Güncelleme Tarihi:
İsrail askerlerinin önceki gün işgal altındaki Batı Şeria’da katıldığı barışçıl bir gösteride gerçek mermiyle başından vurduğu 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi’nin keskin nişancı tarafından hedef alındığı kesinlik kazandı. Nablus Valisi Ghassan Daghlas, dün El Cezire’ye yaptığı açıklamada Eygi’nin otopsi raporunun tamamlandığını, cinayetin İsrailli bir keskin nişancı tarafından işlendiğinin doğrulandığını söyledi. Otopsi raporu ve görgü tanıklarının ifadeleri, Türk aktivistin kasten öldürüldüğüne dair şüpheleri güçlendirdi. Olayın hemen ardından Filistin makamları da Türkiye’nin Kudüs Başkonsolosluğu’ndaki yetkililerle, Eygi’nin kasıtlı öldürülmüş olabileceği bilgisini paylaşmıştı.
KEFİYE İLE MEZUN OLDU
1998 yılında Antalya’da dünyaya gelen Ayşenur, henüz bir yaşındayken ailesinin ABD’ye taşınmasıyla Seattle’da büyüdü. Liseyi burada tamamlayan Ayşenur, Washington Üniversitesi’nde Psikoloji okudu. Psikolojinin yanı sıra Ortadoğu’ya merak saldığı için Ortadoğu Dilleri ve Kültürleri alanında yan dal yaptı. İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını protesto eden Amerikan üniversitelerindeki Gazze eylemlerine katıldı. Aynı zamanda ABD vatandaşı olan Ayşenur, haziran ayındaki mezuniyet törenine Filistin’e verdiği desteği göstermek için boynuna kefiye takarak katılmıştı.
AKSA’NIN KAPISINDAN DÖNDÜ
Eygi, Filistin topraklarının İsrail tarafından işgaline karşı barışçıl yöntemlerle Filistinlilere destek çıkan Uluslararası Dayanışma Hareketi (International Solidarity Movement, ISM) gönüllüsüydü. Uzun zamandır Filistin’e gitmek isteyen Ayşenur, ISM tarafından yürütülen, Filistinli çiftçileri yasadışı İsrailli yerleşimcilerin saldırılarından korumayı amaçlayan ‘Faz3a’ projesine katılmak için eylül ayının başında Filistin’e ulaştı. Genç aktivist Filistin’e varır varmaz, Doğu Kudüs’teki Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmek istedi, ancak geri çevrildi. ISM kurucularından Neta Golan, Ayşenur’un Rachel Corrie ve Tom Hurndal’dan sonra İsrailli askerler tarafından öldürülen üçüncü ISM gönüllüsü olduğunu aktardı.
EN SON ARKADAŞIYLA KONUŞMUŞ
Ayşenur’un Seattle’dan arkadaşı olan Filistin kökenli Amerikalı Saif Sharabati (20), ölümünden birkaç saat önce Ayşenur ile telefonda konuştuğunu, kendisine “Korkmuyorum ama kendimi iyi de hissetmiyorum. Gerginim” dediğini aktardı. Saif Sharabati, Ayşenur Eygi’den dikkatli olmasını istediğini de kaydetti.
FİLİSTİN’DEKİ İLK EYLEMİYDİ
Ayşenur’un vurulduğu gösteri, Batı Şeria’da katıldığı ilk eylemdi. İsrailli aktivist Jonathan Pollack, İsrail askerlerinin Eygi’yi doğrudan hedef aldığını belirtti. Ayşenur’a ilk müdaheleyi kendisinin yaptığını aktaran İsrailli aktivist, “Elimi kanamayı durdurmak için başının altına koydum. Nabzı çok zayıftı. Hastanede onu hayata döndürmeye çalıştılar ama başaramadılar” diye konuştu. ISM Gönüllüsü Mariam Dag ise yaşananları şöyle anlattı: “Filistinlilerle birlikte Evyatar’daki yasa dışı yerleşime karşı barışçıl bir protesto düzenliyorduk. İsrail ordusu göz yaşartıcı gaz ve gerçek mermi atmaya başlayınca durum tırmandı ve bizi geri çekilmeye zorladı. Askerlerden yaklaşık 200 metre uzakta yolun üzerinde duruyorduk ve çatıda bir keskin nişancı görülebiliyordu. Gönüllü arkadaşımız biraz daha geride, diğer bazı aktivistlerle birlikte bir zeytin ağacının yanında duruyordu. Buna rağmen asker kasıtlı olarak onu başından vurdu.”
