O dünyayı değiştirdi

Güncelleme Tarihi:

O dünyayı değiştirdi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2017 11:20

Martin Luther, Hıristiyanlık dinindeki reform hareketinin öncüsüdür.

Haberin Devamı

Martin Luther, Protestan mezhebinin kurucusu bir din adamıdır.
Ama aynı zamanda tam bir reformisttir.
İşte Almanya’da düzenlenen ‘36’ncı Protestan Kilise Günleri’ etkinliklerine Almanya’nın Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de katıldı.
Hem Berlin’de hem de Martin Luther’in dini reformları gerçekleştirdiği Wittenberg kentinde iki ayrı etkinliğe katılıp konuşma yaptı.
Wittenberg’deki konuşmasına, “Ne güzel bir Kiliseler Günü. İki merkezi yerde büyük, renkli, canlı Kilise Günleri. Sanırım, Martin Luther bunu görseydi bizimle gurur duyardı, mutlu olurdu” diye başladı.
Wittenberg’de bundan 500 yıl önce dünya tarihinin en büyük değişimlerinden birinin başladığını hatırlattı.
“Martin Luther, yalnız inanç dünyasını değil, dünyayı değiştirdi” dedi.
Berlin’deki konuşmasında ise dijitalleşen dünyadaki ‘yalan haber’ yüzünden demokrasinin tehlikeye girdiğine dikkat çekti.
“Sağduyu kurtarılabilir mi hâlâ?” başlıklı konuşmasına, “Bizi sağduyudan başka ne kurtarabilir ki?” diyerek başladı.
Bazı yerlerde gerçeğe artık önem verilmediğine dikkati çekti ve “Sağduyu büyük ölçüde kayboluyor” dedi.
İnternet sitelerindeki kin, nefret, sert söylemler ve karalamalar ile aşağılamaların kalıcı etkiler bıraktığını hatırlattı.
“Yalan haberlerin yaygınlaşması politikada da bir metod haline gelirse, bu bizim refahımız için ciddi bir tehlike teşkil eder” dedi.
“Demokrasi için de” dedi.
Gerçekleri halka iletecek yeni sistemler üretilmesi gerektiğinin kaçınılmaz olduğunun altını çizdi.
*
O dönemler Federal Dışişleri Bakanı olan Frank-Walter Steinmeier’i 2015 yılında Stuttgart’ta düzenlenen Protestan Kilise Günleri’nde de dinlemiştim.
Suriye’den sığınmacı akının yoğun olduğu günlerdi.
“Dünya çığırından çıktı” diye başlamıştı sözlerine.
Bir de Libya’daki sığınmacı kamplarında rastladığı Suriye’li yaşlı bir kadının dramını anlatmıştı.
“‘Tanrı nerde?’ diye sordu Suriyeli yaşlı bir kadın. Her şeyini kaybetmiş. Kocası kayıp. İki oğlu Esad’a karşı savaşta ölmüş. Kızı torunlarıyla kayıplara karışmış. Nerede olduklarını bilmiyor. 32 yıl önce Willy Brandt (Almanya’nın o zamanki Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başbakanı) ‘Bu dünyanın güçlü ülkelerinin hükümetleri acaba dünyadaki savaşları, sürtüşmeleri sona erdirmek için bir şeyler yapabilirler mi?’ diye sormuştu. Bunun yanıtı o zaman kolay değildi. Bugün de öyle” demişti.
Dünyanın çeşitli kesimlerindeki savaşlar ve sürtüşmelerden, açlık ve yokuslulluktan kaçıp hayatta kalabilmek için buralara kadar gelen insanlara sahip çıkılmasını, onlara kucak açılmasını istemişti.
*
Steinmeier, Protestan Kilise Günleri’ne ilk kez 2009 yılında konuşmacı olarak katılmıştı.
2009 yılındaki genel seçim öncesiydi.
Steinmeier, kabinesinde Federal Dıişişleri Bakanı olarak görev aldığı Almanya Başbakanı Angela Merkel’e karşı SPD’nin başbakan adayıydı.
Bremen’de düzenlenen ektinliklerde yaptığı konuşması tamamen bir seçim kampanyası havasındaydı.
Opel’deki, Karstadt’taki, Hertie’deki ve birçok küçük işletmelerdeki işçilerin işyerlerini kaybetme tedirginliği yaşadıklarını söylemişti.
Yükselen aşırı sağın demokrasi için bir tehlike ve tehdit oluşturduğuna dikkati çekmişti.
“Son günlerde Almanya’nın çeşitli kesimlerinde insanlarla bir araya geldim. İnsanlar geleceklerinden endişe duyuyorla. Çocuklarının geleceğinin ne olacağını soruyorlar” demişti.
“İşte biz iktidara gelirsek, bu endişeleri, tedirginlikleri giderecegiz” demişti.
Tabii, “Hepinize ihtiyacımız var” diyerek bir yerde oy beklediğini de söylemişti.
Yani bir yerde seçim kampanyası yapmıştı.
Ama seçimlerde hayal kırıklığına uğramıştı.
İşte şimdi artık ‘tarafsız bir Cumhurbaşkanı’ olan Steinmeier, hem Berlin’deki hem de Wittenberg’deki Protestan Kilise Günleri’ndeki konuşmalarında parti politikasına hiç girmedi.

BAKMADAN GEÇME!