Güncelleme Tarihi:
"Yukarıdaki kod b** gibi bir şey ve b** gibi kodlar üretiyor."
"BİRAZCIK kalite kontrol bekliyorum ve bu b**tan sürücü belli ki hiç böyle bir süreçten geçmemiş."
"Mauro, KAPAT O **** ÇENENİ. Bir daha böyle bir çöp ve salaklık duymak istemiyorum. Çok ciddiyim!"
Bunlar dünyanın en tanınmış teknoloji dehalarından birinin, ekibinde çalışanlara gönderdiği e-postalardan bazıları. Söz konusu kişi ise günümüzde Android işletim sistemiyle çalışan telefonlardan Tesla otomobillere, milyonlarca dijital cihazın olmazsa olmazı olan Linux'un kurucusu Linus Torvalds.
Torvalds'ın hakaretlerle dolu bu mesajları o kadar ünlü ki Reddit'te sadece bu mesajlara ayrılmış özel bir kanal bile var. Üstelik Torvalds'ın saydırdığı kişiler sadece Linux çalışanları da değil.
Örneğin bir başka teknoloji devi olan Intel için sarf ettiği, "Merak ediyorum, acaba hiçbir şeyi düzeltmeden insanlara sonsuza kadar b**tan ürünler satmaya devam mı edecekler?" sözü de kendisini kızdıran grafik çip üreticisi Nvidia'ya verdiği "S****rin gidin" cevabı da oldukça meşhur.
DAHA İYİ BİR İNSAN OLMAYA KARAR VERDİ
Bu şekilde önüne gelene ağzına geleni söyleyen Torvalds, kendisini bile rahatsız etmiş olacak ki 2018'de bir değişiklik yapmak için harekete geçti.
Neredeyse 30 yıl boyunca kendisini ünlü, saygın ve korkulan bir insan haline getiren Linux'un başından ayrılmayan Torvalds, birkaç yakın arkadaşının tavsiyesiyle geçici olarak görevi bırakma kararı aldı. Kaleme aldığı 989 kelimelik özür metninde "nasıl farklı davranabileceğini öğrenmek için yardım alacağını" söylüyor ve ekliyordu: "Ben duygusal anlamda empati becerisi yüksek insanlardan değilim."
Torvalds'ın daha iyi bir insan olmak için iş hayatını bırakacağını açıklaması, programcılar dünyasında deprem etkisi yarattı. Zira Finlandiyalı programcı, yazılımcılar arasında, sınırlarını çizmenin neredeyse imkânsız olduğu bir teknolojiyi idare eden ikonik bir figür olarak kabul ediliyordu, halen de öyle...
Teknoloji dünyası için Linux, hayatta kalmak için aldığımız nefes kadar temel ve değerli bir yazılım. Ücretsiz ve birçok sıradan insan varlığından bile haberdar değil. Ama birçok önemli teknolojinin ve şirketin de Linux olmadan faaliyetlerini sürdürmesi mümkün değil.
MARS'TA BİLE LINUX KULLANILIYOR
Yukarıda bahsettiğimiz Android cihazlar ve Tesla otomobillerin yanı sıra dünyanın en hızlı süperbilgisayarları, borsa yazılımları, büyük veri projeleri, yapay zeka uygulamaları, nükleer denizaltıları, ABD Posta İdaresi, sürücüsüz araçlar, bankalar, havayolu şirketleri ve bulut bilişim teknolojisi hep Linux'la çalışıyor. Hatta NASA'nın Şubat ayında Mars'a gönderdiği uzay aracı Perseverence'ın bünyesindeki mini helikopter Ingenuity'de bile Linux kullanılıyor.
Linux'un yazılım dünyasındaki bir diğer önemli etkisi de yarattığı gönüllü yazılımcılar topluluğu. Yaklaşık 30 yıldır 10 binden fazla yazılımcıdan oluşan bu topluluk hayatlarının önemli bir kısmını hiçbir karşılık almadan Linux'u geliştirip iyileştirmeye adamış durumda. Linux'un son sürümü 12 bin dosyada ve 1 milyondan fazla kod satırında değişiklikler getirdi. Sürüm üzerinde çalışan toplam yazılımcı sayısı 2 bin civarındaydı.