CESARETİ ÖRNEK TEŞKİL EDİYOR
Washington Üniversitesi’nde Ortadoğu Dilleri Bölümü’nde Ayşenur’un hocası olan Doç. Dr. Aria Fani, Ayşenur’un cesaretinin örnek teşkil ettiğinin altını çizerek “Adı hayat ve ışık anlamına geliyor. Bir zamanlar onun öğretmeni olmuş olabilirim, şimdi o benim hayat boyu öğretmenim olacak” dedi. Aynı üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışan Lubna Alzaroo da Ayşenur’a dair düşüncelerini paylaştığı mesajında onun tanıdığı en tatlı, en nazik kişilerden biri olduğunu söyledi. Buluştuklarında Filistin eylemleri için kampüste kurulan kamp konusunda konuştuklarını, akşam olduğunda kendisinden seccade istediğini ve sonra evinin bir köşesinde namaz kıldığını belirtti. Ayşenur’un üniversiteden arkadaşı olan aktivist Juliette Majid de yaşananlara hâlâ inanamadığını ifade etti. Kampüsteki savaş karşıtı eylemlerin çoğunu onun koordine ettiğini belirten Majid, “Ayşenur çok enerjikti ve adalet konusunda inanılmaz tutkuluydu” diye konuştu.
İSRAİL ÖLDÜRÜNCE ABD’DEN KINAMA BİLE YOK
Amerikan-Türk çifte vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi’nin cuma günü Batı Şeria’da bir gösteri sırasında İsrail ordusu tarafından kafasından vurularak öldürülmesinden sonra ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris olay için resmi kınama bile yayımlamazken Cumhuriyetçi aday Donald Trump da sessizliğini koruyor.
‘ÖNCE İSRAİL SORUŞTURSUN’
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett tarafından yazılı açıklama yapılırken, Biden yönetiminin “rahatsız” olduğu ve İsrail Hükümeti’nden “daha fazla bilgi” talep edildiği belirtildi. Eygi ile birlikte İsrail, 7 Ekim’den bu yana üçüncü kez bir Amerikan vatandaşını öldürmüş oldu. İsrail’in Amerikalıları öldürmesi sebebiyle Biden yönetiminin Tel Aviv’e silah sevkiyatını durdurma gibi bir tedbir alıp almayacağı konusunda konuşan Dışişleri Bakanı Antony Blinken, başsağlığı dilekleri ile yetindi. Blinken, “İlk önce tam olarak ne yaşandığını öğrenelim” dedi. Biden yönetiminin sessizliği Ayşenur’un yarı Türk yarı Amerikan olmasından mı yoksa öldürenin İsrail olmasından ötürü mü bilinmiyor.
İSRAİLLİ OLUNCA FARKLIYDI
Geçen hafta İsrail’in biri İsrail-Amerikan Hersh Goldberg-Polin olmak üzere 6 rehinenin cansız bedenini bulmasından sonra Biden yönetimi ayağa kalkmış ve Hamas’ın bu yaptığı için bedel ödeyeceğini söylemişti. Eygi’nin ölümüyle ilgili Kongre de birkaç istisna dışında sessiz. Senatör Chris Van Hollen, Amerikan vatandaşlarının öldürülmesine göz yumulamayacağını söyledi. Filistin asıllı Temsilciler Meclisi Üyesi Rashida Tlaib ise X’ten tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matt Miller’in “Batı Şeria’da bir Amerikan vatandaşının trajik ölümünün farkındayız. Ailesine ve sevdiklerine en derin taziyelerimizi sunuyoruz. Ölümün nasıl olduğuna dair acilen daha fazla bilgi topluyoruz ve daha fazla bilgi edindikçe daha fazla şey söyleyeceğiz” gönderisine yorum yapan Tlaib, “Matt, (Ayşenur) nasıl öldü? Sihirle mi? Ayşenur’u kim ve ne öldürdü? Bilmek isteyen Amerikalılar adına soruyorum” dedi.
EYGİ AİLESİ ÇAĞRI YAPTI: BİDEN YÖNETİMİ SORUŞTURMA AÇSIN
Ayşenur Ezgi Eygi’nin ailesi, ABD Başkanı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a bağımsız soruşturma yürütülmesi çağrısında bulundu. İsrail’in Ayşenur’un ölümüne ilişkin yürüttüğü soruşturmanın “yeterli” olmadığını vurgulayan Eygi ailesi açıklamada “Başkan Biden, Başkan Yardımcısı (Kamala) Harris ve Dışişleri Bakanı Blinken’ı bir ABD vatandaşının hukuksuz şekilde öldürülmesine ilişkin bağımsız soruşturma başlatmaya ve suçluların hesap vermesini sağlamaya çağırıyoruz” dedi.
BİZİM GÜN IŞIĞIMIZDI
Olaya dair görüntülerde Eygi’nin İsrail ordusuna ait nişancının ateşlediği kurşunla öldürüldüğünün görüldüğü bildirilen açıklamada, “Ne olursa olsun, o mesafeden ne Ayşenur ne de bir başkası herhangi bir tehdit olarak algılanabilirdi. Ayşenur, acımasızca öldürüldü” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, “Altında son nefesini verdiği zeytin ağacı gibi Ayşenur da güçlü, güzel ve besleyiciydi. Hayatımızdaki varlığı İsrail ordusu tarafından gereksiz, hukuksuz ve şiddetli bir şekilde alındı. Ayşenur sevgi dolu bir kız evlat, kız kardeş, eş ve teyzeydi. Nazik, cesur, mütevazı, destekleyici ve gün ışığıydı. Başkalarına hizmet etmek için derin bir sorumluluk hissetti ve ihtiyacı olanlarla ilgilenerek bir hayat yaşadı” dendi.