Güncelleme Tarihi:
Makalede, Papa'nın konuşmalarının Türkiye'de farklı kesimler arasında farklı düşünce ve korkulara yol açtığı, ancak her kesimden tepki gördüğü kaydedildi.
Ian Fisher tarafından kaleme alınan makalede, mayıs ayında Türkiye'de yayımlanan “Papa'ya Suikast” adlı bir romandan sözedilerek romanın, 1981 yılında Mehmet Ali Ağca'nın Papa 2. John Paul'e yönelik suikast girişiminden değil, Papa 16. Benedikt'in gelecek ay sonunda Fener Rum Patriği Bartholomeos ile görüşmek üzere Türkiye'ye yapacağı ziyaretten etkilenerek yazıldığına dikkat çekildi.
VATİKAN KORKUSU
Papa'nın 2 hafta önce Almanya'da yaptığı konuşmadan önce de Türkiye'de pek sevilmediği ileri sürülen makalede, “Papa'nın ziyareti ve kitabın, Türkiye'de Ortodoks Patrikhanesi'nin, Vatikan gibi 'devlet içinde devlet' olmayı denemesi durumunda laik ve bölünmez Türk devletine zarar vereceği yolundaki korkuları” akla getirdiği savunuldu.
Papa'nın sözlerinin Türkiye'de, konuşmasına şiddetle karşılık veren diğer Müslüman ülkelerden daha fazla etki yaratacağını kestiremediğine dikkat çekilen makalede, Türkiye'deki kızgınlığın dinmediği ve üstelik bu kızgınlığın yalnızca dindar insanlarla sınırlı olmadığı düşüncesi savunuluyor.
Papa'nın, konuşmasına Müslümanlar'ın gösterdiği şiddetli tepkilerin ardından İslam dinini kötülemeyi asla düşünmediğini belirterek yanlış anlaşıldığı için üzgün olduğunu dile getirdiği ifade edilen makalede, diğer ülkelerde protestoların bitmesine karşın Papa'nın sözlerinin Türkiye'de hala manşetlerde yer aldığı anlatıldı. Makalede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Papa hakkında söylediği “hem dini hem de siyasi bir lider olan Papa'nın sözlerinin uygunsuz olduğu” biçimindeki sözlerine de yer verildi.
BATI'DAN UZAKLAŞMA
Ayrıca makalede, Papa 2. John Paul'un Müslümanlar'a en azından sempati duyduğuna inanan Türk insanının Papa'nın konuşmasını önemli bir Batı kurumu olan Vatikan'ın da kendilerine karşı bir tavır içine girmesinin bir işareti olarak gördükleri kaydedildi.
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğu Ergil'in “bu tür söylemlerin Türkler'i yalnızlık duygusuna ittiği” biçimindeki sözlerine yer verilen makalede, ayrıca Ergil'in “söz konusu yabancılaşmanın Türkiye'de AB hedefine karşı duyulan coşkuyu azalttığı, reform sürecinin hızını azaltabileceği ve sonunda Türkiye'yi Batı'dan uzaklaştırabileceği” belirlemesine de dikkat çekildi.
Papa'nın sözlerinin Türkiye'deki laik kesimi de kızdırdığına işaret edilen makalede, “Papa'nın konuşma tarzını çocuğunu azarlayan ama aslında kendisinin de pek çok kusuru olan bir babanın sözlerine benzettiğini ifade eden Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Çarkoğlu'nun görüşlerine de yer verildi.
Makalede Çarkoğlu'nun “Papa, 'Her din, geçmişte ya da bugün şiddet konusunda bazı sorunlar yaşamıştır' diyebilirdi, ancak (söyledikleri) 'Müslümanlar'ın sorunu var bizim yok' demek gibi birşeye geliyor” biçimindeki sözlerinden alıntı yapıldı.
AZINLIKLARIN TALEBİ
Türkiye'deki milliyetçi kesimin korkusunun ise “Fener Rum Patrikhanesi'nin kendisini Vatikan gibi bir devlet ilan etmeyi istemesi ve bu durumun özellikle Kürtler başta olmak üzere diğer azınlıkların bağımsızlık isteğinde bulunmalarına yolaçması” olduğu dile getirildi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakçıoğlu'nun da konuyla ilgili olarak, “Papa'nın şimdiye dek yaptığı açıklamaların yeterli olduğunu ya da tüm endişeleri ortadan kaldırdığını söylemek olanaksız. Hatanın tamamıyla unutulması için zaman gerekiyor” biçimindeki sözleri de makalede yer aldı. Makalede, Papa'nın konuşmasıyla ilgili pişmanlık duyduğu yönündeki açıklamalarının Türkiye'yi resmi olarak yatıştırdığına; siyasal ve dini liderlerin kendisini Türkiye'ye beklediklerini ve Türkiye'de güvende olacağını söylediklerine dikkat çekildi.
Ancak makalede Papa'nın, ziyaretinde, Hıristiyan ve İslam dünyası arasındaki soğukluğun giderilmesi için önemli bir jest yapması ya da dünyada pek çok Müslüman'ın beklediği özrü dilemesi yönündeki umutların yüksek olduğu da belirtildi.