“Olmaz!” “Olamaz!” demeyin

Güncelleme Tarihi:

“Olmaz”  “Olamaz” demeyin
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2016 09:21

Benim doğduğum, çocukluğumu ve gençliğimin bir bölümünü geçirdiğim, sonradan ilçe olan Dereköy’de (Derebucak-Konya) ilkokul 1940’lı yılların ikinci yarısında açılmış.

Haberin Devamı

“Olmaz”  “Olamaz” demeyin

O yüzden insanlar okuma yazma bilmezlerdi.

Annem çocukluğunda ve gençliğinde okul yüzü görmemiş.
Okuma yazma bilmezdi.
Okul olmadığı için babam da okula gidememiş.
Ancak okuma yazmayı askerde öğrenmiş.
Ben 1955 yılında henüz 5 yaşındayken kayıtsız olarak ilkokula başladığımda (öğretmenimiz Saniye Hanım aile dostu olduğu için izin vermişti) 5’inci sınıfta 16-17 yaşlarında genç ablalar ve abiler vardı.
Dershane sayısı çok olmadığı için 1’inci sınıf öğrencileri 4’üncü ve 5’inci sınıf öğrencileriyle birlikte aynı sınıfta ders yapıyordu.
Zamanla yeni ilkokul yapıldı.
Hem dershane hem de öğretmen sayısı arttı.

Haberin Devamı

*
Tabii okuma yazma bilen kızlı erkekli çocuk ve gençler ile yetişkin kadın ve erkeklerin sayısı da.
UNESCO kısa adıyla tanınan Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün verilerine bakıyorum.
Günümüzde dünya genelinde okuma yazma bilmeyen 750 milyon insan var.
İlkokul çağında 250 milyon çocuk okuma yazma bilmiyor.
Kendi kendime “Olamaz!” diyorum.
Her türlü imkanların var olduğu çağımızda bu kadar insanın okuma yazma bilmemesini bir türlü kabullenmek istemiyorum.
Hamburg Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya bakıyorum.
Dünyanın önde gelen sanayi ülkeleri arasında başı çekenlerden biri olan Almanya’da 7 milyon 500 bin kişinin doğru dürüst okuma yazma bilmediği yer alıyor bu araştırmada.
Alfabeyi bilseler de, bazı kelimeleri yazıp okusalar da, bir cümleyi doğru dürüst okuyamadıkları ve yazamadıkları da.
Yani ülkede yaşayan ve çalışma çağında olan insanların yüzde 14.5’i anlamına geliyor bu rakam.
Doğru dürüst okuma yazma bilmeyenlerin yüzde 60’ını erkekler, yüzde 40’ını da kadınlar oluşturuyor.
Hatta aynı araştırmada, Almanya’da 13 milyon kişinin, yani çalışma çağındaki insanların yüzde 25’inin bazı kolay sözcükleri bile hatasız yazamadıkları bile yer alıyor.
Kendi kendime “Olmaz!” diyorum.
“Olamaz!” diyorum.

*
Almanya gibi gelişmiş, her türlü imkanların sunulduğu bir sanayi ülkesine bunu yakıştıramıyorum.
Ama belli ki, ne kadar gelişmiş olursa olsun, Almanya eğitimde hala arzu edilen düzeyde değil.
2001 yılında Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) adına çeşitli ülkelerde yapılan ve PISA kısa adıyla tanınan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı araştırmasında Almanya sınıfta kalmıştı.
Her ne kadar daha sonraki yıllarda yapılan araştırmalarda önemli gelişmeler kaydedilse de, eğitimde Almanya hala birçok Avrupa ülkesinin gerisindedir.
Nitekim kısa bir süre önce açıklanan ve dünya genelinde ilkokul 4’üncü sınıf öğrencileri arasında yapılan Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması’nda (TIMSS) matematik dalında Almanya ancak 24’üncü sırada yer alabilmiştir.
Türkiye de 34’üncü sırada.
Fen bilimleri alanında Almanya 20’nci, Türkiye 35’inci sıradadır.
En son yapılan PISA araştırmasında da 72 ülke arasında Almanya 16’ncı, Türkiye 50’nci sırada yer alıyor. Bu da hem Almanya’nın hem de Türkiye’nin eğitim alanında hala ciddi eksiklikleri olduğunu ortaya koymaktadır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!