Pakistan'da 2020'ye muhalif partilerin gösterileri ve Keşmir damgasını vurdu

Güncelleme Tarihi:

Pakistanda 2020ye muhalif partilerin gösterileri ve Keşmir damgasını vurdu
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2020 12:22

Pakistan Dışişleri Bakanlığının açıklamasına göre, bu yıl Keşmir Kontrol Hattı'nın Hindistan tarafından Pakistan tarafına 3 binin üzerinde taciz ve hedef gözetilerek saldırı gerçekleştirildi - Pakistan ile Hindistan arasındaki ilişkiler, İslamabad yönetiminin 14 Kasım'da Hindistan'ı ülkede terörü finanse etmekle suçladığı bir dosya hazırlaması, EU Disinfo Lab'ın Yeni Delhi'nin dezenformasyon ağına yönelik araştırmasıyla daha da gerildi - Dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını Pakistan'da da çeşitli önlemlerin alınmasına yol açtı - Pakistan Demokratik Hareketi (PDM) çatısı altında 20 Eylül'de bir araya gelen 11 muhalefet partisi, hükümetin istifası ve yeni seçim talebiyle gösteriler düzenledi - Tedavi amacıyla Kasım 2019'da Londra'ya giden eski Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'in ülkeye iadesi ile ilgili Londra yönetimine 3 mektup gönderildi

Haberin Devamı

Keşmir'in statüsü konusunda anlaşamayan Hindistan ile Pakistan arasında çatışmalar ve gerginlik, Keşmir Kontrol Hattı çevresinde yoğunlaştı.

Pakistan Dışişleri Bakanlığının açıklamasına göre, bu yıl hattın Hindistan tarafından Pakistan tarafına 3 binin üzerinde taciz ve hedef gözetilerek saldırı gerçekleştirildi.

Pakistan, söz konusu ihlallerde 68'i çocuk, 92'si kadın 276 sivilin hayatını kaybettiğini, yüzlercesinin ise yaralandığını belirtiyor.
Hindistan'ın geçen sene 5 Ağustos'ta Cammu Keşmir'in özel statüsünü kaldırması ve eyaleti merkezi hükümete bağlı iki birlik toprağına ayırmasından sonra iki ülke arasındaki gerilim daha da arttı.

Pakistan, bu eyleme tepki olarak Yeni Delhi yönetimiyle diplomatik ilişkilerinin derecesini düşürme kararı almıştı.
Her iki ülkede de birbirlerinin büyükelçisi hala bulunmuyor.

İKİLİ İLİŞKİLERDEKİ GERGİNLİK BU YIL DA SÜRDÜ;

Pakistan, 14 Kasım'da Hindistan'ı ülkede terörü finanse etmekle suçladığı bir dosya hazırladı. İslamabad yönetimi, söz konusu dosyayı Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterine ve BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesine teslim etti.

10 Aralık'ta Avrupa Birliği'ne (AB) yönelik dezenformasyon kampanyalarını ele alan bağımsız sivil toplum kuruluşu EU Disinfo Lab'ın Hindistan'ın uluslararası platformlarda "Pakistan'ın itibarını zedelemeyi hedefleyen 15 yıllık dezenformasyon ağıyla" ilgili araştırması, iki ülke arasında bir başka tartışma konusu oldu.

Başbakan Han, aynı gün yaptığı açıklamada, "EU Disinfo Lab aracılığıyla Hindistan'ın 750'nin üzerinde sahte haber sitesi, var olmayan sivil toplum örgütleri ve sahte kişilerle Pakistan'ı hedef alan dezenformasyon kampanyası, tıpkı Hindistan’ın Pakistan’da terörü desteklediğine dair 14 Kasım'da yayımlanan dosya gibi ortaya çıktı." ifadesine yer verdi.

Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, Avrupa Parlamentosu, BM ve BM İnsan Hakları Konseyine söz konusu durumla ilgili soruşturma başlatması çağrısında bulundu.

KOVİD-19 FAKTÖRÜ

Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede dünya geneline yayılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını Pakistan'ı da etkisi altına aldı.

Ülkede ilk vaka 26 Şubat'ta görülürken, 18 Mart'ta ilk ölüm gerçekleşti.

Ülkenin çeşitli eyaletlerinde farklı dönemlerde sosyal ve ticari hayatta salgınla ilgili kısıtlama kararı alınırken, 1 Nisan'da ülke çapında kısıtlamalara gidildi.

İş yerlerinin daha erken saatlerde kapatılmasına karar verilirken, hafta sonları ise sokağa çıkma yasağı uygulaması devam etti.
Camilerde cemaatle namazlar, toplantılar ve gösteriler de yasaklandı.

