Güncelleme Tarihi:
Michael Hammer, New York'ta ABD'nin BM Daimi Temsilciliği binasında bulunan Yabancı Basın Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, ABD Başkanı Barack Obama liderliğindeki yönetimin dış politika öncelikleriyle ilgili bilgi verdi.
ABD'nin dünyada Türkiye gibi yükselen güçlerle ilişkilerine önem verdiğini belirten Hammer, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu Brezilya ve Meksika gibi ülkelerle daha güçlü ve daha derin ilişkiler kurmak istediklerini ve bunu Türkiye ile yaptıklarını söyledi.
İSTANBUL TOPLANTISI
İstanbul'da BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya (P5 1) ile İran arasında, İran'ın nükleer programına ilişkin uluslararası toplumun endişelerinin ele alınacağı toplantının çok yakında yapılacağını hatırlatan Hammer, İran'ın önünde bir seçenek olduğunu, ya dünyada daha da izole edileceğini ya da uluslararası toplumun istediği gibi uluslararası sorumluluklarına uyacağını belirtti.
Hammer, İstanbul'da yapılacak toplantıdan ABD'nin neler beklediğinin ve İran'ın nükleer programı kapsamında Türkiye ile ilişkileri nasıl gördüğünün sorulması üzerine ise öncelikle Türkiye'ye bu toplantıya evsahipliği yapmak istediği için teşekkür ettiklerini ve bunu son derece takdir ettiklerini söyledi.
“NATO müttefiği Türkiye ile çok yakın bir ittifak ilişkimiz var. Türkiye ile olan stratejik ortaklığımızı büyütmeye ve geliştirmeye devam etmek istiyoruz” diyen Hammer, ABD Başkanı Barack Obama'nın, hem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile son derece iyi görüşmelerde bulunduğunu ve her ikisiyle iyi ilişkiler kurduğunu söyledi.
İstanbul'da düzenlenecek toplantıda, İran'ın nükleer programının barışçıl niyetli olduğunu uluslararası topluma göstermek için ciddi ve yapıcı bir şekilde çalışmaya başlamasını görmek istediklerini belirten Hammer, bunun zor bir iş olmadığını, İran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması (NPT) kapsamındaki sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Uluslararası toplumun İran'a önünde açık bir tercih olduğunu gösterdiğini söyleyen Hammer, İran'ın ya tecrite ve yaptırımlara maruz kalmaya devam edeceğini ya da sorumlu bir şekilde davranacağını belirtti. Hammer, “Umarız İstanbul'daki görüşmemizde İran, gerçek niyetini gösterme yolunda yapıcı olan yolu seçer” diye konuştu.
Türkiye'nin ve ABD'nin, İran'ın nükleer programı konusunda geçmişte bazı farklılıklar yaşadıklarını, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyinde geçen yıl İran'a yaptırımlar konusunda kullandığı oyun hayal kırıklığı yarattığını söyleyen Hammer, “Ancak bunun (geçmişin) ötesine geçtik ve şimdi aynı amaç için birlikte çalışıyoruz. Açık olan ve unutulmaması gereken nokta, hem ABD hem Türkiye hem de uluslararası toplumun diğer üyeleri aynı amaca sahip, o da, İran'ın nükleer silaha sahip olmamasını ve uluslararası sorumluluklarına uymasını sağlamak için kararlı çaba göstermek” dedi.
Hammer şöyle devam etti:
“Türkiye ile son derece iyi ilişkilerimizin olduğunu düşünüyorum. İstanbul toplantısında da İran'ın bu sefer hazır olup olmadığını görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Kapıyı diplomasiye açık bıraktık, yaptırımlar İran üstünde baskı kurmaya devam ederken, İran'ın diplomatik açıdan bu meseleye yapıcı olarak yaklaşarak doğru tercihi yapmasını umuyoruz.”
ABD DIŞ POLİTİKASININ ÖNCELİKLERİ
Hammer konuşmasının başında, Haiti depreminin 1. yıldönümü olduğunu hatırlatarak, dost Haiti halkına ve hükümetine yardım etmeye devam edeceklerini söyledi.
Obama liderliğindeki ABD yönetimin dış politikada önceliğinin tüm ülkelere yönelik aktif bir dış politika izlemek olduğunu belirten Hammer, Rusya ve Çin ile ilişkileri geliştirdiklerini, Rusya ile yeni START antlaşmasının imzalandığını anımsattı.
Çin Devlet Başkanı Hu Jintao'nun 18-19 Ocak'ta Washington'a ziyarette bulunacağını, Çin ile ortak konular temelinde olumlu ve kapsamlı bir ilişki istediklerini belirten Hammer, Çin'in, BM Güvenlik Konseyi'nin İran ve Kuzey Kore hakkında aldığı yaptırım kararlarında önemli rol oynadığını vurguladı.
Hammer, ABD'nin Hindistan, Endonezya, Güney Kore ve Japonya ile de iyi ve gelişen ilişkileri olduğunu söyledi.
