Murat TOSUN/BERLİN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 13, 2008 00:00
"Berlin in Berlin" ve "Propaganda" filmlerinde art direktorlük yapan İsmet Ergün, 1983-1989 yılları arasında eski Doğu Alman istihbarat teşkilatı Stasi’nin gönüllü muhbirliğini yapmış.
1972’den beri Berlin’de yaşayan İsmet Ergün, 1983’ten, Berlin Duvarı’nın yıkıldığı 1989 yılına kadar düzenli bir şekilde Batı Berlin’deki Türkler hakkında Stasi’ye bilgiler verip karşılığında para almış. Hürriyet muhabiri, özel izinle girdiği Stasi arşivinde yıllarca gizli kalan bu gerçeği ortaya çıkardı.
ESKİ Doğu Almanya gizli İstihbarat teşkilatı Stasi, 1981 yılında Papa İkinci Jean Paul’e düzenlenen suikast sonrasında Batı Berlin’de yaşayan Türkleri, özellikle de Ülkücü hareketi izlemeye aldı.
Mehmet Ali Ağca’nın Papa’ya suikast girişimi öncesinde Batı Berlin’de kısa süreliğine yaşadığı istihbaratını alan Stasi, "Graue Wölfe-Bozkurtlar" adıyla Ülkücü hareket hakkında bilgi toplamaya başladı. Stasi bunun için ise Batı Berlin’de yaşayan Türkler’den oluşan muhbirlere yöneldi. Bu muhbirlerden biri de ünlü yönetmen Sinan Çetin’in 1993 yılında Berlin’de çektiği "Berlin in Berlin" ve "Propaganda" gibi filmlerinde art direktör olarak görev alan Berlinli ressam İsmet Ergün oldu.
İsmet Ergün çektiği "Sıra Bende" adlı kısa metrajlı filmiyle de geçtiğimiz yıl Lucarno festivalinde "Gümüş Leopar" ödülünü kazanmıştı. 1972 yılından bu yana Berlin’de yaşayan İsmet Ergün, 1982’de Doğu Berlin’de düzenlenen "Politik Şarkılar Festivali"ne geçmek isterken, Stasi’nin dikkatini çekti. İsmet Ergün 1983 ile Berlin Duvarı’nın yıkıldığı 1989 yılına kadar düzenli bir şekilde Batı Berlin’deki Türkler hakkında Stasi’ye bilgiler verdi.
Kod adı İsa
Stasi’nin muhbirlik teklifine olumlu yanıt veren İsmet Ergün’ün kod adı "İsa" oldu. Ergün, 12 Ağustos 1983’te Stasi ile bir de taahhütname imzaladı. Ergün’ün imzaladığı taahhütnamede şöyle deniliyor: "Hiç bir baskı altında kalmadan Stasi’ye gönüllü olarak çalışacağımı taahhüt ederim. Bu işbirliğini herkesten, en yakın akrabalarım ve yakınlarımdan bile gizleyeceğim. Eğer bu gizlilik esasına riayet etmezsem, DDR yasaları çerçevesinde cezalandırılabilirim. Raporlarımı "İSA" kod adıyla bildireceğim. Bunu kendi imzam olarak kabul ediyorum. Bu şekilde bir işbirliğine şu ana kadar taahhütte bulunmadım. Eğer gelecekte bir kurumdan buna benzer bir teklif gelirse bunu Stasi’deki görevliye bildereceğim. İmza İsmet Ergün"
Stasi’nin Konya doğumlu İsmet Ergün hakkında tuttuğu raporda ise muhbir olarak çalışacakları Ergün’ün TKP’ye yakın bir siyasi görüş benimsediği belirtiliyor. İsmet Ergün’ün Stasi’de raporlarını sunduğu bağlantı subayı ise Gerold Lübeck ile Jürgen Bestier olmuş. Raporların bir bölümünü ise Walter Holger hazırlamış. İsmet Ergün, Stasi’ye aktardığı bilgiler doğrultusunda zaman zaman 1000 Batı Alman Mark’ına varan paralar da almış. İsmet Ergün, aldığı paralar karşılığında ise Stasi’ye imza vermiş. İsmet Ergün, Stasi’ye kimlik bilgilerini verirken, Frankfurt’ta bir Türk gazeteciyi de irtibatta bulunduğu isimler arasında göstermiş.
Hem ülkücüler hem devrimciler
Başlangıçta Ükücü hareketin Berlin’deki faaliyetleri hakkında bilgi veren İsmet Ergün, sonraki dönemlerde Berlin’de faaliyet gösteren sağ ve sol görüşün yanısıra, İslamcı haretketlerle ilgili gelişmeleri de Stasi’ye aktarmış. Kendisinin de üyesi olduğu Türk Merkezi de dahil olmak üzere Batı Berlin’de yaşayan Türklerin her türlü girişimini aktaran Ergün, 1985’te kurulan İstanbul Lisesi Mezunları Derneği’ni bile Stasi’ye rapor etmiş. 1989’da Hürriyet’in Berlin bürosuna aşırı sol örgütler tarafından yapılan saldırı hakkında bilgilerini de aktaran İsmet Ergün, Batı Berlin’de yayınlanan çok sayıda dergi, gazete küpürü ve sendika yazıları ile örgütlerin el ilanlarını da belge olarak sunmuş.
Stasi 5 milyon kişiyi fişlemiş
Türkiye’de Ergenekon soruşturması kapsamında gündeme gelen "Fişleme" konusunda dünyada eşi benzeri görülmemiş bir çalışma yürüten Stasi, 16.3 milyon insanın yaşadığı Doğu Almanya’da beş milyon insanı ismen kayıtlara geçirmiş. Bu kayıtlara, Stasi’nin "Operasyon bölgesi" dediği, özellikle Batı Berlin olmak üzere Batı Almanya’daki "IM" olarak adlandırılan gayri resmi muhbirlerin aktardığı bilgiler de dahil edilmiş.
Nazilerle ilgili bilgi verdim
Stasi arşivinde hakkında yaklaşık 1500 sayfalık dosya tutulan İsmet Ergün, duvarların yıkılmasından kısa bir süre sonra Batı Alman polisinin de kendisinin ifadesini aldığını belirtti. İsmet Ergün, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, "Ben hiçbir ülke hakkında istihbaratta bulunmadım. Hiçbir ülkeyi zor duruma sokacak bilgiler vermedim. O zamanlar birçok arkadaşım gibi ben de sol görüşlüydüm. Faşizmin hem doğu hem batı için de tehlikeli olduğuna inanıyordum. Benim verdiğim bilgiler Nazilerle ilgili bilgilerdi. Onun dışında bilgi vermedim" dedi. Ancak Stasi’nin 1500 sayfalık dosyasında Isa kod adlı muhbirden gelmiş Nazilerle ilgili bilgi yer almıyor. İsmet Ergün, dosyada kendisiyle ilk olarak nasıl temasa geçtikleriyle ilgili raporu da doğruladı. Ergün, "Tarihi tam hatırlamıyorum ama o gün bir polis gelip arabamı yanlış park ettiğimi söyledi. Gerçekten de yanlış park ettiğim için hemen aşağıya indim. Ancak aşağıda bana başka bir şey konuşmak istediklerini söylediler" dedi. İsmet Ergün, Stasi’ye çalışan daha başka Türkler’in bulunduğunu ama isimlerini bilmediğini de söyledi.