Osmanlı düzenini bozma kavgası
Güncelleme Tarihi:
Selin ÇAĞLAYAN/TEL AVİV
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 2002 02:02
Kudüs'teki Kutsal Kabir Kilisesi'nde 235 yıl önce Osmanlıların belirlediği düzen bozularak, bir sandalyenin yeri değiştirilince kavga çıktı, tam 11 rahip yaralandı.
Kavga, Hıristiyan inancına göre Hz İsa'nın gömüldüğü ve göğe yükseldiği yerde bulunan Kutsal Kabir Kilisesi'nde bir Etiyopyalı rahibin sandalyesini gölgeye taşımak istemesiyle başladı. Kilisenin çatısının egemenliğine sahip Mısırlı Koptik rahipler, Etiyopyalı rahibin sandalyesini gölgeye taşımak istemesiyle 235 yıl önce Osmanlıların kurduğu düzeni bozduğunu söyleyerek, saldırdılar. Etiyopyalılar karşı koydu. Sonuçta 7'si Etiyopyalı, 4'ü Mısırlı 11 rahip yaralandı.
Lambanın yeri bile belli
Kilise'deki rahiplerin bu denli hassas davranmasının nedeni, yüzyıllar öncesine dayanıyor. 11'inci yüzyılda Haçlıların Kudüs'ü ele geçirmeleri ile kilisede egemenlik alanına sahip olmak ve genişletmek için mezhepler arasında kavga başladı. Osmanlılar önce 1690'da bir fermanla müdahale ettiler. Ancak bu, çatışmalara son verilmeyince 1767'de yeni bir ferman yayınlandı. Bu fermanla kilisede 6 mezhebin egemenliği ve egemenlik alanlarının sınırları son derece ayrıntılı bir şekilde belirlendi.
Anahtar Müslümanlarda
Osmanlılar, kilisedeki sandalyelerin hatta lambaların nerede duracağına kadar herşeyi fermanda belirttiler. Bu fermanın değiştirilemeyeceği 1862'de teyit edildi. İsrail hükümeti de belgeyi yürürlükte kabul ediyor. Osmanlılar, kilisenin kapısının anahtarını da, daha önceki Selahaddin Eyyübi döneminde alınan karara uyarak Müslümanlara verdiler. Bugün halen kilisenin kapısı, asırlardır olduğu gibi Cudeh ailesinin bir bireyi tarafından son derece karmaşık bir protokol ile açılıp kapatılıyor.
Lambanın yeri bile belli
Kilise'deki rahiplerin bu denli hassas davranmasının nedeni, yüzyıllar öncesine dayanıyor. 11'inci yüzyılda Haçlıların Kudüs'ü ele geçirmeleri ile kilisede egemenlik alanına sahip olmak ve genişletmek için mezhepler arasında kavga başladı. Osmanlılar önce 1690'da bir fermanla müdahale ettiler. Ancak bu, çatışmalara son verilmeyince 1767'de yeni bir ferman yayınlandı. Bu fermanla kilisede 6 mezhebin egemenliği ve egemenlik alanlarının sınırları son derece ayrıntılı bir şekilde belirlendi.
Anahtar Müslümanlarda
Osmanlılar, kilisedeki sandalyelerin hatta lambaların nerede duracağına kadar herşeyi fermanda belirttiler. Bu fermanın değiştirilemeyeceği 1862'de teyit edildi. İsrail hükümeti de belgeyi yürürlükte kabul ediyor. Osmanlılar, kilisenin kapısının anahtarını da, daha önceki Selahaddin Eyyübi döneminde alınan karara uyarak Müslümanlara verdiler. Bugün halen kilisenin kapısı, asırlardır olduğu gibi Cudeh ailesinin bir bireyi tarafından son derece karmaşık bir protokol ile açılıp kapatılıyor.