Ülkede mart itibarıyla iç ve dış hat uçuşları durduruldu, kara ve demir yolu taşımacılığı ise bazı bölgelerde özel izne tabi tutuldu. Başbakan İmran Han ekonomik gerekçelere dayanarak söz konusu kısıtlamalara 9 Mayıs'ta son verdiğini açıkladı. Aynı gün yaptığı açıklamada Han, "Gelişmiş ülkelerin önceliği sokağa çıkma yasağı ve kısıtlamalarla virüsü kontrol altına almakken, gelişmekte olan ülkelerin önceliği ise virüsü kontrol altına alırken ekonomik krizi de engellemek.  İnsanlarımızı salgından korumaya çalışırken bir yandan da açlıktan koruma ikilemi içindeyiz." ifadesini kullandı.

Salgının tüm dünyada etkili olmasıyla devletler yurt dışında yaşayan vatandaşlarını da ülkelerine getirmeye başladı. Bu dönemde Pakistan, çoğunluğu Körfez ülkelerinden olmak üzere 100 binin üzerinde vatandaşını ülkeye getirdi.

Haziranda günlük vakaların 6 bin 800'ü aştığı Pakistan'da salgın, temmuzdan itibaren azalmaya başladı. Söz konusu azalma eğilimi ekime kadar sürdü. Bu ayın sonunda ise günlük vakalarda gözle görülür artışlar yaşanmaya başladı.

Vakaların tekrar artmaya başlaması sonrası yetkililer salgının daha fazla yayılmaması için çeşitli önlemler almaya başladı.

Bu doğrultuda, kasımda ülke genelindeki düğünlerin salonlarda yapılması yasaklandı. Açık alanlardaki düğünler ise 300 kişiyle sınırlandırıldı.

Önlemler kapsamında sinema ve tiyatro salonları da kapatılırken kamuya açık toplantılar ve mitingler yasaklandı. Maske takmayan vatandaşlara ceza uygulanmaya başlandı.

Ülke genelinde tüm eğitim kurumlarının 26 Kasım’dan 24 Aralık’a kadar eğitime çevrim içi devam etmeleri kararlaştırıldı. 25 Aralık'tan 10 Ocak 2021'e kadar yarıyıl tatili ilan edildi.

Pakistan'da "akıllı sokağa çıkma yasağı" politikası kapsamında salgının yoğun olduğu bölgelerde sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Söz konusu bölgelerde yasağın süresi salgının durumuna göre belirleniyor.

11 MUHALEFET PARTİSİ BİR ARAYA GELDİ 

Ülke gündemine damgasını vuran diğer olaylar ise siyaset cephesinde yaşandı. 11 muhalefet partisi Pakistan Demokratik Hareketi (PDM) çatısı altında 20 Eylül'de bir araya geldi.  İlk hükümet karşıtı mitinglerini 16 Ekim’de Gujranvala şehrinde gerçekleştiren PDM, sırasıyla Karaçi, Ketta, Peşaver, Multan ve Lahor'da da miting düzenledi.

Söz konusu oluşum, başkent İslamabad’a gerçekleştirmeyi planladıkları uzun yürüyüş öncesi Başbakan Han’ın istifasını ve seçimlerin yeniden ve “adil” bir şekilde yapılmasını talep ediyor.

ŞERİF'İN İNGİLTERE'DEN AİDESİ

Öte yandan, hakkındaki davalar sebebiyle tutuklu yargılanan eski Başbakan Navaz Şerif, cezaevindeyken rahatsızlanmış ve tedavisi için 8 haftalığına izin verilmişti. Tedavi amacıyla Kasım 2019’da Londra’ya giden Şerif, ülkeye dön çağrılarına rağmen Pakistan’a gelmedi.

Bunun üzerine Yüksek Mahkeme, Şerif hakkında 15 Eylül'de tutuklama kararı çıkarttı, 2 Aralık'ta ise eski Başbakanı "adalet kaçağı" ilan etti. Pakistan, Şerif’in iadesi için İngiltere ile görüşmelerini sürdürüyor. İslamabad yönetimi, Londra yönetimine bu kapsamda 3 mektup gönderdi.

Şerif’in PDM hareketinin mitinglerine yurt dışından video konferans yöntemiyle katılıp hükümeti ve orduyu eleştirmesi ise ülkede tepkilere yol açtı.

Pakistan'da ana muhalefet partisi Pakistan Müslüman Ligi-Navaz'ın (PML-N) lideri ve eski Pencap Eyalet Başbakanı Şahbaz Şerif, hakkında yürütülen kara para aklama ve yolsuzluk davasından 28 Eylül'de tutuklandı.

