Güncelleme Tarihi:
Güvenliği için gerçek adını gizleyen ve iri güneş gözlükleri kullanan genç kız, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi'nin Afrika ve küresel insan
hakları konularındaki alt komitesinde yapılan "Kuzey Nijerya'da Boko Haram tehdidi" konulu oturuma katıldı.
"Sa'a" takma adını kullanan genç kız, Chibok'ta Boko Haram militanlarının Nisan 2014'te kaçırdığı 276 kız öğrenciden biri olduğunu ifade etti. O sırada Chibok'taki ortaokula yatılı olarak devam ettiğini belirten Sa'a, 14 Nisan gecesi militanların okula geldiğini, ateş ederek kendilerini korkuttuğunu ve okulda bulunan öğrencileri kaçırdığını aktardı. Sa'a, o gece olanları ve sonrasında başından geçenlerle ilgili şunları söyledi:
"Okuldaki yiyecekleri aldılar, sonra da okul binasında bulunan herşeyi yaktılar. Bizi kilometrelerce yürüttükten sonra kamyonlara bindirdiler. Binmezsek hepimizi öldüreceklerini söylediler. Korktuk ve bindik. Ormana doğru ilerlemeye başladık. Ormanda giderken kaçmayı denemeye karar verdim. Arkadaşlarımdan birine kamyondan atlayacağımı söyledim. 'Boko Haram'ın elinde olacağıma ölürüm daha iyi' dedim. Arkadaşım da benimle birlikte kamyondan atladı. O gece ormanda saklandık. Çok karanlıktı ve nerede olduğumuzu bilmiyorduk. Arkadaşım atlarken iki ayağını incitti. Yürüyemiyordu. Sabah olana kadar bir ağacın altında oturduk."
ABD'DE OKUL İMKANI
Sa'a, sabah olunca arkadaşını bırakarak yardım aramaya çıktığını, bir çoban bulup ondan yardım istediğini söyledi. Çobanın, yaralı arkadaşını ve kendisini Chibok'a götürdüğünü dile getiren Sa'a, bu sayede kurtulduklarını ancak birçok ailenin çocuklarının hala bulunamadığını kaydetti. Sa'a, ardından arkadaşı için ABD'de okuma imkanı sunulduğunu, arkadaşının da kendisi de gelirse bu imkanı kullanmayı kabul ettiğini aktardı.
Kaçırılmalarının ardından bir süre korktuğu için okumak istemediğini söyleyen genç kız, şöyle devam etti:
"Chibok'taki olaydan önce de bir kez Boko Haram saldırısından kurtulmuştum. Boko Haram bizi kaçırdığı gece niye okula gittiğimizi sordular ve hepimizin evlenmesi gerektiğini söylediler. 'Bir daha okula giderseniz hepinizi tekrar buluruz' dediler. Nerede olursak olalım tekrar okula gidersek bizi bulacaklarmış gibi hissettim ve korktum. Ama kardeşlerim ve arkadaşlarım Boko Haram'ın beni eğitimimden alıkoymaması gerektiği konusunda cesaretlendirdi. Güçlü olmalıydım ve okula gitmeliydim. İyi ki onları dinlemişim. Böylece bugün buradayım."
ABD'de tıp eğitimi almayı hedeflediğini belirten Sa'a, "Ben Boko Haram'dan iki kez kurtulmayı başardım ama birçok kişi bunu başaramadı. Birçokları her gün korku içinde yaşıyor. Evler yakılıyor, çok sayıda kişi yiyecek, hatta giyecek bulamıyor." dedi.
"ARKADAŞLARIMIN GÖRÜNTÜLERİNİ GÖRÜNCE SEVİNÇTEN AĞLADIM"
Sa'a, Nijerya'daki ailesi için endişe duyduğunu söyledi ve ülkesinde okula gitmekten korkan gençlere yardım edilmesini istedi. Sa'a, şöyle devam etti:
"Bir süre önce iki yıldır kayıp olan arkadaşlarımı gösteren bir video gördüm. Hala bazılarının hayatta olduklarını öğrendiğim için çok mutlu oldum. Arkadaşlarımı gördüğümde mutluluktan ağlamaya başladım çünkü hayattaydılar. Onları görmek bana vazgeçmemem için daha çok cesaret verdi. Şimdi güvenli bir Nijerya, kızların kaçırılma korkusu olmadan okula gidebildiği bir Nijerya hayal ediyorum. Benim gibi kızların intihar bombacısına, erkek çocukların kaçırılıp teröriste dönüştürülmediği bir Nijerya hayal ediyorum."
KIZLARDAN HALA HABER YOK
Nijerya'nın kuzeydoğusundaki Borno eyaletine bağlı Chibok kentinde 14 Nisan 2014'te bir yatılı okula baskın düzenleyen Boko Haram militanları, 276 kız öğrenciyi kaçırmıştı. Kaçırılan kız öğrencilerden 57'si kaçmayı başarırken, 219'undan halen haber alınamıyor.
Nijeryalı avukat İbrahim Abdullahi'nin Twitter hesabından ilk kez 23 Nisan'da gönderdiği "Kızlarımızı geri getirin" mesajı hızla yayılarak küresel çapta bir slogana dönüşmüştü. Sosyal paylaşım ağı Twitter üzerinden yürütülen #BringBackOurGirls (Kızlarımızı geri getirin) kampanyasına destek veren tanınmış isimlere, ABD Başkanı Barack Obama'nın eşi Michelle Obama ve Pakistanlı kadın hakları savunucusu Malala Yusufzay da katılmıştı.
Uluslararası Af Örgütü, 2014 yılından bu yana 2 bin çocuğun Boko Haram tarafından kaçırıldığını ve pek çoğunun cinsel köle, savaşçı ve hatta intihar bombacısı olarak kullanıldığını bildirmişti. UNICEF'in yayımladığı raporda da Boko Haram'ın Kamerun, Nijerya ve Çad'da düzenlediği intihar saldırılarının yüzde 37'sinin arkasında, sıklıkla uyuşturucu verilen çocuk ve kadınların bulunduğu belirtilmişti.
Boko Haram, 160 milyon nüfusuyla Afrika'nın en büyük ülkesi olan Nijerya'da 2000'li yılların başından beri faaliyet gösteriyor. Örgütün lideri Muhammed Yusuf'un gözaltındayken ölmesinin ardından Boko Haram'ın 2009'da düzenlemeye başladığı kitlesel şiddet eylemlerinde şimdiye kadar 17 bine yakın kişi hayatını kaybetti. Örgütün eylemleri, yaklaşık 2 milyon Nijeryalıyı kendi ülkelerinde mülteci konumuna düşürdü. Nijerya'nın kuzeyinde faaliyet gösteren örgüt, geçen yıldan itibaren eylemlerini ülkenin sınır komşuları Kamerun, Benin, Çad ve Nijer'e de kaydırdı.