Netanyahu'nun Filistin devleti şartına tepkiler

Güncelleme Tarihi:

Netanyahunun Filistin devleti şartına tepkiler
Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2009 12:49

İsrai Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Orta Doğu barışıyla ilgili siyasi ilkelerini ortaya koyduğu dünkü konuşmasında askerden arındırılmış bir Filistin devletine, Filistinlilerin İsrail'i bir Yahudi devleti olarak kabul etmeleri şartıyla evet demesi, İsrail basınında önerinin yeni bir şey olmadığı şeklinde yorumlandı.

Haaretz gazetesinin önde gelen kalemlerinden Amos Harel, "Yeni bir şey yok" başlığı altında, bu konunun 2000 Temmuzunda Camp David'de dönemin Başbakanı Ehud Barak tarafından, ayrıca Yol Haritasının ilanı ve Gazze'den geri çekilme sırasında dönemin Başbakanı Ariel Şaron ile ABD Başkanı George Bush arasındaki konuşmalarda da dile getirildiğini belirtti.

Askerden arındırılmış önerisinin Filistin'in sadece iç güvenlikle ilgili güvenlik gücünü bulundurması, taarruz silahlarının olmaması, askeri ittifaklara gidilmemesi ve elektromanyetik alanda İsrail'in üstünlüğünü sürdürmesini içerdiğini kaydeden Harel, bu taleplerin çoğunluğunun Filistinliler tarafından diğer alanlarda İsrail'in vereceği ödünler karşılığında kabul edilebilir göründüğünü savundu.

Netanyahu'nun konuşmasında İsrail'in merkez kentlerine, Ben Gurion uluslararası havalimanına kadar ulaşan füze tehdidine değinmesinin tesadüf olmadığını kaydeden Harel, Gazze'den geri çekilmeden sonra Kassam roketlerinin atılmasını dönemin Başbakanı Ariel Şaron'un büyük hatası olarak nitelendirdi ve Netanyahu'nun Batı Şeria'da boşaltılacak herhangi bir alanda roketlerin fırlatılmayacağının garantisini almadan çekilmeye imkan vermeyeceğini belirtti.

Amos Harel'e göre, Netanyahu'nun koalisyon ortağı Ehud Barak da sık sık havalimanı üzerindeki füze tehditlerini dile getiriyor. Askerden arındırma talebinin, halihazırda Filistin Yönetiminde ağır silahları bulunmayan Filistin güvenlik kuvvetlerinin eğitildiği (Keith) Dayton planı ile çelişkili bir durum yaratmadığını kaydeden Harel, yine de Amerikalıların barış sürecinde bir ilerleme olmazsa, bu güçlerin önümüzdeki yıllarda İsrail'e karşı yönelebilecekleri uyarısında bulunduklarını yazdı.

Yedioth Ahranot gazetesinin yorumunda, "Binyamin Netanyahu, iki halk için iki devlet dedi. Böylece sağın son kalesi de düştü" denildi. Yazıda, hiçbir İsrail başbakanının daha ileri adım atmasının ve daha azını sunmasının mümkün olmayacağı belirtilerek, şu görüşe yer verildi:
"Görünüşe göre hiçbir şey dramatik değil. Hükümet düşmeyecek, koalisyon bozulmayacak, Likud'da bile bir başkaldırı olmayacak. Hatta, Kadima'nın bunu hükümete katılmak için bir sebep olarak görüp görmeyeceği de şüpheli. Ama ne dedik: Bu Netanyahu için büyük bir sıçrama, ama başka herkes için küçük bir adım..."

İsrail'in İbranice yayımlanan Maariv gazetesinin yorumunda ise "Eğer Netanyahu dün gece daha cömert olsaydı, Filistinlilere 1967 sınırlarına dayanan bir devlet önerisinde bulunsaydı, mülteci sorunu ile ilgili üzerinde uzlaşılmış bir çözümü tartışsaydı ve hatta Filistin nakbası için af deseydi bile, bunların yeterli olmadığı söylenecekti" denildi.

Maariv'in yorumunda, "tarihi olarak Filistinlilerin gerçek anına yaklaştıklarında daima hayır dedikleri" ve Netanyahu'nun dün gece sunduğundan çok daha cömert önerileri geri çevirdikleri" görüşüne yer verildi.

BATI ŞERİA'DA YENİ YERLEŞİM OLUŞTURMA PLANLARI

Öte yandan, İsrail'de aşırı milliyetçi ve dinci görüşleriyle bilinen "İsrail Toprakları Müminleri" adlı hareket, yaptığı açıklamada, Batı Şeria'da onlarca yeni yerleşim oluşturacağını bildirdi.

Ordu radyosunun haberine göre, "İsrail Toprakları Müminleri", dün geceki konuşmasında Netanyahu'nun Batı Şeria'da yeni yerleşimler inşa etmeyecekleri sözlerine tepki göstererek, tüm Batı Şeria boyunca yeni yerleşimler oluşturacaklarını ve mevcut yerleşimleri genişleteceklerini belirtti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!