Güncelleme Tarihi:
Bilim insanlar kuşlar üzerinde ilginç bir çalışmaya imza attı. Kanada'daki McGill Üniversitesi'nden zoologlar, yabani kanarya, zebra ispinozu, bayağı ispinoz, bataklık serçesi ve saz ötleğeninin de aralarında bulunduğu 15 kuş türünün ötüşlerin analiz etti.
Yapılan araştırmalar sonrası, ötücü kuşların anlaşılmayı kolaylaştırmak için uzun cümleleri ve kelimeleri parçaladığı, bir başka deyişle insanlarla aynı konuşma kalıplarını kullandığı ortaya çıktı. Uzmanlar kuşların cıvıltılarında cümle ne kadar uzun olursa, içindeki ses parçalarının da o kadar kısa olduğunu buldular.
Araştırmanın ayrıntıları Current Biology dergisinde yayımlandı. Buna göre, ötücü kuş türleri daha uzun cümleleri bir araya getirirken daha kısa 'öğeler' kullanma eğiliminde oluyor. Yani kuşlar da tıpkı insanlar gibi, Menzerath Yasası olarak bilinen bir modeli kullanıyor.
Alman fonetikçi Paul Menzerath'ın adını taşıyan Menzerath Yasası, daha büyük dil yapılarının daha kısa parçalardan oluştuğunu söylüyor. Bu yasaya göre, daha uzun kelimeler fazladan heceler içeriyor, ancak bu heceler daha kısa olma eğilimi gösteriyor. Aynı şekilde, bir cümleyi oluşturan cümleciklerin sayısı çoğaldıkça, cümlecikler kısalıyor. Bu kanunu insan diline uyarladığımızda, uzun cümlelerin daha kısa sözcüklerden oluştuğunu söylemek mümkün.
Dilbilimciler, yasanın sadece insanlar için değil hayvanlar için de anlaşmayı kolaylaştırarak iletişimi daha verimli hale getirebileceğini düşünüyorlar.
KUŞLARIN EĞİTİMİ İLE İLGİLİ OLABİLİR
Öte yandan çalışmanın yazarı Jon Sakata, “Baktığımız tüm ötücü kuş türlerinde Menzerath Yasası'nı gördük. Başka çalışmalarda bunun primatlar ve penguenler arasında da olduğu ortaya çıkmıştı. Ancak bunun hayvanlarda daha gelişmiş bir iletişimin varlığını yansıtıp yansıtmadığından emin değiliz” diyor ve ekliyor: “Ötücü kuşlarda gördüğümüz bu iletişim kalıplarının fiziksel yatkınlıklardan ve kısıtlamalardan kaynaklanması mümkün olabilir."
Ötücü kuşları dinlediğimizde, tekrarlanan melodileri veya cümleleri duyabiliyoruz. Her cümle, birbiri ardına dizilmiş farklı seslerden oluşuyor. Kuşların ebeveynleri tarafından 'eğitilmesi' bu ses dizilimleri bağlamında önemli farklar yaratıyor.
Araştırmacılar, ebeveynleri tarafından tipik olarak yetiştirilen ve eğitilen kuşların ötüş kalıplarını, ebeveynleri tarafından eğitilmemiş kuşlarla karşılaştırdıklarında farklılıklar gördü. Teksas Üniversitesi'nden Logan James, “Eğitimsiz kuşların çıkardığı sesler, ebeveynleri tarafından yetiştirilen kuşların çıkardığı seslerden çok farklıydı” diyor. Bu sonuçlar, fiziksel yatkınlıkların veya sınırlamaların bu şarkı kalıplarının üretilmesinde rol oynayabileceğini gösteriyor.
MENZERATH KANUNU ŞEMPANZELER İÇİN DE GEÇERLİ
Bilim insanlarının 2019 yılında yaptığı ve Proceedings of the Royal Society B'de yayımlanan bir başka araştırmaya göre, insanın en yakın hayvan akrabası olan şempanzeler belirgin bir şekilde ‘insan benzeri’ iletişim kuruyorlar.