BİR AY DAYANABİLDİ
Torvalds'ın 2018'deki molası, bu yoğun faaliyete çok fazla zarar vermedi ama o 1 ayın sonunda işin başına döndüğünde, "Off, amma da sıkıldım. Benim işim Linux" demişti.
Ancak bu esnada Torvalds'ın kabalıklarından daha başka bir sorun açığa çıktı. Yazılım her yerde kullanılıyordu, ancak Linux üzerinde çalışabilen yazılımcılar gittikçe yaşlanıyordu. Üstelik kısa sürede çok şey öğrenmesi gereken gençler, Torvald'in sözlü tacizlerine pek de sıcak bakmıyordu.
Bugün 51 yaşında olan Torvalds, "zeki pislikler" neslinin son üyelerinden. Zeka, vizyon, ego ve öfke krizlerinin bir karışımı olan bu beyaz erkekler, bir dönem teknoloji endüstrisine şekil verdi. Günümüzde Torvalds'ı eleştirenler, bu yaştan sonra anlamlı bir kişisel dönüşüm yaşamasının pek de olası olmadığını belirtiyor. Torvalds'ın da farklı şekilde düşündüğü söylenemez. Ancak Linux topluluğunu kaostan kurtarıp yeniden organize edebilme ihtimali halen var...
VİDEOLU GÖRÜŞME YAPMAM, TELEFONLA KONUŞMAM
ABD merkezli içerik sitesi Insider, geçtiğimiz günlerde Torvalds'ın Linux'un geleceğini kurtarma planları üzerine geniş bir haber yayımladı. Haberde imzası bulunan muhabir Rosalie Chen'in, kış aylarında gerçekleşen röportajın öncesine dair anlattıkları bile Torvalds'ın ne kadar zor bir insan olduğunu özetlemek için yeterli.
Farklı şehirlerde yaşadıkları için Chen'in bir video platformu üzerinden görüntülü konuşma yapmayı teklif ettiği Torvalds'dan yanıt gecikmedi: "Her türlü görüntülü konuşmadan tiksiniyorum ve bugünlerde yüz yüze görüşmemiz de seçenekler arasında değil." Bunun üzerine Chen telefonda konuşmayı teklif etti ancak yine aynı yanıtı aldı: "Tiksintim telefon konuşmalarını da kapsıyor. Telefonlar iğrenç şeyler. Bir tek e-postalara kolayca ulaşmamızı sağlamaları güzel." Sonuçta röportaj e-posta üzerinden gerçekleştirildi.
Teknoloji sektöründeki birçok kişi gibi Torvalds da pandemi nedeniyle evden çalışıyor. Ancak pandemi onun hayatında çok fazla şeyi değiştirmedi zira kendisi aslında yıllardır üzerinde bornozuyla evden çalışanlardan. Sürekli açık olan bir koşu bandının üzerine yerleştirdiği bilgisayarıyla bütün gün bir yandan yürüyor bir yandan da işlerini idare ediyor.
ŞORT-TİŞÖRT-PARMAK ARASI TERLİK VAZGEÇİLMEZİ
Görüntüsü de yıllardır değişmedi. Yandan ayrılmış kırlaşmış saçları, yuvarlak çerçeveli gözlükleri ve rahat giysileriyle senelerdir Torvalds aynı Torvalds. Bu rahat tarzı kamuoyunun önüne çıktığı etkinliklerde de sürdürüyor. Herkesin takım elbiselerle katıldığı toplantılara Torvalds, şort-tişört-parmak arası terlik kombiniyle iştirak ediyor.
