Güncelleme Tarihi:
FRANSA’nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013’te PKK’lı Sakine Cansız (54), Fidan Doğan (28) ve Leyla Şaylemez’i (24) öldürmekten tutuklu bulunan Ömer Güney ilk duruşmasına 36 gün kala sırlarıyla öldü. Beyninde tümör olan Güney’in cinayetten hemen sonra tutuklanmasına rağmen yargıç önüne çıkarılmamış olması tartışma yarattı.
19 GÜN ÖNCEKİ GİZEM
Türkiye’de başlatılan soruşturmada tam ismi Ömer Ziya Güney olan şüphelinin, ilk olarak 22 Ağustos 2012’de Ankara’ya geldiği ve bir gün sonra da Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne çipli pasaport için başvurduğu ortaya çıkmıştı. Güney, 24 Ağustos’ta yeni pasaportunu almıştı. O dönem yapılan incelemede Güney’in bir yılda Türkiye’ye 13 kez giriş-çıkış yaptığı belirlenmişti. Güney’in 18 Aralık 2012 tarihinde Paris’ten İstanbul aktarmalı olarak Ankara’ya geldiği, üç gün kaldığı Ankara’dan aynı yolla Paris’e döndüğü de uçuş kayıtlarından ulaşılmıştı. Polis, Ömer Güney’in cinayetlerden 19 gün önceki bu gizemli Ankara ziyaretinin detaylarını araştırmıştı.
DOSYASI YENİDEN AÇILDI
Güney’in Türkiye’deki bağlantılarıyla ilgili o dönem başlatılan soruşturmalarda bir sonuca ulaşılamadı. O dönem soruşturmayı yürüten Ankara Emniyet Terörle Mücadelenin üst düzeydeki birçok yöneticisi 15 Temmuz darbe girişiminde darbecilerle birlikte hareket ettiği gerekçesiyle tutuklandı. Bazıları da meslekten ihraç edildi. Bunun üzerine Güney’le ilgili dosya yeniden açıldı. Şu an yürütülen soruşturma dosyasında, Güney’in FETÖ’cü istihbarat polisleriyle bağlantıları araştırılıyor.
AVUKATLAR TEPKİLİ
PKK’lı üç kadının avukatları ise yaptıkları açıklamada “Fransa’nın bir kez daha toprakları üzerinde yabancı istihbarat servisleri tarafından işlenmiş siyasi nitelikli bir suçu yargılayamamasından dehşet duyduklarını” belirttiler. Beyin tümörü bulunan Güney’in sevk edildiği Paris’teki Pitie Salpetriere hastanesinde önceki sabah öldüğü bildirilmişti.
SUÇLAMALARI REDDETMİŞTİ
Paris savcılığı kaynakları, Fransız basınına cinayetlerde MİT’in parmağı olabileceğini, bunun teşkilatın talimatıyla mı ya da teşkilata zarar vermek isteyen ajanlar tarafından mı yönlendirildiğine dair bir neticeye ulaşamadıklarını belirtmişlerdi. Ömer Güney, suçlamaları reddetmişti.