Güncelleme Tarihi:
Covid-19, dünya çapında yaklaşık 6,5 milyon insanı öldürdü ve 600 milyondan fazla kişiye bulaştı. Alınan tedbirler ve yaygın aşılama kampanyaları sayesinde artık unutulmaya yüz tutan salgın çoğu ülke için artık bir gündem maddesi bile değil.
DSÖ'nün 2020'de uluslararası acil durum ilan etmesinden bu yana, virüse yönelik aşıların ve tedavilerin kullanıma sunulması, ölümlerin ve hastaneye yatışların sayısının azalmasına yardımcı oldu. Bu ay Covid-19'dan bildirilen ölümler Mart 2020'den bu yana en düşük seviyede.
Ancak bu durum koronavirüsün henüz hayatlarımızdan tamamıyla çıktığı anlamına da gelmiyor.
DSÖ Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, The Guardian’a yaptığı özel açıklamada dünyaya ciddi bir uyarıda bulundu.
DSÖ, Covid-19 geçirip hayatta kalanların yüzde 10 ila yüzde 20'sinin yorgunluk, nefes darlığı ve bilişsel işlev bozukluğu gibi orta ve uzun vadeli semptomlarla baş başa kaldığını tahmin ediyor. Uzmanlar kadınların bu durumdan muzdarip olma olasılığı daha yüksek olduğunun altı çiziliyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün en yetkili ismi, ülkeleri “acil” ve “sürekli” bir eylem planı başlatmaya çağırırken, uzun süreli Covid'in on milyonlarca insanın hayatını ve geçim kaynaklarını yıkıma uğrattığını ve sağlık sistemlerine ve ekonomilere zarar verdiğini belirtti.
Ghebreyesus, dünyanın bu sebeple çok ciddi bir krizle baş başa kalacağının da altını çizdi.
Tedros Adhanom Ghebreyesus, en iyi nasıl tedavi edileceğine dair kanıt bulunmamasıyla birlikte, uzun süreli Covid'in insanların hayatlarını alt üst ettiğini ve birçoğunun destek veya rehberlik için 'genellikle uzun' ve 'sinir bozucu' bekleyişlerle karşı karşıya olduğunu söyledi.
ETKİSİ OLDUKÇA TEHLİKELİ
Covid'in uzun kuyruğundan acımasızca etkilenen çok sayıda insan, sağlık sistemleri ve hala enfeksiyon dalgalarından sarsılan ekonomiler üzerinde tehlikeli bir etkiye sahip.
Guardian için konuşan DSÖ Direktörü “Pek çok can kurtaran aracın kullanıma sunulması nedeniyle pandemi önemli ölçüde alt edilmiş olsa da ve tünelin sonunda ışık var diyebilsek de, uzun süreli Covid’in tüm ülkeler üzerindeki etkisi çok ciddi ve ölçeğine eşdeğer acil ve sürekli eylem gerektiriyor” dedi.
Bu ay yayınlanan Stark araştırması, yalnızca Avrupa'da 17 milyon kadar insanın pandeminin ilk iki yılında uzun süreli Covid semptomları yaşamış olabileceğini öne sürüyor.
Raporda ayrıca, modellemenin kadınların uzun süreli Covid yaşama olasılığının erkeklere göre iki kat daha fazla olduğunu ve hastaneye yatırılması gereken ciddi enfeksiyonlar arasında riskin önemli ölçüde arttığını gösterdiği belirtildi.
Rapora göre, her üç kadından biri ve her beş erkekten birinin uzun süreli Covid geliştirmesi muhtemel.
DSÖ’ye göre dünya, yalnızca sağlık sistemini etkilemekle kalmayan, aynı zamanda genel ekonomiye de zarar veren uzun vadeli sakatlıktaki artış nedeniyle hastalık, ölüm, yorgunluk ve plansız emeklilik nedeniyle işgücünün önemli bir kısmını şimdiden kaybetti.
MÜCADELE İÇİN 5 TEMEL UNSUR
Tedros Adhanom Ghebreyesus, uzun süreli Covid ile mücadele çabalarını ilerletmek için gerekli 'beş temel unsur' olduğunu söyledi.
Ülkelerin hastaları dinlemesi, uzun Covid politikalarını şekillendirmek için ilk elden bilgilerini kullanması ve durumu daha iyi anlamak için daha iyi veriler toplaması gerekiyor. Ayrıca ülkeler arasında bilgi paylaşımı, dünya çapında bilgi boşluklarını hızla kapatmak için geliştirilmelidir.
Bunların yanında, enfeksiyonlardan kaçınmak için ilk etapta Covid testlerine, tedavilerine ve aşılarına adil erişim gerekli. Bu erişim sayesinde uzun süreli Covid riskini, uzun Covid bilimsel araştırmalarına sürekli yatırım ve disiplinli bir bakımla atlatmak mümkün.
DSÖ’ye göre uzun süreli Covid'li hastalarda gecikmiş klinik bakım, yalnızca yaşam kalitelerini değil, semptomların süresini de etkiliyor.
Imperial College London'da deneysel tıp profesörü Openshaw, Covid'in uzun yıllar devam edip edemeyeceği sorusuna “Bence yaşam boyu etkilenecek insanlar olacak, ancak bunun ne kadar yaygın olacağını bilmek zor. Bunu söylemek için çok erken ancak post-Covid sendromu nedeniyle hayatları mahvolmuş insanların bazı korkunç hikayeleri var.” diyerek cevap veriyor.