Son zamanlarda Linux için çok fazla kodlama yapmadığını, "üst seviye teknik yönetici" konumunda olduğunu belirten Torvalds, kendi şirketini kurmayı hiç istemediğini de belirterek "Tek isteğim, var olan en iyi işletim sistemini yaratmaktı" diye konuşuyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Torvalds'ın ömrünü Linux'a adadığını söylemek yanlış olmaz. Hatta bunun için Steve Jobs'ın "Gel Apple'da çalış" teklifini reddetmişliği bile var. Bunun sebebi de Jobs'ın Linux üzerinde çalışmayı bırakmasında ısrarcı olması.
BU SİSTEM OLMASA AÇIK KAYNAK OLMAZDI
Torvalds'ın Linux kadar önemli bir diğer projesi de Git. GitHub ve GitLab gibi şirketlerin temelini oluşturan kaynak kontrol sistemi Git, günümüzde açık kaynaklı projelerin var olabilmesini sağlayan en önemli unsurlardan biri.
Torvalds'ın üç kızından en büyüğü de bir yazılım mühendisi ancak Linux üzerinde çalışmıyor. Torvalds, "Linux imparatorluğu kurmak gibi bir niyetim yok" diye konuşuyor.
İçe dönük bir insan olmasına ve kalabalıklardan hoşlanmamasına rağmen iletişim kurmayı ve açık geliştirme yapmayı sevdiğini de belirten Torvalds'a göre, açık kaynak yazılım geliştirmek bu işi yapmanın en mantıklı yolu.
Torvalds, "Açık kaynak mühendisliğin sorun çözme boyutuna çok büyük bir katkı yapıyor çünkü çok farklı özelliklere sahip ve sizden çok farklı amaçları olan insanlarla birlikte çalışabiliyorsunuz" diyor.
LINUS VE LINUX AYNI ANDA DEĞİŞİYOR
Torvalds'ın işbirliğine önem veren öfkeli yazılımcı profili, Linux'un başarısının ve yaşadığı sıkıntının arkasındaki en önemli faktör. CloudLinux'un kurucusu ve CEO'su Igor Seletskiy durumu, "Linux zamanla değişiyor. Aynı şekilde Linus da değişiyor. Daha kucaklayıcı bir insan olmaya çalışıyor ve öfke patlamaları gittikçe azalıyor" sözleriyle özetliyor.
Torvalds ise 2018'de işe ara verdiğinde hayatında ilk kez terapiye başladığını ve işe döndükten sonra da birkaç ay devam ettiğini belirterek, "Bizim nesilde bir terapistle konuşmak pek doğal bir şey değildir. Ben de başıma ne geleceğini pek bilmiyordum. Ama nihayetinde keyifli bir tecrübe oldu" diyor. Olduğu kişi haline gelmesini sağlayan süreçleri ve insanların neden şikayet ettiğini açıklamanın hoşuna gittiğini belirten Torvalds, "Bence faydalı oldu" diye konuşuyor.
Facebook'ta yazılım mühendisi olarak görev yapan bir Linux geliştiricisi olan Jens Axboe da "gözle görülür bir gelişme" olduğunu ve artık Torvalds'ın gönderdiği e-postaların doğrudan hakaret içermediğini belirtiyor. Torvalds ise şunları söylüyor: "Daha farklı ve daha iyi bir insan oldum mu? Sanmıyorum. Birkaç ay konuşmanın yaratabileceği fark bir yere kadardır. Ama bu sayede herkese gönderdiğim e-postalara dair daha farkında ve dikkatli bir insan olduğumu umuyor ve düşünüyorum."
SIRA BEKLEMEKTEN SIKILDI, KENDİ İŞLETİM SİSTEMİNİ YAZDI
Gerçek şu ki Torvalds böyle öfkeli ve sabırsız bir insan olmasa, Linux diye bir şey hiç var olmayabilirdi bile.
Her şey 1991 yılında başladı. O sırada 21 yaşında olan Torvalds, Helsinki Üniversitesi'nde öğrenciydi. Okulun bilgisayar sistemi aynı anda en fazla 16 kullanıcıya hizmet verecek şekilde tasarlandığından, Torvalds gibi öğrencilerin uzun saatler sırada beklemesi gerekiyordu.
