Güncelleme Tarihi:
İngilizce yayın yapan Turkish Policy Quarterly'ye konuşan Stoltenberg, İstanbul merkezli derginin sorularını şöyle yanıtladı:
NATO’nun doğu sınırı boyunca savunmasını güçlendirdiğini, Rusya’nın da benzer şekilde askeri hazırlıklarını artırdığını göz önüne aldığımızda, Avrupa’nın güvenliğini tehdit edebilecek gerilimleri kışkırtmanın riski nedir?
Rusya, Avrupa’nın sınırlarını değiştirmek için güç kullandı, Ukrayna’nın doğusunu istikrarsızlaştırdı ve Soğuk Savaş’ın sonundan beri güvenliğimizin temelini oluşturan anlaşmaları ihlal etti. Rusya ile çatışma arayışında değiliz, ancak Rusya’nın eylemlerinin sebep olduğu güvenlik ortamına uyum sağlamak zorundayız. Bütün tedbirlerimiz savunmaya dayalı, orantılı ve uluslararası yükümlülüklerimizle uyumludur.
Rusya ile daha işbirlikçi bir ilişki için gayret ediyoruz. Fakat işbirliği yalnızca sınırlara, kurallara ve antlaşmalara saygı çerçevesinde gelişebilir. Bu esnada Rusya ile hem askeri, hem de diplomatik iletişim kanallarını açık tutacağız.
Ukrayna’da öngördüğünüz en iyi sonuç nedir?
Rusya’nın Kırım’ı hukuka aykırı ve gayrimeşru ilhakı, İkinci Dünya Savaşı’ndan beri bir Avrupa ulusunun bir diğerinin toprağını güç kullanarak aldığı ilk vaka oldu. Rusya, bunu yaparak uluslararası toplumun bütün, özgür ve barışçıl bir Avrupa oluşturmak için verdiği onlarca yıllık çabayı tahrip etti.
Minsk Anlaşmaları’nın bütünüyle uygulanması, barış için en büyük umudu temsil ediyor. Dolayısıyla tüm tarafları yükümlülüklerini yerine getirmeleri adına ellerinden geleni yapmaya çağırıyorum. Rusya, Minsk Anlaşmaları’na taraf ve bu konuda çok önemli sorumlulukları var.
Ukrayna NATO’nun önemli bir partneri, bu nedenle Ukrayna’nın reform yolunda ilerlemesine destek veriyoruz. 2014’te Galler’de gerçekleşen NATO Zirvesi’nde komuta kontrol, siber savunma, lojistik ve askeri tıbbi rehabilitasyon gibi alanlarda Ukrayna’ya yardımcı olmak için beş adet emanet fonu oluşturma kararını aldık. Danışmanlarımız, bu emanet fonları altında projeler geliştirmek üzere Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Ukrayna’nın Güvenlik Hizmetleri ve başka kurumlarla beraber çalışıyorlar. Ukrayna’nın kendi güvenliğini geliştirmesi adına ne tür reform ve desteğin yararlı olabileceğini inceliyorlar. Buna ek olarak Kiev’deki NATO İrtibat Bürosu’na ek personel ve danışman takviyesi yaptık.
Ukrayna, gerekli siyasal, ekonomik ve savunma reformlarını tamamlamak için sürekli çabasının yanı sıra uluslararası toplumun da desteğiyle daha iyi bir geleceğin yolunu çizebilir. Ukrayna bu konuda NATO’nun desteğine güvenebilir.
2014 Galler Zirvesi’nde üzerinde anlaşılan Teyakkuz Eylem Planı, NATO toplu savunmasının “en büyük takviyesi” olarak sunuldu. İttifakın hibrit savaşla mücadele etmek için konvansiyonel kapasitesini güçlendirmenin yanında alması gereken önlemler nelerdir?
İttifak, hibrit savaş dahil her türlü tehdide karşı bütün müttefiklerini savunmak için hazır.
