Güncelleme Tarihi:
GENEL Sekreter Jens Stoltenberg’in deyimiyle ilişkilerin Soğuk Savaş’tan bu yana en düşük düzeye indiği Rusya’ya karşı caydırıcılığını daha da arttırma çabası içinde olan NATO, Moskova’nın olası saldırılarını önleme amaçlı yeni bir planı devreye sokuyor. NATO savunma bakanlarının onayladığı plan, sadece Rusya kaynaklı olası konvansiyonel saldırıları değil çok farklı alanlardan gelebilecek olanları da kapsayacak şekilde tasarlandı.
BALTIK VE KARADENİZ
Kamuya açık olmayan, Avrupa-Atlantik Bölgesinde Caydırıcılık ve Savunma İçin Konsept’te, Baltık bölgesi ve Karadeniz’i öne çıkaran bir yaklaşım söz konusu. Son dönemde Rusya’nın özellikle Baltık ülkelerinin hava sahalarına yönelik ihlallerde bulunması ve Karadeniz’de faaliyetlerini yoğunlaştırması NATO ülkelerini rahatsız ediyor. Yeni stratejinin geliştirilmesinde hem NATO’nun tehdit algılarını mevcut döneme uyarlama isteği, hem de son dönemde Rusya’nın gelişmiş silah sistemlerini hızlı şekilde devreye sokması etkili oldu. Moskova’nın, müttefik ülkeler tarafından tehdit olarak algılanacak şekilde sınırlara güç göndermesi de dikkate alınan unsurlar arasında yer alıyor.
2022 YILI SONU
NATO savunma bakanlarının onayının ardından 2022 sonuna kadar bölgesel planlar detaylı bir şekilde devreye sokulacak. Bu planlar çerçevesinde hangi tür ekipmanların hangi bölgelerde konuşlandırılacağı da netlik kazanacak. NATO her ne kadar Rusya’dan olası bir saldırıyı an meselesi olarak görmese de nükleer silahları da kapsayacak konvansiyonel saldırıların yanı sıra bilgisayar ağlarına yönelik korsanlık ve uzaydan gelebilecek saldırılar için de hazırlıklarını sürdürecek. Stoltenberg, yeni planın amacının bir milyar insanı korumak için doğru zamanda doğru yerde doğru kuvvetleri bulundurmak olduğunu söyledi.
AB’DE MÜDAHALE GÜCÜ GİRİŞİMİ
SAVUNMA alanında ABD’ye bağımlılığın azaltılmasına yönelik tartışmaların giderek zemin kazandığı Avrupa Birliği’nde beş ülke mevcut muharebe grupları yerine müdahale gücü oluşturulması için girişim başlattı. Almanya, Hollanda, Portekiz, Finlandiya ve Slovenya, mevcut yapının daha da güçlendirilerek kriz dönemlerinde hızlı şekilde devreye sokulmasını sağlayacak bir hale dönüştürülmesi gerektiğini savunuyorlar. İnisiyatifi hızlandıran unsurların başında Afganistan bağlantılı son gelişmeler ve AB’nin bu bağlamda yaşadığı sıkıntılar geliyor. İnisiyatifin, AB’nin üzerinde çalıştığı ve gelecek yıl ilkbaharda açıklamayı planladığı stratejik pusulaya yönelik değerlendirmelerde dikkate alınması bekleniyor.