Okul bilgisayarlarının işletim sistemi Unix de, donanımın kendisi de iş yerlerine göre fiyatlandırılmıştı. Bir başka deyişle bir öğrencinin satın alabilmesi için fazla pahalıydı. Diğer yandan Torvalds gibi ciddi yazılımcılar, dönemin kişisel bilgisayarlarının kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek güçte olmadığını düşünüyordu.
Bu nedenle kendine bir bilgisayar alıp kurcalamaya başladı. Makinenin belli görevleri yerine getirmesini sağlayan Unix benzeri kodlar yazıyordu. Bir süre sonra yazdığı kodlarla bir işletim sisteminin çekirdeğini oluşturduğunun farkına vardı. Devam etmeye ve bu çalışmasını çevresindekilerle paylaşmaya karar verdi. Bir bülten panosuna "386 (486) AT klonları için ücretsiz bir işletim sistemi yapıyorum. (Sadece bir hobi, GNU gibi büyük ve profesyonel bir şey olmayacak.) İnsanların en çok istediği özelliklerin ne olduğunu öğrenmek istiyorum" yazdı ve ekledi: "Her türlü öneriye açığım, ama her söyleneni yapacağıma söz veremem :)"
İKİ YILDA 100 KİŞİLİK BİR TOPLULUK OLUŞTU
Torvalds'ın projesi başka yazılımcıların da ilgisini ekti. Bazıları keşfettikleri hatalar için düzeltmeler bazıları da yeni özellikler getirecek kodlar gönderiyordu. Linux açık kaynak topluluğu bu şekilde doğdu.
Teknoloji dünyasında popülerliği zamanla artan Linux, "tuhaf bir oyuncak işletim sistemi" olmaktan çıkıp internet sağlayıcılarında ve diğer gerçek hayat uygulamalarında kullanılır hale geldi. 1993'e gelindiğinde, 100'den fazla insan Linux koduna katkı yapar hale gelmişti. Halen öğrenci olan Torvalds bütün projenin denetiminden sorumluydu.
Bu durumun yarattığı zorluklar, Linux'ta bugün hâlâ geçerli olan yönetim yapısını da beraberinde getirdi. En iyi yazılımcılara çekirdeğin belli parçaları paylaştırılıyor ve bu kişiler kendi küçük krallıklarını kuruyordu. Bu krallar diğer yazılımcıların gönderdiği kodları denetimden geçiriyor, kalite kontrolü sağlıyor, geri bildirimde bulunuyor ve Torvalds'la iletişimi yürütüyordu.
"ÇOK İYİ GERİ BİLDİRİM VEREBİLİR"
Bu yapının içindeki yazılımcılar için Torvalds'ın bazı özellikleri gerçekten hayranlık verici. Kod kalitesine dair teknik vizyonu, binlerce Linux mühendisinin birlikte çalışması için katalizör görevi görmesi ve diğer mühendisleri eğitme konusundaki yardım severliği takdir topluyor. Çoğunluğu beyaz erkeklerden oluşan Linux Teknik Danışmanlık Kurulu'ndaki tek kadın olan Linux geliştiricisi Laura Abbott, "Torvalds görebileceğiniz en sıcak ve samimi insan değildir ama gerektiğinde çok iyi geri bildirim verebilir" diye konuşuyor.
Diğer yandan, Torvalds'ın açık sözlü iletişim anlayışı ve ayarsız küfürleri, aynı zamanda teknik tartışmaların aşağılamalarla dolu kavgalara dönüştüğü bir kültürü de beraberinde getirdi.
Örneğin 15 yıl boyunca Linux topluluğunda düzenleyici olarak görev yapan programcı Neil Brown, "nadiren ağır küfürlü patlamaları olan bir liderin" ekipteki herkeste benzer davranış biçimleri yaratmadığını ama böyle eğilimleri olan kişileri cesaretlendirdiğini belirtiyor. Brown, "Bence bu durum Linux geliştirici topluluğunun içinde birçok yanlış davranışa yol açtı" diye konuşuyor.
