Güncelleme Tarihi:
IŞİD’in geçen haftaki son saldırısı sırasında Kobani’de olan son üç Ermeni ailesi de doğup büyüdükleri topraklardan bir daha geri dönmemek üzere ayrıldı. Sınırı geçtikten sonra gidecek bir yeri olmayan Ermeniler Başbakanlığa bağlı AFAD çadır kentine yerleştirildi. Ancak ölümün Türkiye’de de peşlerini bırakmadığını söyleyen Agop Tomasyan şöyle konuştu:
“Biz Kobanili Ermeniler’in kökeni Türkiye’nin doğu ve iç Anadolu bölgelerine dayanıyor. 1915’te binlerce Ermeni Kobani’ye sürüldü. Dedelerimiz bu uzun yolculukta yüzlerce Ermeni’nin yollarda öldüğünü söylüyordu. Zor şartlarda hayatta kalanlar Kobani’ye yerleşti. Sayıları binleri bulan Ermeni’ler zamanla Lübnan, Halep, Ermenistan, Amerika ve Avrupa’ya göç etti. Sonunda yüzlerce aileden geriye sadece sekiz aile kaldı. Biz son kalanlar ne olursa olsun Kobani’yi terk etmeyeceğimizi söylüyorduk. Orada bize ait iki kilisemiz vardı. Herkesle uyum içinde yaşıyorduk. Hiçbir zaman Müslümanlarla bir sorun yaşamadık. Hatta benim evimin bitişiğinde cami vardı. Camiden çıkanlar sürekli beni ziyaret ederdi. Mutlu ve huzurluyduk. Ta ki IŞİD Kobani’ye saldırana dek.”
‘YENİDEN YOLLARA DÜŞTÜK’
9 ay önce IŞİD’den kaçıp Türkiye’ye geldiklerini söyleyen Agop Tomasyan, “2014’te IŞİD Kobani’ye saldırdığında Hıristiyan olduğumuz için IŞİD’e yakalandığımız takdirde katledileceğimizi biliyorduk. Artık yollara düşme vaktimizin geldiğini anladık. Son Ermeniler olarak kendi aramızda konuşup Türkiye’ye gelmeye karar verdik. Nihayetinde Suruç’a geldik. Bir aile Urfa’ya, bir aile Hatay’a bir aile de Halep’e yerleşti. Pasaportu olan iki aile de Ermenistan’a gitti. Geriye kalan üç aile çadır kente yerleşti. İçimizden biri burada hayatını kaybetti. Cenazesini Suruç’ta toprağa verdik. Yani zaten az olan sayımız katliamdan sonraki göçle daha da azaldı. Daha fazla yıpranmamak için Kobani’ye geri dönme kararı aldık. IŞİD’in son saldırısından önce kardeşim Kobani’ye gidip evine ve dükkanına bakmak istedi. 14 yaşındaki oğlunu da yanına alarak Kobani’ye gitti. Çarşamba günü kardeşim oğlunun gözü önünde IŞİD tarafından katledildi. Artık Kobani vatanımız değil” dedi.
Babasının ölmeden önce kendisini korumaya çalıştığını söyleyen Agop Tomasyan’ın yeğeni küçük Aram yaşadıklarını, “Babam ailemizle beraber Kobani’ye geri dönmek istediğini söylüyordu. Bunun için Kobani’ye gittik. Yaklaşık bir hafta orada kaldık. Babam çarşamba gecesi saat 04.30’da dükkâna gideceğini söyleyerek evden çıktı. Babam gittikten kısa bir süre sonra ben de dükkana gitmek için yola çıktım. Dükkana varmadan dört kişinin dükkanın önünde durduğunu gördüm. Üzerlerinde YPG üniforması vardı. IŞİD üyesi olduklarını bilmiyordum. İçlerinden biri silahı babama doğrultarak babamı göğsünden vurdu. O sırada yere düşen babamın göğsünden kan fışkırıyordu. Ona rağmen babam ellerini havaya kaldırarak, ‘Oğlum kaç, bunlar IŞİD’ dedi. Ben de kaçtım. Eğer kaçmasaydım orada vurulurdum. Babamın cenazesi Kobani’de defnedildi” sözleriyle anlattı.
‘KADERİMİZE TERK EDİLDİK’
İlona Tomasyan ise şöyle konuştu:
“Eşim oğlumun gözü önünde öldürüldü. Babasının ölümü oğlumu çok etkiledi. Benim dört çocuğum var. Dördü de yetim kaldı. Eşimin ölümüyle kimsesiz kaldık. Artık beni ve ailemi Kobani’ye bağlayan hiçbir şey kalmadı. Bundan sonra Kobani’ye dönmeyi düşünmüyoruz. Nereye gideceğimizi de bilmiyoruz. Pasaportumuz olmadığı için Avrupa veya Ermenistan’a gidemiyoruz. Kobanili Ermeniler olarak bu süreçte çok sıkıntı çektik. Fakat hiçbir Ermeni cemaati veya Hıristiyan topluluğu bizimle ilgilenmedi.”