DİRİLİŞ ERTUĞRUL SEVGİSİ

Ramazan ayında Pakistan’da devlet televizyonu PTV'de Urduca dublajla yayımlanmaya başlanan Diriliş Ertuğrul dizisi çok sevildi.
Kısa sürede izlenme rekorları kıran dizinin YouTube'daki "TRT Ertugrul by PTV" kanalının abone sayısı 10 milyonu aştı.  Diriliş Ertuğrul’un ardından "Yunus Emre Aşkın Yolculuğu" dizisi de 1 Aralık’ta PTV'de Urduca dublajlı yayımlanmaya başladı. Pakistan Başbakanı İmran Han, 1 Aralık'ta yaptığı açıklamada, "(Devlet televizyonu) PTV'de yayımlanan Yunus Emre dizisini tasavvufla ilgilenenlere güçlü bir şekilde tavsiye ediyorum." ifadelerini kullanırken, 25 Nisan'da Diriliş Ertuğrul ile ilgili olarak, "Pakistanlı gençler, İslam tarihi ve ahlakını Türk dizisi izleyerek öğrenebilir." değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan, arama motoru Google'ın 9 Aralık’ta açıkladığı "Yılın Arama Trendleri 2020" listesine göre bu yıl Pakistan'da "Film-TV" kategorisinde en çok "Diriliş Ertuğrul" arandı.

Diriliş Ertuğrul dizisi, Pakistan yapımı "Mere Paas Tum Ho" isimli diziyi geride bırakırken, "Money Heist", "Bigg Boss 14" ve "Mirzapur" gibi uluslararası yapımların da önüne geçti.

ERDOĞAN'IN ZİYARETİ

13-14 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Pakistan’a geldi. İki ülke arasında ekonomiden, savunmaya, haberleşmeden televizyona çeşitli alanlarda anlaşmalar imzalandı. Erdoğan’ın ziyareti ve "Türkiye, Keşmir sorununun diyalog yoluyla BM kararları temelinde, Keşmirli kardeşlerimizin beklentileri gözetilerek çözülmesinden yanadır.” şeklindeki açıklaması ülke basınında geniş yer buldu.

AFGANİSTAN DİPLOMASİSİ

Afganistan’da devam eden barış sürecine desteğini birçok kez yineleyen Pakistan, bu kapsamdaki diplomasisini ikili ziyaretlerle de sürdürdü. ABD'nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad, barış sürecinin sürdürülmesine ilişkin gezileri kapsamında Pakistan'ın başkenti İslamabad'ı 10 Mayıs, 2 Temmuz, 15 Eylül ve 8 Ekim'de ziyaret etti. Rusya, Çin, İran ve Pakistan'ın Afganistan özel temsilcileri 19 Mayıs’ta, Afganistan'daki tüm taraflar arasında yapılacak müzakerelerin ülkedeki uzlaşmayı gerçekleştirecek tek yol olduğuna inandıklarını belirten bir açıklama yaptı. Taliban siyasi işler şefi yardımcısı Molla Abdul Ghani Baradar başkanlığındaki heyet ise 24 Ağustos ve 16 Aralık’ta Pakistan’a ziyaret gerçekleştirdi.

Afganistan Ulusal Yüksek Uzlaşma Konseyi Başkanı Abdullah Abdullah, 28 Eylül’de, Hizb-i İslami Partisi lideri ve eski Afganistan Başbakanı Gülbeddin Hikmetyar 19 Ekim'de, Afganistan Millet Meclisi Başkanı Mir Rahman Rahmani ve beraberindeki 17 milletvekili 23 Ekim'de Pakistan'ı ziyaret etti.

Görüşmelerde ana gündem maddesi devam eden Afgan barış görüşmeleri oldu. Pakistan ayrıca Afganistan ile ilişkilerini geliştirme politikasının bir parçası olarak bu ülkenin vatandaşlarına vize kolaylığı sağlanmasına ilişkin karar aldı. Pakistan’ın Kabil Büyükelçiliği bu kapsamda 12 Ekim'de 24 saatte 2 bin 59 Afgan'a vize çıkardı.

Öte yandan, Pakistan Başbakanı İmran Han ise 19 Kasım’da, göreve başladığı 2018'den bu yana ilk defa Afganistan'a resmi ziyarette bulundu.

UÇAK KAZASI VE BOMBALI SALDIRILAR

Pakistan Uluslararası Hava Yollarının Lahor-Karaçi seferini yapan yolcu uçağı, 22 Mayıs'ta iniş sırasında havalimanı yakınlarındaki yerleşim alanına düştü. Mürettebat dahil 99 kişinin bulunduğu uçaktan sadece 2 yolcu sağ kurtuldu.

Öte yandan, Pakistan'da 10 Ocak'ta Ketta'daki mescit saldırısında 15 kişi hayatını kaybetti.
29 Haziran'da ise menkul kıymetler borsası (PSX) binasına rastgele ateş açarak giren saldırganlar 3 kişinin ölümüne, 7 kişinin yaralanmasına sebep oldu.

15 Ekim'de ise Belucistan ve Kuzey Veziristan'da gerçekleşen saldırılarda 14 asker öldü.
Ülkede 2020'de düzenlenen bombalı eylem ve silahlı saldırılarda çoğu sivil 70'in üzerinde kişi yaşamını yitirdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!