Hibrit savaş siyasi, diplomatik, ekonomik, siber ve askeri yöntemlerin eş zamanlı kullanımını içerir. Hibrit saldırıların ana unsurlarından biri ise belirsiz olması. Bu savaş ve barışın ayrımını bulandırıyor – armasız askerler buna önemli bir örnek.
Buna karşılık, durumsal farkındalık ve istihbaratımızı geliştiriyor, karar alma sürecimizi hızlandırıyoruz. İstihbarat paylaşımımızı derinleştirip siber savunmamızın etkinliğini güçlendiriyoruz. Zorlu hibrit senaryolar karşısında eğitim, talim ve alıştırmalarımızı artırıyoruz. Hiçbir ulus veya uluslararası örgüt hibrit saldırılara karşılık verecek eksiksiz bir donanıma sahip olmadığı için uluslararası toplumun kendi içinde yapacağı işbirliği çok önemli. NATO için bilhassa Avrupa Birliği ile etkili bir işbirliği büyük önem taşıyor.
Rusya’nın yakın zamanda Suriye’ye yaptığı askeri müdahale konusundaki fikriniz nedir? Rusya’nın oynadığı rolün artması, IŞİD karşıtı koalisyonun çabalarıyla çatışıyor mu?
Rusya’nın Akdeniz ve Suriye’de önemli boyutta askeri yığınak yapması ciddi bir kaygı. Bu şekilde Akdeniz bölgesi daha da istikrarsız hale geldi.
Hava kuvvetleri ve seyir füzeleriyle saldırılara, Türk hava sahasının ihlaline şahit olduk. Bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve birkaç hafta önce gerçekleşen NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda da olmak üzere birçok defa endişelerimizi dile getirdik.
Rusların Suriyeli muhalif grupları hedef almasından ve Beşar Esad’ın rejimini desteklemesinden endişe duyuyorum. Rusya’yı IŞİD’e karşı verilen mücadelede yapıcı ve işbirlikçi bir rol oynamaya çağırıyorum. Esad rejimini desteklemek yapıcı bir katkı değil. Bununla beraber, Suriye krizine siyasi bir çözüm bulmak amacıyla, yakın zamanda Viyana’da gerçekleşen toplantılar dahil, yenilenen diplomasi çabalarını olumlu karşılıyorum.
NATO’nun genişleme konusundaki güncel tutumu nedir? NATO üyeliğini arzulayan Bosna-Hersek, Gürcistan, Makedonya ve Karadağ’dan beklentiler nelerdir?
NATO’nun genişlemesi tarihi bir başarıdır. Avrupa’da istikrarı ve refahı artırmıştır.
NATO kapısını İttifak’ın değerlerini paylaşan, üyeliğin ödev ve sorumluluklarını yerine getirme isteği ve ehli olan, ve dahiliyeti ile ortak güvenlik ve istikrara katkı sağlayacak tüm Avrupa demokrasileri için açık tutuyor. Avrupa-Atlantik entegrasyonu, münferit performansı baz alır. Her ülke kendi liyakatine göre değerlendirilir.
İttifakın 2009’dan sonra Doğu Avrupa’daki ilk genişleme süreci kapsamında, NATO dışişleri bakanları bu yıl 2 Aralık’ta üyelik görüşmelerine başlamak için Karadağ’ı davet etti. Bu, Batı Balkanların güvenlik ve istikrarını daha da pekiştirecek ve bütün, özgür ve barışçıl Avrupa vizyonumuzda payı olacak tarihi bir karar. Müttefikler önümüzdeki aylarda Bosna-Hersek, Makedonya ve Gürcistan gibi NATO üyeliğini arzulayan ülkelerin de performansını değerlendirecek. Ancak bu değerlendirmeler hakkında peşin hükümler vermeyeceğim. NATO, Avrupa-Atlantik kurumlarına entegrasyon sürecinde bu uluslara destek vermeyi ve bu desteğe bağlı kalmayı sürdürecektir.
Tercüme: Melike Janine Sökmen