Güncelleme Tarihi:
Türkiye, terör örgütü saydığı ve 13 Şubat’tan beri top atışlarıyla hedef aldığı YPG’nin uygulamanın dışında tutulmasını istiyor. 1 Şubat’tan beri Halep’in kuzeyinde Esad rejimiyle savaşan muhalif gruplara karşı büyük bir saldırı başlatan Rusya, El Kaide uzantısı El Nusra Cephesi anlaşma dahilinde olmadığından, muhaliflere yönelik saldırılarını “Nusra mensupları” diyerek devam ettirme eğilimi gösteriyor. Esad Rejimi, kağıt üstünde ateşkese onay verse de silahlı muhalif tüm grupları terör örgütü sayıyor. ABD, anlaşmaya dahil olmayan IŞİD’e yönelik saldırılarını devam ettireceğini açıklıyor. Bu arada Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü kabul edilen, Suriye’deki iki diğer örgüt, El Kaide bağlantılı Göçmenler ve Destekçiler Ordusu ile Abdullah Azzam Tugayları da anlaşma kapsamına girmediğinden, bu örgütlerle bağlantılı kişi ve grupların vurulmasına izin veriliyor. İşte 2011’den beri 250 binden fazla insanın ölümüne, 11 milyon kişinin evinden ayrılmasına neden olan iç savaşın yaşandığı Suriye’de herkesin kendine göre öncelik belirlediği bir ortamda geçen hafta ABD ve Rusya arasında varılan mutabakatla bu gece yarısı “düşmanlıkların durdurulması” beklenirken, kimse bunun nasıl olacağını bilmiyor.
DIŞİŞLERİ’NE GEÇTİ
ABD Başkanı Barack Obama da, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden bir gün önce ABD Dışişleri Bakanlığı’nı ziyaret etti. Ve ateşkesin detaylarını ele almak için Dışişleri Bakanı John Kerry’nin dışında aralarında Savunma Bakanı Ash Carter, Amerikan Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, Adalet Bakanı Loretta Lynch ve IŞİD’le Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk’ün de bulunduğu ulusal güvenlik ekibiyle iki saati aşan bir toplantı yaptı. Toplantıdan sonra da ekibini arkasına alarak, bakanlığın yedinci katındaki tören salonunda gazetecilere bir açıklama yaptı. Halen süren belirsizlikleri dikkate alıp anlaşma için “Eğer uygulanırsa” dedi. Ve şu mesajları verdi:
VEKALET SAVAŞI
“Suriye ve Irak’taki durum, son zamanlarda dünyanın gördüğü en karmaşık mesele. IŞİD, şehir bölgeleri dahil, masum sivilleri canlı kalkan yaparak kök saldı. IŞİD’le mücadele konusunda kısa vadede mutabık olan ülkeler ve gruplar, uzun dönemli daha geniş amaçlarda çoğu zaman anlaşamıyorlar. Doğrusu Suriye’deki savaş sadece bir iç savaş değil ama aynı zamanda derin mezhep ve siyasi rekabeti de yansıtan, bölgesel güçler arasında bir vekalet savaşı.
HAYATLARI KURTARABİLİR
Eğer uygulanırsa, ki bu epey belirgin bir ‘eğer’, bu durdurma (ateşkes) şiddeti azaltabilir ve acı çeken, çaresizce yardıma ihtiyaç duyan Suriyelilere daha fazla gıda ve yardım sağlayabilir. Hayatları kurtarabilir. Ayrıca potansiyel olarak, iç savaşı bitirecek politik bir çözüm üzerinde müzakereye götürebilir, ki herkes dikkatini IŞİD’i yok etmeye verebilir. Ve bu yüzden de ABD, bu düşmanlıkların durdurulmasının başarı şansını artırmak için her şeyi yapacaktır. Aynı zamanda IŞİD konusunda bir ateşkes olmayacağını da netleştirmek isterim.
YEREL GÜÇLER GERİLETİYOR
Bugün ekibime (IŞİD’e karşı) harekâtı hızlandırmaya devam etmeleri emri verdim. Arap ortaklar dahil, 66 üyeli (IŞİD karşıtı) koalisyonumuz daha güçlü büyümeye devam ediyor. Bu arada, Suriye’de bir yerel güçler koalisyonu (YPG’nin başını çektiği Suriye Demokratik Güçleri’ni kast ediyor ama daha önceki konuşmalarında ‘Kürt savaşçılar’ vurgusu yaparken bu kez isim vermedi) stratejik Teşrin Barajı bölgesi dahil IŞİD’i geriletmeye devam ediyor. Şimdi IŞİD’le el Şedadi’de savaşıyorlar. Ve otoyolları, tedarik hatlarını keserek IŞİD’in güçlü olduğu Rakka’yı sıkıştırmaya devam ediyorlar. Aynı zamanda Türkiye’nin sınırlarını sıkılaştırmak için devam eden çalışması dahil, birçok devletin koordinasyonuyla Suriye’ye yabancı savaşçı akışı sonunda yavaşlamış gözüküyor.
IŞİD KALPLERİ KAZANAMIYOR
Finans kaynakları daraldıkça IŞİD kendi vahşi rejimi altında yaşayanlara daha fazla vergi ve ceza koyuyor. Ve bunun sonucunda yerel nüfusta daha da fazla kızgınlık oluşuyor. Daha fazla insan IŞİD’in bir halifelik değil bir suç şebekesi olduğunu fark ediyor. O yüzden insanların kalplerini kazanamıyorlar ve ciddi baskı altındalar.
KAOSU BİTİRECEK ADIM
Ancak hep söylediğimiz gibi IŞİD’le baş etmenin, onları yenmenin tek yolu, Suriye’yi karanlığa boğan kaos ve iç savaşı bitirmek. IŞİD’in ilk aşamada başarılı olabilmesi de böyle oldu. Cuma geceyarısı devreye girmesi öngörülen düşmanlıkların durdurulması da, kaosa bir son verilmesi için potansiyel bir adım.
Ancak herkes neye ihtiyaç olduğunu biliyor, eylemlerin durdurulmasına taraf herkesin, hava bombardımanları dahil saldırıları durdurması gerek. İnsani yardımların kuşatma altındaki bölgelere ulaştırılmasına izin verilmesi lazım. Ve birçok şey, Suriye Rejimi’nin Rusya’nın ve müttefiklerinin taahhütlerine bağlı olup olmayacaklarına bağlı. Önümüzdeki günler kritik olacak ve dünya seyredecek.
ESAD’IN GİTMESİ TEK YOL
Viyana’da mutabık kalınan süreç net, daha kapsayıcı bir hükümet temsili, yeni bir anayasa, özgür seçimlere doğru bir geçiş. Bir daha söyleyeceğim. Ben böyle bir geleceğin Beşar Esad’ı içeremeyeceğine ikna oldum. Birçok Suriyeli’nin işkence, varil bombaları, kuşatmalar ve açlığa mahkum etme eylemleri dahil yıllarca kendi halkına barbarca bir savaş yürütmesinden sonra iktidardan düşünceye kadar Esad’la savaşmayı bırakmayacakları net. Esad’dan uzak bir geçişin başka alternatifi yok. Bu, iç savaşı sona erdirme ve Suriye halkını teröristlere karşı birleştirmenin de tek yolu.”