Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da Türk avına çıkan ve sekizi Türkiye kökenli 10 kişiyi öldürdükten sonra başarısız bir banka soygununda yakayı ele veren neonazi terör örgütü davasında sona gelindi. Dört yılı aşkın süren davada 373 duruşma yapıldı, 815 tanık dinlendi. NSU çetesinin elebaşı Beate Zschaepe’nin savunma avukatları sürekli yeni dilekçe taktikleriyle davanın uzamasına yol açtı. “Mahkeme çok uzadı” baskıları üzerine Mahkeme Başkanı Manfred Götzl, Federal Savcılığın sanıklar hakkındaki mütalaayı okumaya başlamasına karar verdi. Federal Savcı duruşmada mütalaayı okumaya başlayacaktı. Ancak başsanık Beate Zschaepe ve Ralf Wohlleben’in avukatları mütalaanın çok uzun olduğu, hepsini takip etmenin zor olacağı gerekçesiyle kaydedilmesini istedi.
TARTIŞMA ÇIKTI
Mahkeme Başkanı Manfred Götzl, “Savunma için buna gerek yok” diyerek bu talebi reddetti. Bunun üzerine Ralf Wohlleben’in avukatı mütalaanın stenoyla tutulması için dilekçe verdi. Mahkeme bu dilekçeyi de reddetti. Salonda savunma avukatlarıyla mahkeme heyeti arasında karşılıklı sert tartışmalar üzerine Başkan Götzl, duruşmayı salı gününe erteledi. Federal Savcılık mütalaayı okumaya en erken salı günü başlayabilecek.
CEVABI BULUNAMAYAN ÇOK FAZLA SORU VAR
NSU duruşmasını izleyen Federal Meclis Başkan Yardımcısı Yeşillerli Claudia Roth, mahkemenin sona ermesinden sonra da davanın farklı bir şekilde devam edeceğini söyledi. Kurban yakınlarının yeni davalar açılabileceğini belirten Roth, şöyle dedi:
“Münih’teki ana dava hukuk devletinin yapması gerektiği şekilde yürüyor ve adil bir karar verilmesini bekliyoruz. Yalnız bu dava burada bitmiş olmayacak. Federal Meclis’te araştırma komisyonları kurulmasına rağmen çok sayıda açık soru var. Devlet acaba kurbanları yeterli derecede koruyabildi mi, ya da kurumsal ırkçılıktaki durum nedir gibi sorulara cevap verilmesi gerekiyor. Diğer yandan ilk zamanlarda kurban yakınlarının suçlu gibi kovuşturmaya uğramış olması telafi edilmesi mümkün olmayan ayrı bir facia.”
KURBAN YAKINLARI AİHM’YE GİDEBİLİR
Kurban yakınlarının Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’ne kadar gidebileceğini vurgulayan Roth, benzer olayların tekrar meydana gelmemesi için devlet güvenlik organlarının ciddi bir şekilde kökten revize edilmesi gerektiğini söyledi.