Güncelleme Tarihi:
75 yıl önce çekilmiş klasik bir film… Çekildiğinden bu yana dini alegoriden, madde etksisine kadar farklı yorumlara maruz kaldı. L. Frank Baum’un modern peri masalına dair bu okumalardan en ilginç 5 tanesi şunlar...
1- Siyasi hiciv
Tarihçi Henry M. Littlefield’in “Muhteşem Büyücü Oz” hakkındaki makalesi 1964 yılında yayımlandı. “Popülizm üzerine bir kinaye” isimli bu makaleye göre, Oz Büyücüsü’nde bahsi geçen “Sarı Tuğlalı Yol” altın standardını temsil ediyordu. Doğunun Kötü Cadısı ABD’nin doğu kıyısında insanlar üzerinde kontrol
Amerika'da 1880-1896 arasında fiyat seviyesinde %23’lük düşüş batıdaki çiftçilerin doğudaki bankalara borçlanmasına neden olmuştu. Fiyat seviyesinin düşmesi bu borçların gerçek değerini de artırmış, Bu da bankaları zenginleştirip, çiftçileri fakirleştirmiştir.
O dönemin 'popülist' politikacılarının konuya getirdiği çözümse bedava gümüş para dağıtmak oldu. O dönemde Amerika'da altın standardı geçerliydi. Piyasadaki altın miktarı ekonomideki para miktarını ve dolayısıyla da fiyat seviyesini belirlemekteydi. Siyasiler gümüşün de paradan sayılmasını talep etmişlerdi. Bu sayede para miktarı artacak, fiyat seviyesi yükselecek, çiftçilerin borcunun gerçek değeri de düşecekti.
Bu tartışma 1890’ların en önemli tartışması oldu. Gümüş dağıtılmasının önemli savunucularından biri de Willim Jennings Bryan’dı.
Orijinal hikayede Dorothy’nin ayakkabıları gümüştü. Makaleye göre bu gümüş ayakkabılar da gümüş standardını temsil etmektedir. Ancak Dorothy’nin ayakkabıları teknik sebepler nedeniyle filmde yakut olarak tasarlanmıştır. Littlefield’e göre kitapta 19. yüzyılın sonlarında ABD’nin para politikaları üzerinde dönen tartışmalar temel alınmıştır.
2- Dini alegori
Littlefield makalesinde kitabın dini alt metnine dair tartışmaları ve John Bunyan’ın Türkçe’ye “Çarmıh Yolculuğu” adıyla çevrilen “A Pilgrim’s Progress” kitabıyla olan karşılaştırmaları reddediyor. Ancak Hristiyan söyleme, Dorothy’nin söylediği “Over The Rainbow” şarkısını referans gösteriyor.
İncil’in ilk kitabında anlatılan Nuh hikayesinin sonunda Emerald kenti, “Cennet Kenti, Yeni Kudüs” olarak tasvir ediliyor. Florida’nın önemli kiliselerinden birinde bir ay boyunca Oz Büyücüsü üzerine vaazlar verildi. Bu süreçte bir kesim Oz Büyücüsü’nün dini yaklaşımına methiyeler düzerken bir kesimse eseri “ahlaksızlıkla” eleştirdi.
Baum kitabını yayımladığı andan itibaren, bazı din adamları kitabı ateizmden ilham almakla suçladı. 1986 yılında Tennessee’deki kökten dinci 7 Hristiyan aile, kitabın kamu kurumlarında yasaklanması ve müfredattan çıkarılması için dava açtı.
Öte yandan bir grup, cadıları ve uçan maymunları gibi doğaüstü yaratıkları “dini imkansızlıklar” çerçevesinde eleştirdi.
3- Feminist manifesto
Aberdeen Saturday Pioneer Editörü, L Frank Baum’un kayınvalidesi tarafından yazılmış siyasi makaleyi yayımladı. Radikal bir kadın hakları savunucusu ve aynı zamanda bir teozof olan Matilda Joslyn Gage, baskı altına alınmış anaerki tarihine ilişkin bir teori ortaya attı. Gage, aynı zamanda kitapta, cadıları şeytanlaştırmanın kadınları aşağılamanın bir yolu olduğunu öne sürdü.