Roehampton Üniversitesi'nden uzmanlar, primatların temel insan diliyle aynı kuralların bazılarını izleyen jestler kullandığını buldu. Bir tanesi Zipf'in yaygın olarak kullanılan kelimelerin daha kısa olma eğiliminde olduğunu söyleyen kısaltma yasasıydı. Diğeri, daha büyük dil yapılarının daha kısa parçalardan oluştuğunu öngören Menzerath Yasası'ydı.
Zipf'in Kısalık Kanunu'na göre, az sayıda bir takım sözcük çok kullanılırken, sözcüklerin büyük çoğunluğu nadiren kullanılıyor. Bu yasayı bulan dilbilimci George Zipf'e göre, birinci sıradaki sözcük, ikinci sıradaki sözcüğün hep iki katı kadar sıklıkta, üçüncü sıradaki sözcüğün de hep üç katı kadar sıklıkta kullanılıyor.
Bilim insanları, Uganda'nın Budongo Orman Koruma Alanı'nda yaşayan vahşi şempanzelerin videolarını inceledi ve şempanzeler tarafından kullanılan yaklaşık 58 farklı türdeki 'oyun' hareketinin 2.000'den fazlasını analiz ederek bu önemli keşfi yaptı.
Diğer büyük maymunlar gibi şempanzelerin de konuşma yeteneği bulunmuyor ancak birbirleriyle iletişim kurmak için jestleri kullandıkları daha önceden biliniyor. Şempanzeler el ve ayak hareketlerini kullanmanın yanı sıra seslerle, vücut duruşlarıyla ve yüz ifadeleriyle iletişim kuruyor.
Baş araştırmacı Raphaela Heesen, “Primatların jest iletişimi elbette insan dilinden çok farklıdır ancak sonuçlarımız bu iki sistemin aynı matematiksel ilkelerle desteklendiğini gösteriyor. Çalışmamızın, bu yasaların hayvanlar aleminde ne kadar yaygın olabileceğini görmek için benzer çalışmaların önünü açacağını umuyoruz” diyor.
PRİMATLARDAN SONRA PENGUENLERDE DE KEŞFEDİLDİ
Uçamayan kuş türü olarak bilinen penguenlerin, tek eşlilik, eşcinsel beraberlik ve fahişelik gibi insanlarda da görülen özelliğe sahip olduğunu biliyoruz. Geçtiğimiz yıllarda yapılan araştırmalarda bilim insanları, penguenlerin iletişim şeklinin de insanlarla aynı ilkeleri izlediğini keşfetti.
Torino Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre, penguenler dilbilimindeki iki temel kanunu izliyor. Birincisi sık kullanılan kelimelerin daha kısa olması yani Zipf'in Kısalık Kanunu, ikincisi ise uzun kelimelerin daha kısa hecelerden oluştuğu Menzerath Yasası.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi söz konusu kanunların insanlar dışında ilk kez primatlar tarafından kullanıldığı bulunmuştu. Primatlardan sonra bu modelleri ilk kullanan hayvan cinsinin penguenlerin olduğu ortaya çıktı. Araştırmacılar, İtalya'daki hayvanat bahçelerin üç ayrı koloniden 28 yetişkin Afrika pengueninin çiftleşme dönemlerinde toplanan 590 coşkulu çiftleşme şarkısını kaydedip incelemeye aldı.
Bu incelemelerde penguenlerin en sık kullandığı kelimelerin aynı zamanda en kısa kelimeler olduğunu, en uzun kelimelerin ise kısa hecelerden oluştuğunu keşfettiler. Çalışmada yer alan uzmanlar araştırma sonucunu, “Ulaştığımız sonuçlar, Afrika pengueninin coşkulu çiftleşme şarkılarının Zipf'nin Kısalık Kanunu'na ve Menzerath Yasası'na uyduğunu ortaya koyuyor. İnsanların kullandığı iletişim modellerini penguenler de kullanıyor” ifadeleriyle özetledi.