Güncelleme Tarihi:
KATOLİKLERİN dini lideri Papa Françesko, Yunanistan ziyaretinin 2’nci gününde Midilli Adası’ndaki Karatepe sığınmacı kampını ziyaret etti. Ada’ya ilk kez sığınmacı krizinin dorukta olduğu 2016 yılında gelen Françesko’yu, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropulu, Göç ve İltica Bakanı Notis Mitarakis ile karşıladı.
DUVAR ÖRMEKLE olmaz
2 bin 400 civarında sığınmacının kaldığı Karatepe kampındaki konuşmasında Papa Françesko, “Sığınmacı sorunu duvar örmek ve tel örgü çekmekle çözülmez. Maalesef bazı ülkeler bu sorun kendilerini hiç ilgilendirmiyormuş gibi davranıyorlar” dedi ve “Sığınmacılara duvar örmek için AB’den para isteyenler olması çok üzücü” ifadelerini kullandı. Avrupa’ya geçmek isterken hayatlarını kaybeden sığınmacılara işaret ederek, “Akdeniz’in mezar taşlarının bulunmadığı büyük bir mezarlığa dönüştüğünü” kaydeden Papa, “Sadece korkaklar sığınmacıların gözlerinin içine bakamıyor. Ben buradayım. Yanınızdayım” şeklinde konuştu. Karatepe’de bir sığınmacı Papa’ya, “Burada kalmak istemiyorum. Bana yardım et” diye seslendi.
HUMMALI HAZIRLIK
Ziyaret öncesi adada hummalı bir hazırlık vardı. Yunan makamları, Papa’yı, sığınmacılara iyi yaşam şartları sunduklarına ikna etmek için seferber oldular. Papa’nın gelişinden önce kamptaki yolları temizleyen görevliler, çadırları bile yenileri ile değiştirdi. Ziyaret sırasında konuşma yapan Kongolu bir sığınmacı “Yunan hükümeti ve halkına” teşekkür ederken, sığınmacı kadınlar şarkı söyledi.
ELEKTRİK YOK
Fakat, Yunan “Efsyn” gazetesine konuşan ve adlarının açıklanmasını istemeyen sivil toplum örgütü üyelerine göre gerçekler Papa’ya çizilen tablodan farklı. Gazetenin haberinde yer alan ifadeler şöyle: “Karatepe’de pandemiye rağmen sadece iki doktor var. Uyuz, tahtakurusu ve pire ısırıkları alışılmış vakalar haline geldi. Elektrik, bazen çalışan bazen çalışmayan jeneratörlerle sağlanıyor. Su ise tankerlerle getiriliyor.”
35 BİN KİŞİ VARDI
Papa’nın 2016’daki ilk ziyaretinde Midilli’de yaklaşık 35 bin sığınmacı kalıyordu. Bu kişilerden bazılarının ülkedeki başka kamplara nakledilmeleri, bir bölümünün yasadışı yollarla başka ülkelerine geçmeleri ve bazılarının da Türkiye-AB anlaşması çerçevesinde iade edilmeleri sonucu sayı giderek azaldı. Midilli ve diğer Ege adalarına gelmek isteyen sığınmacıları önlemek amacıyla geri itme gibi ölümcül sonuçlar doğuran insanlık dışı uygulamalara başvurduğu belgelenen Yunanistan, insan hakları örgütlerince sık sık eleştiriliyor.