Güncelleme Tarihi:
Babası İranlı olan ABD doğumlu Saberi, ABD hesabına casusluk yaptığı iddiasıyla yargılandığı Tahran Devrim Mahkemesi tarafından 8 yıl hapis cezasına çarptırılmış, avukatı geçen hafta açıklanan karara karşı temyize gideceklerini söylemişti.
Obama, Amerika zirvesi için bulunduğu Trinidad Tobago'da yaptığı basın toplantısında Saberi'nin güvenliği ve sağlığı konusunda "ciddi endişe duyduğunu" belirterek, kendisine "uygun biçimde davranılmasını sağlamak ve davasının seyri konusunda bilgi almak için çalıştıklarını" kaydetti.
Obama, Saberi'nin "Amerikan vatandaşı olduğunu" belirterek, "herhangi bir casusluk faaliyetine bulunmadığından tamamen eminim" dedi.
ABD Başkanı, Washington'un dava konusunda İsviçre aracılığıyla Tahran'la temas halinde olacaklarını da söyledi.
BAŞSAVCIYA TALİMAT
Öte yandan, İran cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın, Saberi'nin Temyiz Mahkemesi'nde tam bir savunma yapabilmesi için gereken imkanların tanınması konusunda talimat verdiği bildirildi.
İran resmi haber ajansı IRNA'nın haberine göre, Ahmedinejad Tahran Başsavcısı Said Murtazevi'ye "sanıklara kendilerini savunmak için tüm haklarının verilmesini" şahsen sağlaması konusunda talimat verdi.
IRNA'nın haberine göre, Ahmedinejad "duruşmalarda adaletin kesinlikle uygulanması ve adalete uyulmasını sağlayın" dedi.
Dava için İran'a giden Roxana'nın babası Rıza Saberi ise kızına geçen hafta yapılan duruşmada savunma imkanı verilmediğini söyledi.
Rıza Saberi, "duruşmadan birkaç dakika önceye kadar kızımın duruşma olacağından bile haberi yoktu. Aslında yapılan gerçek bir yargılama değil, göz boyamaya yönelik bir duruşmaydı" diye konuştu.
PAZARLIK KOZU MU?
İranlı siyasi yorumculardan Said Leylaz ise Ahmedinejad'ın dava ile ilgili tutumunu "siyasi manevra" olarak niteledi.
Leylaz, İran'ın Saberi davasını ABD ile muhtemel müzakerelerde pazarlık unsuru olarak kullanmak isteyebileceğine de dikkat çekti.
Tahran Başsavcısı Rıza Murtezevi'nin ise konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmadığı belirtildi.
Aşırı muhafazakar olarak bilinen Murtezevi, eski cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi döneminde yayın hayatına başlayan ve mahkemeler tarafından kapatılan reformcu gazeteler ile reformcu politikacılar hakkındaki davaların neredeyse tamamını tek başına açmıştı.
Ayrıca haberlerde, İran Cumhurbaşkanı'nın yürütmeden bağımsız Yargı Erki'ne bağlı Tahran Başsavcısı'na nasıl talimat verdiği konusuna da açıklık getirilmedi.