Güncelleme Tarihi:
‘YASAL YETKİLERİ YOK’
Katalonya’da yasal düzeni ve anayasayı yeniden tesis etmeye çalıştıklarını söyleyen Dastis, “Katalonya’da günlük meseleleri Katalan kuralları ve normlarına göre ele alacak merciler oluşturacağız. Umarım herkes onların (Katalonya Özerk Yönetimi) vermeyi planladığı talimatları hiçe sayar çünkü onların bunu yapmaya yasal yetkisi yok” ifadelerini kullandı.
Katalan Özerk Yönetimi’nin Sözcüsü Jordi Turull ise dün bir radyoya yaptığı açıklamada “Dün (önceki gün) Katalan kurumlarına karşı tam hazırlanmış bir darbe vardı. Herkesle anlaşma ve birlik içinde ne yapacağımızı ve nasıl yapacağımızı açıklayacağız” dedi. Katalonya Özerk Yönetimi, 1 Ekim’de bağımsızlık referandumu düzenlemiş, yüzde 90 “evet” oyu çıkmıştı. İspanya hükümeti önceki gün gerçekleştirdiği olağanüstü Bakanlar Kurulu’nda anayasanın 155’inci maddesinin uygulanması kararını alıp, oylanması için Senato’ya göndermişti. Ülke tarihinde ilk defa uygulanacak madde özerklik haklarında kısıtlamalar öngörüyor.
YÜZ BİNLER ‘NO PASARAN’ DİYOR
İSPANYA’dan bağımsızlık isteyen yarım milyon kişi Barcelona sokaklarındaydı pazar günü. Bağımsızlık yanlısı Katalanlar, yıllardan beri balkonlarında dalgalanan bayraklarını sırtlarına geçirip Barcelona’nın en merkezi yerinde yollara döküldükleri saatlerde ben de iş toplantısı nedeniyle geldiğim şehrin sokaklarındaydım. Gazeteci merakıyla izlemek istediğim bu ‘bağımsızlık gösterisi’ bir anda küçük bir kâbusa dönüşüverdi. Şehrin merkezi Plaza Katalunya’dan, en önemli caddesi Paseo de Gracia’da kaldığım otele doğru fotoğraf çekerek, insanlarla konuşarak yürüme hevesinin boşa çıktığını birkaç dakikada anladım.
Zira bırakın yürümeyi, birbirlerine sıkıca kenetlenmiş Katalanlar arasında sıkışıp bir ara nefes almakta dahi zorlandım. Katalonya Başkanı Carles Puidgemont’un, Barcelona Belediye Başkanı Ada Colau ile birlikte, yüzbinlerce Katalan’a otele birkaç metre kala dört yol ağzında sesleneceğini hesaba katmamıştım.
Çoluk çocuk, yaşlı genç birbirlerine öylesine kenetlenmişti ki, benim gibi mahsur kalan turistler de şaşkındı; kımıldayacak bir santim yer dahi yoktu. Paseo de Gracia’da Zara, Mango gibi dükkânların yanı sıra diğer şık markalar da kepenkleri indirdiklerinden turistlerin mağazalara sığınma ümitleri de boşa çıkmıştı. Mağazaların girişlerine zor atabilmişlerdi kendilerini.
HELİKOPTERLER TUR ATIYOR
İspanya Başbakanı Mariano Rajoy’un merkezi hükümete özerk bölgelerin idaresine el koyma hakkı tanıyan anayasanın 155’inci maddesini yürürlüğe sokma kararına yumruklarını havaya kaldırarak ‘No Pasaran’ diye bağırıyordu yanı başımdaki Katalanlar. İspanya’nın iç savaşı sırasında sosyalistlerin Franco güçlerine karşı söyledikleri ünlü slogan ‘No Pasaran’ (Geçit yok) ve ‘Libertat’ (Özgürlük) sözcükleri yumruk ve ıslıklarla birlikte gökyüzünde turlar atan merkezi hükümetin helikopterlerine karşı tek silahtı.
Madrid ile Katalonya arasında bir satranç oyunu gibi ilerleyen hamleleri nefesimizi tutmuş bekliyoruz. Bu arada Barcelona’da oturan bir arkadaşımın dediği gibi gösteride hiç Avrupa Birliği (AB) bayrağı olmaması da dikkat çekiciydi.