Oluşturulma Tarihi: Temmuz 17, 2010 00:00
ABD’nin terör örgütü olarak kabul ettiği Mısır’daki İslami Cihad üyelerine, cezaevindeki liderleri ‘Kör İmam’dan mesaj taşıdığına hükmedilen 70’lik Amerikalı avukat Lynne Stewart’ı ilerleyen yaşı ve meme kanseri olmasına rağmen 10 yıl hapis cezasına çarptırdı.
ABD’de 1993 yılında Dünya Ticaret Merkezi’ne düzenlenen bombalı saldırının ardından açılan soruşturmada, New York’ta yaşayan görme engelli Mısırlı bir imamın terörü teşvik eden fetvalar verdiği ortaya çıkmıştı. 1992 yılından sonra çeşitli bombalı saldırılardan sorumlu tutulan, 1995’de Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’e Addis-Ababa’da düzenlenen suikast girişiminin de sorumluluğunu üstlenen İslami Cemaat’in lideri Şeyh Ömer Abdülrahman (72) 1996’da ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.
Kör İmam, Kuzey Carolina’da bir hapishanede cezasını çekerken, Amerikalı insan hakları savunucusu ve avukat Lynne Stewart (70) müvekkilinin mesajlarını, İslami Cemaat’in üst düzey bir yöneticisiyle temasa geçip Mısır’daki örgüt üyelerine iletmekle suçlandı. 2005 yılında Abdülrahman’a getirilen sınırlamaları ihlal
ettiği için jüri tarafından suçlu bulunan Stewart barodan atıldı ve ertesi yıl 28 aylık hapis cezasını çekmek üzere cezaevine gönderildi.
Ancak savcılar, Stewart’ın 15-30 yıl hapse çarptırılması gerektiğini öne sürdüler. ABD Bölge Mahkemesi Yargıcı John Koeltl önceki gün son kararını verdi. Terörist liderin mesajlarını cezaevinden kaçırmasına yardım eden Stewart, 10 yıl hapis yatacak. Yargıç, Stewart’a, ilerlemiş yaşı ve meme kanserine yakalanmış olması nedeniyle savcılığın talebinden daha hafif bir ceza verildiğini vurguladı.
‘Amuda kalkarım’ demişti
El Kaide üyesi olduğu kanıtlanan kişiler gibi “savunulması imkansız” görünen sanıkların avukatlığını yaparak üne kavuşan Lynne Stewart, 28 aylık ilk hapis cezasına çarptırıldığında “Bu ceza bir şey değil. Amuda kalkıp bile çekebilirim” demişti. Son duruşmada ise “8 aylık hapishane hayatı beni mahvetti. Şahsiyetimi parça parça kaybediyorum” diyerek ağladı. Stewart, kararın kendisini “afallattığını” söyledi.