten yana olan insanların tedirginliklerini neden daha da artırdığını gözler önüne seriyor.
AfD, Mecklenburg Vorpommern’de yüzde 18.6, Saksonya Anhalt’ta yüzde 19.6, Brandenburg’da yüzde 20.2, Thüringen’de yüzde 22.7 ve Saksonya’da yüzde 27 oranında oy aldı.
Başka bir deyişle; AfD yeni eyaletlerin dördünde en güçlü ikinci parti, Saksonya’da ise Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) gibi köklü partileri geride bırakarak seçimlerden en güçlü parti olarak çıktı.
***
Yapılan seçim analizlerine bakıyorum.
AfD, daha önceki genel seçimlerde sandık başı yapmayanlardan bir milyon 200 civarında oy almış.
Daha önceki dönemlerde yapılan genel seçimlerde CDU ve kardeş parti Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi’ne (CSU) oy veren 980 bin seçmen ise bu kez AfD’ye oy vermiş.
AfD, SPD’den 470 bin, Sol Parti’den 400 bin, Hür Demokrat Parti’den (FDP) 40 bin ve Yeşiller’den de 40 bin seçmenin hem desteğini hem de oyunu almış.
Yapılan analizlerde, seçmenlerin köklü partilere ders vermek için AfD’ye destek verdikleri değerlendirmesi ilk sırada yer alıyor.
Doğu Almanların aradıklarını bulamayıp hayal kırıklığına uğradıkları da.
***
Evet, iki Almanya birleşeli tam 27 yıl oldu.
Evet, işsizlik eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan eyaletlerde Batı’dakinden daha yüksek.
Evet, aradan bu kadar süre geçtiği halde Doğu ile Batı arasında ücret eşitliği hala sağlanamadı.
Evet, Doğu’da kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) Batı’dakinin yüzde 73.2’si oranında.
Evet, özellikle eğitimli insanlar, ağırlıklı olarak da kadınlar Doğu’yu terk ederek Batı’ya göç ediyor.
Bunların hepsi doğru.
Ama, yeni eyaletlerdeki seçmenlerin Almanya İçin Alternatif diye yollara düşen ama mantıklı hiçbir alternatif politika üretemeyen ve alternatif bir politika sunamayan böyle bir partiye bu denli destek vermesini anlamak mümkün değildir.
***
Seçim akşamı ilk sonuçlar açıklandıktan sonra 1989 yılı sonbaharında başta Lepzig olmak üzere Dresden, Halle, Magdeburg, Postock ve Potsdam gibi eski Doğu Almanya’nın birçok kentinde “Halk biziz” diyerek sokaklara dökülen insanları hatırladım.
Hedef özgürlüktü.
Hedef barış içinde yeni bir sistemdi.
Hedef demokrasiydi.
Evet, eski Doğu Almanya’da Pazartesi Göstericileri kararlı tutumlarını sürdürüp, Sosyalist Birlik Partisi’nin (SED) dikta rejimine kafa tutarak, dönemin Sovyetler Birliği (SB) lideri Mihail Gorbaçov’un da desteğiyle ‘barıçı devrim’i gerçekleştirdi.
İşte tarihe geçen Pazartesi Gösterileri’nin yapıldığı kentlerde günümüzde demokratik hukuk devletini devre dışı bırakmayı hedefleyen sağ popülist AfD’liler adeta cirit atıyor.
Hem de pazartesi göstericilerinin kararlı tutumu sayesinde özgürlüklerine kavuşan, çağdaş demokrasinin her türlü nimetlerinden sonuna kadar yararlanan Doğu Almanların desteğiyle.
Bu pazartesi göstericilerine ihanettir.
Demokrasiye ise darbe...