Paris Antlaşması imzaya açılıyor

ABD, dünyadaki fosil yakıt tüketiminin yüzde 25’ini tek başına gerçekleştiriyor. İklim değişiminden dolayı sorumluluk hissediyor musunuz?

ABD, iklim değişimi konusunda tüm ülkelerin sorumluluk hissetmesini gerektiğine inanıyor. Tehdit hepimize yönelik. Paris Antlaşması’nın tarihi önemi de buradan geliyor. İklim değişikliği konusunda onaylanan ilk evrensel anlaşma. Dünyanın en büyük ekonomisi olarak ABD, karbon emisyonlarını azaltacak yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulanması konusunda da liderlik yapmakta. Ulusal katkı programını devreye soktuk. 2025’e kadar emisyonları yüzde 28 azaltma hedefimiz var.

Bir de Temiz Enerji Planı’nız var…

Temiz Enerji Planı, Başkan Obama’nın iklim değişikliğiyle mücadelede attığı en önemli adımlardan biri. Plan, 3 Ağustos 2015’te duyuruldu. Enerji santrallarından kaynaklı karbon emisyonlarını azaltmayı hedefliyor. Bu konuda ilk kez belirlenen ABD ulusal standartları ile emisyonlar 2005 seviyelerinden yüzde 30 oranında düşüş sağlayacak. ABD Çevre Koruma Ajansı, enerji santralleri için karbon kirlilik standartları belirleyecek.

Bu uzun vadeli bir plan. Yeni yönetimler altında hayatta kalma şansı var mı?

ABD’nin iklim değişikliğine karşı liderlik rolünü sürdüreceğine inancımız ve güvenimiz
tam. Yerel yönetimler ve eyalet yönetimleri çoktan iklim değişimine karşı hareket etmeye başladı. Örneğin 117 vali, emisyon ölçümlerinin standardize edilmesi, iklim riskleriyle mücadele konusunda işbirliği yapacaklarına dair bir taahhüt imzaladı. 154 şirket ise Beyaz Saray tarafından hazırlanan bir iklim taahhütüne imza attı.

DAHA FAZLASINI YAPMALIYIZ

FISCHER “Türkiye, iklim değişimiyle ilgili uluslararası çabalara değerli katkılar sağlıyor” dedi ve şöyle devam etti: “ABD, konu iklim değişikliği olduğunda Türkiye ile işbirliği içinde çalışmaya kararlı. Paris Antlaşması, ülkelerin iklim değişikliğine yönelik artan kararlılıkta hareket etmesini öngörüyor. ABD ve Türkiye de dahil, tüm ülkeler gelecekte daha fazla şey yapmak zorunda.”