Ölü mü diri mi
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 16, 2008 00:00
İsrail, 2006 yılındaki Lübnan harekatını tetikleyen Hizbullah’ın kaçırdığı iki askerini geri alıyor.
Buna karşılık 4 Hizbullah militanıyla, İsrail cezaevlerinde en uzun hapis yatan Lübnanlı terörist Samir Kantar’ı salıveriyor. İsrailli aileler, çocukları ölü mü diri mi bilmiyor. Bu nedenle İsrail yönetimi, cesetleri almak için ağır bir fatura ödemekle itham ediliyor.
İSRAİL’de Hizbullah ile yapılacak mahkum-esir takası için nefesler tutuldu. Bu sabah Lübnan sınırında 4 Hizbullah militanı ile 1979 yılından bu yana İsrail hapishanelerinde yatan Samir Kantar isimli Lübnanlı terörist serbest kalıyor. Ayrıca son yıllarda ölen yaklaşık 200 Lübnanlı ve Filistinli karşı tarafa teslim edilecek. Karşılığında 2006 yılında kaçırılan İsrailli askerler Ehud Goldwasser ve Eldad Regev geri alınacak.
Lakin İsrailli askerlerin sağ olup olmadığı bilinmiyor. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, geçen ay yaptığı açıklamada gençlerin büyük olasılıkla ölmüş olabileceğini belirtti. Dün Lübnan’da yayınlanan El-Ekber Gazetesi, 2006 yılında sınırda zırhlı araçla devriye gezerken Hizbullah’ın saldırısına uğrayan İsrailli askerlerden birinin olay yerinde öldüğünü iddia ederken, diğerinin akibeti hakkında bilgi vermedi. Bu iki askerin kaçırılması üzerine İsrail, Lübnan’a girmiş, 34 gün süren savaşta 1200 Lübnanlı ve 160 İsrailli ölmüştü.
Ağır bedel ödüyor
İsrail, savaşta esir düşen ya da ölen askerlerini geri almak için verdiği mücadeleyle biliniyor. Ancak İsrail bu kez, iki askerini geri alabilmek için ağır bir fatura ödemeyi kabul etmekle suçlanıyor. İsrailli terör uzmanı Ely Karmon, "Hükümet çok ciddi bir stratejik hata yapıyor. İsrailli askerlerin ölü ya da diri olup olmadıklarını bilmeden, katilleri serbest bırakıyoruz, bu büyük bir hatadır" dedi.
İsrail’in gizli servisleri Mossad ve Şin Beth’in de cesetlere karşılık mahkum takasını onaylamadığı biliniyor. Gizli servisler, ’emsal’ teşkil edeceğinden böyle bir anlaşmaya karşı çıkıyor. Ancak hükümet yetkilileri, "askerleri ailelerine geri getirmenin etik bir sorumluluk" olduğunu savunuyor.
Samir Kantar 542 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı
DÜRZİ bir aileden gelen Samir Kantar, İsrail hapishanelerinde en uzun süre tutulan Lübnanlı esir olarak biliniyor.
Samir Katar, henüz 17 yaşındayken 1979 yılında İsrail’de düzenlenen bir saldırıya katılmıştı. Eyleme katılan dört Filistin Kurtuluş Cephesi militanından biriydi. Saldırıda bir polis ile bir sivil ve dört yaşındaki kızı ölmüştü. Gardroba saklanan öldürülen adamın karısı, ağlamasını engellemek isterken kızının ölümüne yol açmıştı. İsrail’de mahkeme Kantar’ı 542 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.
Dürzi olmasına rağmen Hizbullah, Kantar’ın serbest bırakılmasını en önemli şartlarından biri olarak öne sürüyordu. 2004 yılında yine benzer bir takas planlanmış, ancak Kantar özgürlüğüne kavuşamamıştı. Kimine göre İsrail’in Kantar’ı vermemesi üzerine Hizbullah, iki İsrailli askeri kaçırdı. Ve sonrasında İsrail’in 2006’daki Lübnan müdahalesi geldi.
İSRAİL’de Hizbullah ile yapılacak mahkum-esir takası için nefesler tutuldu. Bu sabah Lübnan sınırında 4 Hizbullah militanı ile 1979 yılından bu yana İsrail hapishanelerinde yatan Samir Kantar isimli Lübnanlı terörist serbest kalıyor. Ayrıca son yıllarda ölen yaklaşık 200 Lübnanlı ve Filistinli karşı tarafa teslim edilecek. Karşılığında 2006 yılında kaçırılan İsrailli askerler Ehud Goldwasser ve Eldad Regev geri alınacak.
Lakin İsrailli askerlerin sağ olup olmadığı bilinmiyor. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, geçen ay yaptığı açıklamada gençlerin büyük olasılıkla ölmüş olabileceğini belirtti. Dün Lübnan’da yayınlanan El-Ekber Gazetesi, 2006 yılında sınırda zırhlı araçla devriye gezerken Hizbullah’ın saldırısına uğrayan İsrailli askerlerden birinin olay yerinde öldüğünü iddia ederken, diğerinin akibeti hakkında bilgi vermedi. Bu iki askerin kaçırılması üzerine İsrail, Lübnan’a girmiş, 34 gün süren savaşta 1200 Lübnanlı ve 160 İsrailli ölmüştü.
Ağır bedel ödüyor
İsrail, savaşta esir düşen ya da ölen askerlerini geri almak için verdiği mücadeleyle biliniyor. Ancak İsrail bu kez, iki askerini geri alabilmek için ağır bir fatura ödemeyi kabul etmekle suçlanıyor. İsrailli terör uzmanı Ely Karmon, "Hükümet çok ciddi bir stratejik hata yapıyor. İsrailli askerlerin ölü ya da diri olup olmadıklarını bilmeden, katilleri serbest bırakıyoruz, bu büyük bir hatadır" dedi.
İsrail’in gizli servisleri Mossad ve Şin Beth’in de cesetlere karşılık mahkum takasını onaylamadığı biliniyor. Gizli servisler, ’emsal’ teşkil edeceğinden böyle bir anlaşmaya karşı çıkıyor. Ancak hükümet yetkilileri, "askerleri ailelerine geri getirmenin etik bir sorumluluk" olduğunu savunuyor.
Samir Kantar 542 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı
DÜRZİ bir aileden gelen Samir Kantar, İsrail hapishanelerinde en uzun süre tutulan Lübnanlı esir olarak biliniyor.
Samir Katar, henüz 17 yaşındayken 1979 yılında İsrail’de düzenlenen bir saldırıya katılmıştı. Eyleme katılan dört Filistin Kurtuluş Cephesi militanından biriydi. Saldırıda bir polis ile bir sivil ve dört yaşındaki kızı ölmüştü. Gardroba saklanan öldürülen adamın karısı, ağlamasını engellemek isterken kızının ölümüne yol açmıştı. İsrail’de mahkeme Kantar’ı 542 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.
Dürzi olmasına rağmen Hizbullah, Kantar’ın serbest bırakılmasını en önemli şartlarından biri olarak öne sürüyordu. 2004 yılında yine benzer bir takas planlanmış, ancak Kantar özgürlüğüne kavuşamamıştı. Kimine göre İsrail’in Kantar’ı vermemesi üzerine Hizbullah, iki İsrailli askeri kaçırdı. Ve sonrasında İsrail’in 2006’daki Lübnan müdahalesi geldi.