NATO ile YPG pazarlığı
Güncelleme Tarihi:
Haftaya Londra’da yapılacak NATO’nun 70’inci yıl zirvesi öncesinde Türkiye ile NATO arasında terör örgütü YPG pazarlığı yapıldığı ortaya çıktı. ABD’nin YPG/PYD’yi Türkiye’ye yönelik güvenlik tehdidi olarak gören NATO belgesinini engellemesi üzerine Türkiye de NATO’nun Baltıklara ilişkin başka bir güvenlik belgesine itiraz ediyor. Zirve öncesi ara yol aranıyor.
TÜRKİYE’ye yönelik terör örgütü YPG/PYD’nin oluşturduğu güvenlik tehdidinin yer verildiği bir NATO belgesini, aralarında ABD’nin de bulunduğu birkaç ittifak üyesinin engellemesi üzerine Ankara, NATO’nun Baltıklara ilişkin bir başka güvenlik belgesine itiraz ederek misilleme yaptı.
ABD’DEN İTİRAZ
Türkiye’nin güneyinden gelen tehditlere ilişkin Ankara’daki NATO Konseyi Toplantısı’nda bir savunma planı onaylandı. NATO’nun en üst politik organı Kuzey Atlantik Konseyi’nin onayladığı bu belgede YPG/PYD Türkiye’ye yönelik tehditler arasında yer alarak ilk kez NATO dokümanlarında terör kaynağı olarak ifade edildi. Ancak, ABD başta olmak üzere bazı ittifak ülkeleri bu güvenlik planındaki metne karşı çıkarak yayınlanmasını engellediler. Bunun üzerine Türkiye, misilleme yaparak, Rusya’nın olası bir saldırısından korumak amacıyla Baltık ülkeleri ve Polonya için Konsey’in hazırladığı savunma planının yayımlanmasını engelledi.
Hürriyet’e konuşan üst düzey bir diplomatik kaynak, “Türkiye için hazırlanan plan yayımlanmadıysa, bir başkasına da izin vermeyiz. NATO Dışişleri Bakanları toplantısında bizden Baltıklar için hazırlanan planın yayımlanmasını isteyenler bu belge için de aynı duyarlılığı göstersin” dedi.
STOLTENBERG DEVREDE
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in tüm tarafların kabul edeceği bir metin için arabuluculuk yaptığını söyleyen diplomatik kaynak, “Genel Sekreter ortak bir dil bulmaya çalışıyor, çaba sarf ediyor. Biz de diyoruz ki, tekliflere hazırız” diye konuştu. ABD’nin söz konusu belgeyi neden engellediğini yorumlayan diplomatik kaynak, Türkiye’yle ilgili planda YPG’nin yer alması durumunda Washington’un hukuki olarak örgüte karşı mücadele etmesi gerektiğini söyledi ve “O yüzden bunu onaylamıyorlar. Bu yayınlanırsa, YPG’ye destek verdikleri için sorumlu olacaklar” ifadelerini kullandı.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg de konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Tüm müttefikleri korumak için hem planımız, hem isteğimiz hem de kabiliyetimiz var” dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Stoltenberg ile ekim ayında yaptığı ortak basın toplantısında konuyu şöyle anlatmıştı: “Bir yandan terörle mücadele deyip diğer yandan teröre destek vereceksiniz. Türkiye’yi koruma planı NATO Konseyi tarafından onaylanmıştır ve burada YPG var ama başını Amerika’nın çektiği bazı ülkeler bunu bloke etmişlerdir. NATO tarafından onaylanan belgelerde YPG/PYD var.” Bakan Çavuşoğlu dün de Stoltenberg ile telefonda görüştü.
AMERİKA’NIN SESİ: İNCİRLİK ÜSSÜ’NÜN GELECEĞİ NE OLACAK
AMERİKA’nın Sesi’nde yer alan bir makalede Türk-Amerikan ilişkilerinde son yılların en sorunlu dönemlerinden biri yaşanırken, İncirlik Üssü’nün giderek daha çok tartışıldığı belirtildi. Makalede öne çıkan unsurlar şöyle:
ABD’nin üste 50 civarında nükleer bomba bulundurduğu yönünde haberler çıkmıştı. Soğuk Savaş sırasında bu silahlar, Türkiye sınırına yığılan Sovyet kara güçlerine karşı caydırıcı unsur olarak görülüyordu.
ODTÜ’de uluslararası ilişkiler profesörü Hüseyin Bağcı, Amerikalıların nükleer silahlarını geri alması halinde, bu süreçten galip çıkanın Rusya olacağını söylüyor.
ABD’nin İncirlik’e olan bağımlılığını azaltma yönünde adımlar attığı görülüyor. Gözlemciler, İncirlik’in büyüklüğü ve konumu göz önüne alındığında, bölgedeki hiçbir üssün onun yerine geçemeyeceğini iddia ediyor. Ancak Washington, bölge genelindeki birden fazla üssün birleşiminin İncirlik’e çok parçalı bir alternatif olabileceğini hesap ediyor olabilir.