Kendisinin de Torvalds'ın e-postalarda yazdıklarına çok dikkat ettiğini belirten Brown, böylece Torvalds'ın çalışma biçimini anlayıp birlikte daha verimli iş yapabildiklerini ifade ediyor. Bununla birlikte zaman zaman çok büyük fikir ayrılıkları yaşadıklarını da söyleyen Brown, "Hepimiz hata yaparız. Bu anlaşılabilir bir şey. Dahası hayatı yapan kişi muhtemelen Linus'tan bile daha fazla üzülüyor. Bence Linus güvendiği kişilerden alçak gönüllülük bekliyor ama bu konuda biraz incelik göstermesi gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.
"BAĞIRMAYI ÖĞRENMEN LAZIM, PASPAS GİBİSİN"
Linux modelinin zorluklarına katlanmak zorunda olan bir grup daha var: Linux kullanan şirketler ile Linux yazılımcı topluluğu arasındaki iletişimi sağlayan aracılar. Bu kişilerin vazifesinin pek eğlenceli olduğunu söylemek mümkün değil.
Günlük işleyişte, aracı kişi, çalıştığı şirketin geliştirdiği son özelliklerin Linux işletim sistemiyle sorunsuz çalışmasını sağlayacak bazı yamaları geliştiricilere gönderiyor. Eğer yamada bir bug ya da başka bir sorun varsa, eleştirilerin ve ardından gelen sözlü tacizlerin yükünü de aracı üstleniyor. Eski bir Linux geliştiricisi, "Eğer yamanız patlaksa sizi aşağılayıp dalga geçerler. Bundan adeta keyif alırlar" diye anlatıyor.
2013 yılında yaşanan bir olayda Torvalds ve diğer Linux geliştiricilerinin, e-posta gruplarında sık sık yaşanan söz dalaşlarıyla ilgili şaka yaptığı ve ekipten birini daha fazla bağırmaya teşvik ettiği de biliniyor. Torvalds bu kişiye yazdığı e-postada "İnsanlara bağırmayı öğrenmen lazım. Sana bakınca paspas gibi davranmak çok kolay görünüyor" ifadelerini kullanıyor.
Bu söz dalaşlarının ve hakaretlerin sıradan bir şey gibi kabul edilmesi, Linux topluluğundaki birçok kişi için rahat olmayan bir çalışma ortamı anlamına geliyor. Örneğin IBM Yönetim Kurulu Başkanı ve Red Hat'in eski CEO'su Jim Whitehurst, "Herkesin en iyi fikrini söylemesini istiyoruz, sadece ezici eleştirileri kaldırabilecek olanların değil" diye konuşuyor.
ÖZÜR DİLEMEK YETERLİ Mİ?
Torvalds, 2018'de çalışmaya ara verdiği dönemde davranışları için özür de diledi ancak bazı geliştiriciler, basit bir özrün Torvalds'ın yıllardır verdiği hasarı tamir etmeye ya da Linux topluluğundan kaçırdığı insanları geri getirmeye yeteceğini düşünmüyor.
Eski bir Linux yazılımcısı, "Bir avuç iyi insan buna katlandı. Katlamayanlar da bıkıp ayrıldı" diye konuşuyor. Adının açıklanmasını istemeyen yazılımcı, bu kültür nedeniyle birçok kadının ve azınlık üyesinin Linux topluluğunu terk ettiğine dair birinci elden bilgisi olduğunu da sözlerine ekliyor.
Şu anki haliyle Linux topluluğuna girebilmek için eleştiriye dayanıklı olmanın dışında da bazı özelliklere sahip olmak şart. Kişinin boş zamanlarında çalışması, yamalar geliştirip sunması ve güvenilir bir geliştirici olabilmek için fark edilmesi gerekiyor. Bu da boş zaman, bir bilgisayar ve sağlam bir internet bağlantısı gerekli demek. Ne yazık ki herkes bu imkanlara sahip değil. Dahası iyi bir eğitim görmüş olmak ve akıcı bir İngilizce konuşmak da önemli artılar. Sonuçta Linux topluluğu genelde bu ayrıcalıklara sahip beyaz erkeklerin ötesine geçemiyor.
