Güncelleme Tarihi:
İRAN, Basra Körfezi kıyısında, Buşehr şehrine 17 km mesafede bulunan ilk nükleer enerji santralını dün İranlı ve Rus yetkililerin katıldığı resmi törenle hizmete açtı. İlk olarak Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin petrol bağımlılığından kurtulmak için ortaya attığı santralın inşaatı, 1975’te Alman enerji devi Kraftwerk Union (Siemens) tarafından başlatılmıştı. Kraftwerk, işin yaklaşık yarısını bitirip ücreti tahsil edemeyince 1979’da İslam Devrimi ile birlikte projeden çekilmişti. 1980’ler boyunca İran-Irak savaşı yüzünden atıl kalan tesis, 1995’te Moskova ile Tahran arasında imzalanan anlaşmayla canlandırıldı.
Rus devletine bağlı “Atomstroyexport” şirketi, üç yıllık gecikmeyle de olsa projeyi tamamladı. Paslanmaz çeliğin bile paslandığı aşırı sıcak ve nemli bir iklimde, Alman ve Rus teknolojilerini mecburen harmanlayarak tamamlanan inşaat, siyasi açıdan da benzeri olmayan bir süreç sonucunda bitirilebildi. Sonuçta artık İran’ın olan VVER-1000 tipi basınçlı hafif su reaktörü 915 megavat elektrik üretecek. Bir kamyon nükleer yakıt dün BM gözetiminde reaktöre alındı. İki hafta içinde 80 ton uranyum yakıtına eşit 163 yakıt çubuğu da reaktör çekirdeğine sokulacak. Santral iki ay içinde şehirlere elektrik verecek.
Sorularla Buşehr
- Atom bombası yapmaya yarar mı?
Batı ve İsrail, İran’ın nükleer silah üretmesinden endişeli. Batı’nın asıl endişesi reaktör değil, Natanz ve Kum’da bulunan uranyum zenginleştirme tesisleri. Üstelik Tahran, bunlar gibi 10 tesis daha inşa edeceğini açıkladı.
- Batı açılışa ne tepki gösterdi?
Rusya’nın projeye desteği nedeniyle Batı genel olarak sessiz. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Darby Holladay de “Buşehr reaktörünün sivil enerji için tasarlandığını ve silahlanma riskini artırmadığını kabul ediyoruz. Bu reaktör, nükleer enerji için İran’ın kendi uranyum zenginleştirme programını geliştirmeye ihtiyaç duymadığını kanıtlıyor” dedi.
İsrail’den gelen açıklamada ise santrale yakıt verilmesinin “tamamen kabul edilemez olduğu” ifade edildi.
- Öyleyse Buşehr’in anlamı ne?
İran elektrik üretiminde dünyada 19’uncu, tüketiminde ise 20’nci ülkesi. Tahran’ın planı 20 yılda 40 bin megavatlık ek enerji kapasitesi yaratarak, oluşacak enerji fazlasını doğalgaz olarak ihraç edip zenginleşmek. Yaklaşık 1000 megavatlık Buşehr bu yolda önemli bir adım.
- İslam dünyasının ilk reaktörü mü?
Türkiye, İsrail, Suriye, Mısır ve Cezayir gibi birçok bölge ülkesinin araştırma amaçlı nükleer reaktörü var; ancak bunlar elektrik arzında kullanılmayan küçük reaktörler. Sadece Pakistan ve Endonezya bu kapasiteye sahip, fakat reaktörleri İran’ınki kadar büyük değil. Irak’ın Fransız yapımı Osirak nükleer reaktörünü ise 1980’de İran hava saldırısıyla vurup zarar vermiş, İsrail de tamamen yok etmişti.
Ahmedinejad: Saldırırlarsa dünyaya dokunuruz
İran nükleer müzakerecisi Ali Ekber Salihi açılışta yaptığı konuşmada, “Batılı ülkelerin tüm baskılarına, yaptırımlarına ve zorluklara rağmen İran’ın barışçı nükleer faaliyetlerinin Buşehr elektrik santralında başlamasına tanıklık ediyorsunuz” dedi. Rosatom Başkanı Sergey Kiriyenko da “Bu törenle birlikte nükleer yakıtın reaktöre aktarıldığını ve elektrik üretimi için geri sayımın başladığını” söyledi.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, “Buşehr gibi 20 yeni nükleer santrala daha ihtiyacımız var. Saldırıya uğrarsak önümüzdeki seçeneklerin sınırı yok. Bütün dünyaya dokunuruz. Özellikle de Siyonist varlık (İsrail) bunu bilmeli.”