Güncelleme Tarihi:
Başbakan Merkel, o kadar içten ve samimiydi ki, bize sarıldı. Çocuklara, eşime ne içeceklerini sorup, kendi eliyle içecek ikram etti. Öncelikle saldırıdan dolayı çok üzgün olduğunu söyledi ve ‘Özür diliyoruz’ dedi. ‘Ancak unutmayın, Almanya hepimizin. Biz bu olayı çok yakından takip ediyoruz. Peşini asla bırakmayacağız. Bundan emin olabilirsiniz’, mesajları verdi. Büyük oğlum İbrahim İsmail’e, ‘Aferin, sen ne kadar güzel Almanca konuşuyorsun. Olayı çok iyi özetledin” diyerek, saçını okşadı.
‘Bizden bir isteğiniz, arzunuz var mı’ diye sordu. Ben de kendisine, ‘Üç kişinin yaptığı bir hatadan dolayı bir toplumu mesul etmeyin’ ayatinden bahsettim. ‘Bizim ortak paydalarımız çok’ dedim. Saldırının arkasından ilk yardıma koşanların Alman komşularımız olduğunu anlattım.
Cumhurbaşkanı Gauck da İbrahim’in Almancasını çok beğendi. İbrahim’le konuşurken, ‘Ne güzel Almanca konuşuyorsun. Annene babana da Almanca öğret’ dedi.”
BU SALDIRI SADECE SİZE DEĞİL
Aileye tercümanlık yapan Ayhan Aslan ise görüşmelerle ilgili izlenimlerini şöyle anlattı: “Başbakan Merkel, çok samimi karşıladı bizi. Hocanın eşine kendi eliyle içecek ikram etti. Çok duyarlıydı. ‘Siz Dresden’de azınlıktasınız. Ama kendinizi yalnız hissetmeyin. Evinizde hissedin. Biz arkanızdayız. Devlet her zaman sizin yanınızda’, mesajları verdi. Cumhurbaşkanı Gauck ve hayat arkadaşı Daniela Schadt da çok sıcak davrandı. Hatta Schadt ayrılıp giderken tekrar geri döndü ve ‘Çok üzgünüz. Çok korktuk. Ama size bir şey olmadığına seviniyoruz. Büyük geçmiş olsun’ dedi.
Cumhurbaşkanı da ‘Biz arkanızdayız. Bu saldırı sadece size değil, demokrasiye, Alman toplumuna bir saldırıdır’ diye konuştu.
Almanya İçişleri Bakanı de Maiziere, saldırganı yakalamak için çok yoğun soruşturma yürüttüklerini vurguladı. Saldırının yaşandığı Saksonya Eyalet Başbakanı Tillich de aileye, ‘Korkmayın. Biz arkanızdayız’ dedi. Biz de Başbakan Tillich’i camiye davet ettik. Davetimizi kabul etti ve iki haftaya kadar ziyareti gerçekleştireceğini söyledi.”