KADINLARIN ORANI OLDUKÇA DÜŞÜK
Linux topluluğundaki ve genel olarak açık kaynak teknoloji dünyasındaki tek tiplik, kenara itilmiş grupların mensuplarının bu ortama girmesini çok zorlaştırıyor. Aradan geçen yıllarda kadın yazılımcı sayısında bir artış görüldü ama oranlara bakıldığında tüm yazılımcıların yaklaşık yüzde 8'i yani 300 kişilik bir kadın grubundan bahsedilebiliyor.
Linux Vakfı'nın bir mentorluk girişimi de var. Bu girişim kapsamında aralarında kadınların da bulunduğu yeni yazılımcıların gruba katılımlarının sağlanması amaçlanıyor. Vakıftan destek alanlardan biri olan Shuah Kahn, bir diğer amacın da yönetim kadrolarının çeşitlendirilmesi olduğunu söylüyor. Yine de şu an katılımcıların sadece yüzde 16'sı kadınlardan oluşuyor.
"DAHA İYİSİNİ YAPMAK ZORUNDAYIZ"
Diğer yandan Torvalds, yakın zamana kadar teknoloji sektöründe çeşitlilik olması gerektiği fikrini benimsemiyor, kadroların meritokrasiyle oluşması gerektiğini savunuyordu. 2015'teki bir açıklamasında, "Bütün bu ıvır zıvırlar detaydan başka bir şey değil ve gerçekten önemi yok" diye konuşmuştu.
Bugün Linux'ta çalışan kadın sayısının düşük olmasının teknoloji sektörünün genelindeki bir durumu yansıttığını söylemekle birlikte, "Daha iyisini yapmak zorundayız çünkü Linux sektörün en büyük projelerinden biri" diyor.
Ancak kadın sayısını artırmak için ne yapılabileceğini de bilmiyor: "Kesin bir çözüm olduğuna inanıyor muyum? Hayır. Ekibimizde kadınlar ve beyaz olmayan insanlar var mı? Evet var. Ama bunun çok çok küçük bir azınlık olmadığını söylersem kuyruklu yalan atmış olurum. Bunu nasıl değiştireceğimizi bilmiyorum."
"GÜCÜMÜN ASIL KAYNAĞI BANA DUYULAN GÜVEN"
Kendini ifade etmekte güçlük çekmeyen bir insan olmasına rağmen, Torvalds mütevazı bir gücü olduğunu söylüyor. "Açık kaynak topluluğunda kimseyi bir şey yapmaya zorlayamazsınız" diyen Torvalds, kendisinin gücünün kaynağının da insanların duyduğu güven olduğunu belirtiyor.
Peki Torvalds terapiden bu yana ne kadar değişti? Bu sorunun cevabı kime sorduğunuza bağlı olarak değişiyor. Torvalds beklentileri karşılamakta zorlansa da bir aydınlanma yaşadığını söylüyor.
"Güvendiğim insanlar bana gelip de 'Linus g** herifin tekisin, bir adım geri gidip davranışlarına bir bakmalısın' dediğinde bence iki seçeneğim var: Ya onların yanlış olduğunu düşüneceğim ve her zamanki gibi işime bakacağım, ya da tavsiyelerini ciddiye alacağım" diyen Torvalds şöyle devam ediyor.
"Sadece birkaç ay bir profesyonelle konuştum diye tamamen farklı bir insan olduğumu iddia edecek de değilim. Bu işler böyle yürümüyor. Ama umuyorum en azından kullandığım dil konusunda biraz daha dikkatli ve bilinçli bir insan olabilmişimdir."
HOŞGÖRÜ DEVRİ SONA ERDİ
Belki Torvalds kendi dönüşümü konusunda net fikirlere sahip değil. Ancak o Linux'u başlattığından beri dünyanın ne kadar değiştiği ortada. Linux geliştiricisi ve Facebook mühendisi Axboe, "Artık zeki bir g**e eskisi kadar hoşgörü gösterilmiyor" ifadelerini kullanıyor.
