Güncelleme Tarihi:
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Ermenistan'ın bağımsızlığının 32. yıl dönümü dolayısıyla bir video mesaj yayımladı. Ülkesinin bağımsızlığını ilan etme sürecini hatırlatan Paşinyan, “21 Eylül 1991'de yapılan referandumda Ermenistan Cumhuriyeti'nin halkı bağımsızlığa 'evet' dedi. Ancak daha sonra ortaya çıktığı üzere bu bağımsızlığa giden yolun en kolay kısmıydı. Ermenistan halkı daha sonra ekonomik ve siyasi krizlerle, savaşlarla ve yoksullukla karşı karşıya kaldı” ifadelerini kullandı.
Paşinyan, “Son yıllarda yaşadığımız acılar ve sıkıntılar, Ermenistan Cumhuriyeti'nin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Son zamanlarda dış ve bölgesel politikayı yürütürken Ermenistan Cumhuriyeti'nin de imzaladığı Aralık 1991 Almatı Deklarasyonu'na güvendiğim için sık sık eleştirildim. Bu belgeye bağlı politikalardan vazgeçme çağrıları, yol açacağı sonuçlarıyla Ermenistan'ın bağımsızlığından, egemenliğinden ve toprak bütünlüğünden vazgeçme çağrılarıdır” şeklinde konuştu.
BARIŞ VURGUSU
Dağlık Karabağ’daki gerilimi işaret ederek zor bir dönemden geçtiklerini belirten Paşinyan, “Bugün zor bir dönemden geçiyoruz, tarifi olmayan fiziksel ve psikolojik acılar çekiyoruz" dedi. Paşinyan, Ermenistan'ın demokrasiden, hukukun üstünlüğünden ve yolsuzlukla mücadelede ilkeli politikadan yararlandığını, ancak aynı zamanda barışa da ihtiyacı olduğunu söyledi. Bağımsızlığın "gelecek nesillerin mutluluğu" hedefine ulaşma aracı olduğunu belirten Paşinyan, "İnsanların kendilerini özgürce ifade edebilecekleri, özgür ve özgün çalışmalarla kendi mutluluklarını inşa edebilecekleri bir Ermenistan bırakmalıyız” ifadelerini kullandı.
Ermenistan’ın bağımsızlığı için barışa değer verilmesi gerektiğini belirten Paşinyan, “Demokrasi, ekonomik ve her türlü hukuki faaliyet özgürlüğü, herkesin kanun önünde eşitliği, ilkeli yolsuzlukla mücadele politikası, ekonomik faaliyet bunun için gerekli ancak yeterli değildir. Bu şartların tamamlanması için barış, yani çatışmasız bir ortam gereklidir. Barış, bağımsızlık ve egemenliğin yanı sıra güvenliği de sağlayan ve güvence altına alan bir unsurdur. Birçok kişi, zaman zaman askeri çatışmaların yaşandığı bu gergin bölgesel ortamda barıştan bahsetmenin yeterli olmadığına inanıyor. Ancak bu koşullarda barışa daha da çok değer verilmeli ve barış ateşkesle karıştırılmamalıdır. Barış, anlaşmazlıklardan, devletlerarası ve etnik çatışmalardan arınarak sağlanabilir. Bu yol kolay değil, iç ve dış sarsıntılardan geçiyor ve biz bu yolu bağımsızlık uğruna, devlet uğruna, istikbal adına yürümek zorundayız” dedi.