NATO'nun Lizbon zirvesi kararlarının önemine de işaret eden Hammer, bu zirvede Afganistan konusunun öncelikli ele alındığını, 2011 yılının ortasında ABD askerlerinin oradan çekilmeye başlayacağını, 2014 yılına kadar da güvenliğin sağlanmasının Afgan otoritelerine bırakılacağını anımsattı. ABD'nin Afganistan'da terör örgütü El Kaide ve diğer aşırılıkçı gruplarla mücadelesini sürdüreceğini vurgulayan Hammer, 11 Eylül terör saldırılarının sorumlusu olan El Kaide'nin yaptığının hiçbir zaman unutulmayacağını ve böyle bir saldırının asla bir daha yaşanmaması için kararlı olduklarını vurguladı.
ABD yönetiminin Irak'taki askeri varlığını da yeniden dengeleyeceğini ifade eden Hammer, Irak'ta hükümetin kurulduğunu, işlerin olumlu gittiğini, Irak'ın geleceği hakkında iyimser olduklarını, ABD'nin askerlerini Irak'tan çekmeye devam edeceğini söyledi.
SORULAR
Hammer, ABD'nin Rusya ile olan ilişkileriyle ilgili bir soru üzerine, Başkan Obama'nın Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medyedev ile ilişkisinin son derece olumlu olduğunu, Rusya ile Afganistan konusunda son derece iyi işbirliğinde bulunduklarını, Rusya'ya bu konuda müteşekkir olduklarını, ayrıca İran ve Kuzey Kore meselelerinde işbirliği yaptıklarını anlattı. Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütü'ne katılmayı çok istediğini ve bu konuda Rusya ile birlikte çalıştıklarını, bu konunun gündemin üst sıralarında olduğunu belirten Hammer, iki ülkenin ortaklık temelinde birlikte çalışma arzusunda olduklarını söyledi.
Hammer, Kuzey Kore ile ilgili bir soru üzerine, altılı görüşmelere katılan ülkelerle temasta olduklarını, Kuzey Kore'nin yaptığı tahriklere son vermesi gerektiğini, uluslararası toplumun beklentileri kapsamında hareket etmezse daha da fazla tecrite maruz kalacağını bilmesi gerektiğini belirtti.
Arap ülkeleri tarafından BM Güvenlik Konseyine karar tasarısı olarak getirilmek istenen Yahudi yerleşimleri konusunda da ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un Filistin ve İsrail tarafının, nihai statü görüşmelerinin yapılmasını zayıflatacak tek taraflı hareketlerden kaçınılması gerektiğini açıkça belirttiğini ifade eden Hammer, “BM'de bu tür tek taraflı hareketlerin sürece yardımcı olmayacağına ve iki taraf arasındaki güveni sarsacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Çin ile ilişkilerle ilgili sorular üzerine Hammer, ABD ve Çin'in ikili ilişkileri daha da geliştirmek istediğini, Çin Devlet Başkanı Hu'nun ABD ziyaretinde elbette insan hakları konularının da gündeme geleceğini söyledi. Hammer ABD'nin Asya ile ilişkilerini daha da geliştireceğini, Japonya ve Güney Kore ile güçlü müttefik ilişkilerinin bulunduğunu da anımsattı.
Pakistan'da aşırı odakların güçlenmesine yönelik bir soru üzerine, Hammer, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın Pakistan'ı bu günlerde ziyaret ettiğini, Başkan Obama'nın da yönetime gelmesinin hemen ardından Pakistan'ın karşılaştığı sorunlar ve bu sorunların ABD'nin güvenliğine etkileri konusuna odaklandığını söyledi.
Obama yönetiminin Pakistanlı yetkililerle son derece aktif şekilde beraber çalıştığını ifade eden Hammer, Pakistan'ın dünyanın o bölgesinde görülen terörizm tehdidin çözülmesinde anahtar ülke olduğunu belirtti. Hammer, Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari'nin de bu hafta Washington'u ziyaret edeceğini bildirdi.
Hammer, bir soru üzerine, Hindistan ile ilişkilere de önem verdiklerini, Hindistan ve Pakistan arasında daha fazla güven sağlanması gerektiğini kaydetti.
Wikileaks'in sızdırdığı diplomatik yazışmalar sonucunda ABD'nin herhangi bir ülkeyle olan ilişkilerinin zarar görüp görmediğinin sorulması üzerine ise Hammer, gizli belgelerin sızdırılmasının ABD'nin ulusal güvenliği açısından zararlı olduğunu, insanların hayatlarını tehlikeye attığını ve bu davranışın kesinlikle kabul edilemez olduğunu söyledi. ABD'nin tüm dünya ülkeleriyle ortak sorunların çözümünde aktif şekilde beraber çalışmak istediğinin görüldüğünü belirten Hammer, diplomasinin sonuçta kapalı kapılar ardında yapıldığını, bu bilgilerin sorumsuzca sızdırılmasının şüphesiz zararlı olduğunu ifade etti.