Axboe, "İnsanlar bu tür davranışları nedeniyle tepki görüyorlar. 10 sene önce bu düşünülemezdi bile. İlk zamanlarda Vahşi Batı gibi bir ortam vardı" diyor.
Axboe'nun bahsettiği değişimin son örneği ücretsiz yazılım sektörünün liderlerinden Ücretsiz Yazılım Vakfı'nın (FSF) kurucusu Richard Stallman olayı oldu. Stallman hakkında bazı kadınları taciz ettiğine dair iddialar ortaya atılırken, seks ticaretinden hüküm giyen Jeffrey Epstein hakkında söyledikleri de gündem oldu. Bunun üzerine 3000 geliştirici bir açık mektup kaleme alarak Stallman'ın FSF yönetim kurulundan gönderilmesini talep etti. Nihayetinde Stallman kurulda kaldı ancak IBM'in sahibi olduğu Red Hat ve Mozilla FSF'ye desteği verdiği çektiğini açıkladı.
KURALLAR 'DİKTATÖRÜ' BAĞLAR MI?
Torvalds, Eylül 2018'de çalışmaya ara verdiğinde, Linux proje yöneticilerini yani düzenleyicileri sorumlu tutan bir davranış kuralları listesi benimsedi. Bu kuralları uygulamayan ya da uygulanmasını sağlamayan düzenleyicilerin geçici ya da kalıcı yaptırımlarla karşılaşabileceği belirtildi.
Khan, gelen şikayetlerin çok ciddi bir biçimde değerlendirildiğini söyledi ancak bazıları bu yaptırım mekanizmalarının Torvalds için ne dereceye kadar uygulanabileceğini sorguluyor. Zira Linux açık kaynak topluluğu "ömrünün sonuna kadar görev yapacak faydalı diktatör modeli" olarak adlandırılan yapıya sahip yani en küçüğünden en büyüğüne her türlü değişimde son sözü Torvalds söylüyor.
Bazıları Torvalds'ın halen çok fazla değişmediğini ancak günümüz teknolojisinin temelinde Linux olduğu için birçok geliştiricinin Torvalds'ı tolere ettiğini belirtiyor. Eski bir Linux geliştiricisi, "Linus davranışlarına ayar çekmiş olabilir ama özünde aynı insan" ifadelerini kullanıyor.
TOPLULUK GİTTİKÇE YAŞLANIYOR
Birkaç yıl önce düzenlenen bir Linux konferansında, Red Hat'in önde gelen mühendislerinden David Miller, organizasyon için kollu makinelerin bulunduğu bir oyun salonunu kiralamayı düşündü. Ancak daha sonra 15 yıl önce bunu yapsa uygun olacağını çünkü yazılımcıların çoğunun oyun oynama yaşını geçtiğini fark etti. O nedenle bir restoran kiralamayı tercih etti.
Russell Coker, Linux'a ilk katıldığında geliştiricilerin çoğu 20'li yaşlarındaydı. Bugün ise 40'larını ve ötesini yaşıyorlar. Coker, genç yazılımcıların topluluğa katılmıyor olmasının kaygı verici olduğunu düşünüyor. Üstelik bu kaygısında yalnız da değil ama çözüm adına çok fazla şey yapılmıyor.
Linux halen büyüyen bir proje. Linux çekirdeğine katılanların sayısı her yıl artıyor. Ancak büyüme hızı son üç yılda yavaşlamış durumda.
Linux'un alt sistemlerini avuçlarının içi gibi bilen üst düzey proje yöneticilerinin çoğu çok uzun zamandır topluluğun bir parçası. Dahası alt sistemlerin el değiştirmesi de çok nadir karşılaşılan bir durum. Yeni Linux katılımcılarının çoğu ise genç geliştiriciler değil şirketleri için Linux üzerinde çalışan profesyoneller.