Gage baş karakter Dorothy’i baz aldığı teorisinde, geleneksel peri masallarında kurtarılmayı bekleyen pasif kadın karakterlerin aksine, Dorothy kendini koruyan ve erkek karakterlere yardım eden bir karakter olarak tasarlanıyor.
ABD’li Edebiyat Uzmanı Micheal Patrick Hearn Oz Büyücüsü’nün önsözünde kitaptaki feminist göndermelere şöyle vurgu yapıyor; “Oz Büyücüsü dünya edebiyatındaki ilk feminist Amerikan Çocuk Edebiyatı eseri olarak kabul ediliyor. Ayrıca Hearn, Dorothy’nin işleri bir erkek karakterin yoluna koymasını beklemek yerine sorunları kendisinin çözdüğünü, eve dönmek için bel bağladığı tek erkek karakter olan Oz Büyücüsü’nün de sahte çıktığını belirtiyor.
Hearn ayrıca Baum’un Oz serisinin diğer kitaplarında Oz ülkesinin esas sahibinin Prenses Ozma olduğunu açıklıyor. (Prenses Ozma ilk kitap haricinde serinin tüm kitaplarında yer alıyor). Hearn tüm bunları kaleme aldıktan sonra da noktayı Dorothy’nin ilk feminist rol model olduğunu belirterek koyuyor.
4- Teozofi yaklaşımı
Evrenin gizemlerini anlamaya çalışan teozoflar, tüm dinlerin ortak kökenini ve evrenin sırrını ortaya çıkarmak için bir doktrin ortaya attılar. 1890 yılında, Baum bu ezoterik anlayışa ilişkin bir dizi makale kaleme aldı. 1892 yılındaysa Baum Chicago’daki teozofi topluluğuna katıldı. Oz Büyücüsü eserinin bu okülte bağlı okumalarını yaptı ve Sarı Tuğlalı Yolu Budizm’de ruhların aydınlanmaya doğru yol aldığı “altın yol” olarak tanımladı. Eserdeki kasırga ise reenkarnasyon inancını temsil ediyordu.
Kitapta Dorothy’nin gümüş ayakkabıları, fiziksel ve astral bedenleri birbirine bağlayan gümüş bağı, Oz büyücüsü Tanrı’yı ve büyücünün yalanları da kitleleri bir arada tutan ruhani karanlığı temsil ediyordu.
Bununla birlikte, Baum, teozofinin psikolojik elementlerine de odaklandı. Özellikle, pozitif düşüncenin etkilerine vurgu yapıldı. 1991 yılı baskısının önsözünde tarihçi William R. Leach, insanların endüstri toplumunun hüküm sürdüğü yeni bir kentte yaşamalarından doğan duygusal ve ahlaki ihtiyaçlarına ışık tuttu.
5- Madde etkisi
Uçan maymunlarıyla Oz Büyücüsü, 1960’ların saykodelik, entelektüel ve spiritual arayışından ve karşıt kültür hareketinden ilham alır. Komedyen Peter Bergman Oz Büyücüsü karakterini LSD etkisi altında ABD’de yolculuğa çıkan bir karakter olarak canlandırmıştır. Ken Kessey’in kaleme aldığı Twister isimli oyun, 1999 yılında filme çekilir. Oz Büyücüsü’nün çok sayıda hayranı, Dorothy’nin Oz ülkesine olan yolculuğunu ‘asit kafası’ olarak yorumlamaktadır.
Film, insanların asla denememesi gereken şeylerin etkilerini tarif eden ortak kalıntılar şeklinde okunur. Batının Kötü Cadısı, Dorothy ve arkadaşlarının yolunu gelincik tarlalarına çıkarır. Dorothy böylece, afyonun etkisiyle uykuya dalar. Kitapta Dorothy, Teneke Adam ve Korkuluk tarafından tarladan dışarı çıkarılır ancak filmin iyi cadısı Glinda’nın üzerine sihirli kar yağdırması sonucu uyanır. Glinda’nın “sihirli kar”ı argo terminolojisinde kokain olarak sembolize edilir.
Mert Şuşut, mert şuşut, MERT ŞUŞUT