Güncelleme Tarihi:
İtalya istatistik kurumunun verilerine göre geçen yıl ülkede 400 binin altında doğum, 700 binin üzerinde ölüm kaydedildi. 2022’de kadın başına düşen çocuk sayısı bin 24 oldu.İtalya istatistik kurumunun verilerine göre geçen yıl ülkede 400 binin altında doğum, 700 binin üzerinde ölüm kaydedildi. 2022’de kadın başına düşen çocuk sayısı bin 24 oldu.
Bugün Roma’da düzenlenen etkinlikte, doğum-ölüm sayıları arasındaki açığın rekor seviyeye ulaşmasına değinen Papa Francesco, "Geçen yıl İtalya'da doğumların tüm zamanların en düşük seviyesine ulaştığını öğrendim: Sadece 393 bin yeni doğum gerçekleşti. Bu, gelecek için büyük endişe uyandıran bir veri" dedi.
"Doğumlar, bir halkın umudunu ölçmenin ana göstergesidir" diyen Papa, "Az çocuk doğuyorsa bu umudun da az olduğu anlamına gelir; hem ekonomik ve toplumsal yansımalara yol açar hem de geleceğe olan güveni sarsar" diye konuştu.
Papa, Vatikan’da bir kabul sırasında yaşadığı bir anı da şöyle anlattı:
"15 gün kadar önceki genel kabul töreninde insanları selamlıyordum. Aşağı yukarı 50 yaşlarındaki bir kadının önüne geldim. Kadını selamladım, çantasını açtı ve ‘Çocuğumu kutsar mısınız?’ dedi: Küçük bir köpek vardı! Sabrımı kaybettim ve kadını azarladım: "Hanımefendi, bir sürü çocuk aç, sizse köpekle geliyorsunuz!"
Papa bu anının ardından, toplantıya katılanlara, "Kardeşlerim, bunlar bugünden sahneler ama böyle devam ederse geleceğin alışkanlıkları olacaklar, dikkatli olmalıyız" diye seslendi.
Papa’nın bu sözleri salonda alkışlarla karşılandı.
Genç nesillerin belirsizlik içinde yaşadığını, sabit iş bulmakta zorlandıklarını, ev fiyatları ve kiralarının yüksekliği ve maaşların yetersizliğini de vurgulayan Papa, sonuç olarak çocuk sahibi olmanın yalnızca "zenginlerin" karşılayabileceği "devasa bir mücadeleye" dönüştüğünü belirtti.
Aynı toplantıya İtalya Başbakanı Giorgia Meloni de katıldı. Aile Bakanlığı’na doğumları artıma amaçlı "doğum oranı" dosyasını da ekleyen Meloni, toplantıdaki konuşmasında da doğumları artırmanın "mutlak bir öncelik" olduğunu söyledi.
Başbakan ayrıca, kadınların iş hayatı için "annelik arzularından" vazgeçmek zorunda kalmalarının özgürlükten mahrum oldukları anlamına geldiğini söyledi.