Coker, "Bence birçok insan işlerin şu anki gidişatından memnun ama 10 sene sonra benim yaşımdaki insanlar emekli olduğunda yaşanacaklardan kaygılıyım. Daha fazla gencin ilgisini çekmemiz lazım" diye konuşuyor.
LINUX ESKİSİ GİBİ RAKİPSİZ DEĞİL
Linux topluluğuna katılanların çok şey öğrenmesi gerek. Çekirdek eskiden daha küçüktü ama bugün kabuğunu kırmak çok daha zor çünkü katılımcı sayısı, kod miktarı ve e-posta gruplarındaki gürültü artmış durumda. Öğrenciler GitHub gibi platformlarda projeler bulmaya çok alışkın. İnternette iletişim biçimleri de oldukça değişti ama Linux topluluğu halen çoğunlukla e-postayla haberleşiyor.
Üstelik açık kaynak dünyası bugün eskiye göre çok daha fazla seçeneğin olduğu bir yer. Linux'un yaratılışından günümüzde birçok yeni açık kaynak proje ortaya çıktı. Gençler için Google'ın TensorFlow'u ya da Facebook'un React'i gibi yeni projeler, Linux gibi yaşlı ve oturmuş bir projeye kıyasla çok daha çekici.
Miller, "Yaşlanıyoruz ve bu eski kafaların yerine yenisini koyabilmek için en yakın zamanda bünyemize yeni insanlar katmalıyız" diyor.
Torvalds ise topluluğun yaşlandığıyla ilgili yorumların kendisini pek kaygılandırmadığını belirtiyor. "Düzenleyicilerin yaşlandıkları kesinlikle doğru. Hepimizin başına geliyor gibi zira hepimiz her yıl bir yaş daha alıyoruz. Bazılarımız şişmanlıyor, bazıları da kelleşiyor" diyen Torvalds, yaşlananların topluluğu terk etmediğini hatırlatıyor.
Bununla birlikte Torvalds, büyümede düz bir çizgiye ulaşıldığını da kabul ediyor ve projenin halen "sağlıklı bir gelişim hızına" sahip olduğunu ama artık "hızlanmadığını" söylüyor. Yine de Linux hala 2-3 ayda bir yeni bir sürüm yayınlıyor, bu sürümlerin her birinde 1500-2000 yazılımcı çalışıyor ve Torvalds projenin kapsamının ve büyüme hızının kendisini rahatsız etmediğini belirtiyor.
GENÇLERİ MUTLU EDEBİLECEKLER Mİ?
Linux'un kucaklayıcı bir yer olmama ünü yeni gelecekler için caydırıcı olabilir. Miller, çekirdeği geliştirme konusunda gözlerinin korkabileceğini hatta dehşete düşebileceklerini düşünüyor. Facebook'tan çekirdek üzerine çalışacak genç mezunlar arayan Axboe ise nazik davranılmazsa bu gençlerin kalıcı olmayacağını belirtiyor.
"10, 20, 30 yıl içinde projenin hayatta kalmasını ve zaman içinde gelişmesini istiyorsanız taze kana ihtiyacınız var" diyen Axboe, sorunlu olan ya da öyle bilinen bir ortamın gençlerin katılımı için elverişli olmadığını da sözlerine ekliyor.
Bütün bunlar bir yana, en önemli soru Torvalds emekli olduğunda Linux'a ne olacağı. Torvalds Python'dakine benzer bir gelecek hayali kuruyor. Bir yazılım dili olan Python'un yaratıcısı Guido van Rossum, günlük operasyondan elini çektiğinde, bir idare komitesi kurulmuştu.
Torvalds, "Evet, çok sayıda üst düzey proje yöneticimiz var ama ben gidersem Linux'u idare edebilecek geniş ve derin bir insan havuzu var" diye konuşuyor ve ekliyor: "Siyasi çekişmeler olur, iç çatışmalar olur ama kaos kalıcı olmaz."
Insider'ın "Linux creator Linus Torvalds cancelled himself to become a nicer person — now he needs to bring talent back to the world's most important software" başlıklı haberinden derlenmiştir.